Şırnak'ın Cizre ilçesinde Yusuf Cezeri İmam Hatip Anadolu Lisesinde görevli Arapça öğretmeni Şevval Nuri Özdek, babasının hayalini yaşatarak öğretmenlik mesleğine adım attı. Derslerini daha verimli hale getirmek amacıyla çeşitli kurslara katılan Özdek, öğrencilerin hayallerini gerçekleştirmeleri peşinde koşuyor.
Yusuf Cezeri Anadolu Lisesinde 3 yıl önce göreve başlayan Özdek, öğrencilerinin kalbine dokunmak için Kürtçe, bağlama ve işaret dili kurslarına katılarak, Cizre'de hem öğretmenlerin hem öğrencilerin sevgisini kazandı. Hayallerinin peşinden giderken hem maddi sıkıntılarla hem de babasının hastalık süreciyle mücadele eden Şevval Nuri Özdek, atandıktan sonra Cizre'de öğrenciler için müzikten işaret diline kadar birçok alanda kendini geliştirerek öğrencilere ilham kaynağı oluyor.
Ankaralı Şevval Nuri Özdek, "3 yıldır Cizre'de Arapça öğretmeni olarak görev yapıyorum. Öğretmen olma hikayem 4. sınıfta İngilizce ile tanışmamla başladı. Hep İngilizce öğretmeni olmak istiyordum. Dile karşı ayrı bir ilgim ve yeteneğim vardı. Liseye geçtiğimde Anadolu Lisesine puanım yetiyordu ancak imkanlardan dolayı gidememiştim. Ulaşım çok sıkıntılıydı. Bu yüzden kız meslek lisesinde çocuk gelişimi okumaya başladım. Orada oyuncaklarla oynarken, kuklalar dikerken bir yandan da dil öğrenmek için ağlıyordum. İlk sene üniversiteyi kazanamadım. Bir sene daha hazırlanmak istedim ama dershaneye gitmem için maddi durumumuz iyi değildi. Babam sanayide çalışıyordu. Gerçekten bir imkan bulup dershaneye gitmem gerekiyordu. Babamın patronu bir gün bizi ziyarete geldiğinde bana hayallerimi sordu ve ben öğretmen olmak istediğimi söyledim. Babamın patronu, 'Gerçekten bir hayalin varsa, bir hedefin varsa ben bunun için sana yardımcı olmak isterim.' diyerek beni dershaneye yazdırdı. Sağ olsun verdiği destekle dershaneye başladım" diye konuştu.
"Babamın isteği olan öğretmenlik için sınava girdim"
Özdek, "Üniversite sınavım çok başarılı geçmişti ama Ankara'da bir üniversite tutmuyordu ve babam Ankara'da okumamı istiyordu hep. Bunun için 'Ankara'da okursan sana araba alacağım.' demişti. Ben de araba hayaliyle Ankara'da okumayı tercih ettim. Arapça öğretmenliğini seçtim, bir de zaten İngilizcem vardı, bir dil daha öğreneyim diyerek Arapça öğretmenliği bölümünü tercih ettim. Gazi Üniversitesinde Arapça öğretmenliğine başladım. Pandemi sürecinde iyi bir temel aldım. Daha sonrasında babam felç geçirdi, biz hastanede kalmaya başladık. Bu süreç 2 yıl boyunca sürdü. Ben artık ders çalışamıyordum, okul, hastane, ev arasında gidip geliyordum. Yine babamın isteği olan öğretmenlik için sınava girdim. Babamın vefat ettiği haberini aldık. O sürede taziye döneminde atama süreci başlamıştı. Mülakatlara girmem gerekiyordu. Yeni babamı kaybetmiştik ama mecburdum, çünkü babamın vasiyeti vardı. Hep öğretmen olmamı istiyordu, her zaman bunun hayalini kuruyordu. Bunun üzerine mülakata girdim ve başarılı oldum'' şeklinde konuştu.
"Buraya gelirken de tek hedefim benim gibi öğrenciler yetiştirmek"
Babasının vasiyeti ile yola çıktığını ifade eden Özdek, "Atama sürecinde Cizre benim aklımda yoktu. Arkadaşımın tavsiyesi ile Cizre'yi tercih etmiştim. Çok şükür Cizre'ye atamam gerçekleşti. Cizre'ye gelmeden önce çok önyargılarım vardı. İlk defa Ankara dışına çıkıyordum. İlk defa uçağa binecektim. Hep ilklerim bu şehirde gerçekleşti. Yeni bir hayata başlamıştım. Burada yaşamaya başladıkça, insanlarını tanımaya başladıkça daha da adapte olmaya başladım. Kültürünü benimsedim. Burada ilk önce Kürtçe kursuna başladım. Dillerini öğrenmem gerekiyordu. Kendimi bu alanda ilerlettim. Sonrasında dersi sevdirebilmek adına, öğrencileri biraz daha ilgi ve yeteneklerine göre kendime çekebilmek adına çeşitli kurslara gittim. Erbane, bağlama kurslarına başladım. Eğitimlerini alıyorum. İşaret dili kursuna başladım. Bir farkındalık kazandırma, öğrendiğim şeyleri öğrencilerime aktarmayı istiyorum. Öğrenciler genelde sürekli ders işlemekten, sürekli kitap karıştırmaktan, yazı yazmaktan çok sıkılıyorlar. Biz müzikle dersi birleştirdik. Derslerim eğlenceli şekilde geçiyor, oyunlar oynuyoruz. Cizre'ye gelme aşaması benim için çok zor bir süreçti. Buraya gelirken de tek hedefim benim gibi öğrenciler yetiştirmek. Çünkü ben babamın bana vasiyeti ile yola çıktım. Ben kendim nasıl bir öğretmen istiyorsam öğrencilerime o şekilde davrandım. Buradaki Öğrencilerin gözlerindeki ışığı gördükten sonra daha çok onlarla ilgilenmeye, onların ilgi alanları, alakaları neyse onlara yönelmeye çalıştım. Öğrencilerimin ilgi alanlarına girdim, her birinin hayalleri ilgileri var. Öğrencilere elimden geldiğince rehberlik etmeye ve rol model olmaya çalışıyorum'' dedi.
Öğrenciler Şevval öğretmeni kendilerine rol aldıklarını ifade ederken, birlikte çok güzel vakit geçirdiklerini söyledi. Şevval öğretmeni tanıdıktan sonra hayal kurmaya başladığını kaydeden 10'uncu sınıf öğrencisi Zeynep Çoşkun, "2 yıldır bu okuldayım açıkçası okula başlamadan önce Arapça benim için çok zor bir dildi. Sürekli kelimeleri karıştırıp cümleleri aklımda tutamıyordum. Şevval hoca bu konuda bana çok yardımcı oldu. Şevval hocayı tanıdıktan sonra her şey değişti. Eskiden pek bir hayalim yoktu, ama Şevval Hoca ile tanıştıktan sonra yeni bir hayalim oldu, onun gibi öğretmen olmak istedim. Kısacası Şevval hoca benim için yeni bir rol model, bir abla gibi, bir anne gibi" diye konuştu.
"Öğrenciler tarafından sevilen, sayılan, saygı duyulan bir öğretmendir"
Şevval Nuri Özdek ile okullarının havasının değiştiğini ifade eden Yusuf Cezeri Anadolu Lisesi Okul Müdürü Abdulaziz Aslan, "Şevval hoca, okulumuza geldiği günden bu yana okulumuzda hem öğretmenler hem de öğrenciler nezdinde olumlu bir hava oluşturdu. Pozitif bir enerjiye sahip Öğrencilerle ilgilenip fiziksel aktiviteler yapma konusunda. Kendi alanı haricinde okuldaki pano, koro, şiirler, şarkılar ile ilgilide etkinlikler yapmaktadır. Öğrenciler tarafından sevilen, sayılan, saygı duyulan bir öğretmendir. Okulumuza geldiği bugünden beri okulumuza çok katkısı oldu. Bundan dolayı da şahsım ve okulum adına kendisine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.