Konu, özellikle tezgâhlarda ve marketlerde satılan balık türlerinde gözlemlenen azalma ve çay bahçelerinin orman alanlarına doğru genişlemesiyle gündeme geldi.
Geçmişte yaptılan bir görüşmede, Rize'de bazı çay alanlarının ruhsatsız ve kaçak şekilde büyütüldüğünü belirterek, bu konuda neden denetim yapılmadığını sormuştu. O dönemdeki Rize Valisi, "Malum, Mecliste yürürlükteki çay kanununda çay alanlarının genişletilmesi Cumhurbaşkanı'nın tasarrufunda olduğu gibi, bu yetki bölgedeki valiliklere verilmiştir" ifadelerini kullanmış, ekonomik sıkıntılar nedeniyle vatandaşlara müdahale edilemediğini dile getirmişti.
Ardeşen–Fındıklı arasındaki ormanlar çay bahçesi yapılmak üzere kesilmiş, Ardeşen Yukarı Durak ile Sırt Yayla çay bahçeleri birleşmiş, Merkez'de Küçükçayır ile Yeşildere köyleri arasındaki ormanlar yok edilerek çay alanları Kalkandere sınırına ulaşmış durumda. Yomra ve Arsin gibi bölgelerde ise fındık bahçeleri çay bahçelerine dönüştürülmüş.
Buna ek olarak, CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı'nın gündeme getirdiği kıyı balıkçılığı ve kafes balıkçılığı tartışmaları da dikkat çekiyor. Bayram Bey, özellikle kafes balıkçılığın yaygınlaşmasının küçük balıkçılığı ve kıyı ekosistemini tehdit ettiğini belirtiyor. "Karadeniz'de, Rize açıklarında balıkçılık biterse, Karadeniz halkı biter. Zor şartlarda yaşayan orta ve alt sınıf büyük zarar görür" ifadelerini kullandı.
Rize ve Karadeniz bölgesindeki yetkilileri göreve davet ederek, balık ve deniz ekosistemine yönelik bu "sessiz katliamın" durdurulması çağrısında bulundu. Peygamberimizin "tabiatın dengesini yok edene, görmezden gelene" yönelik uyarısına atıfta bulunarak yetkililere sorumluluk çağrısı yaptı.
Rize'de yaşanan bu gelişmeler, hem tarım hem de deniz ekosistemi açısından bölge halkının yaşamını doğrudan etkileyen bir gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Yetkililerden konuya ilişkin adım atılması bekleniyor. Konu, özellikle tezgâhlarda ve marketlerde satılan balık türlerinde gözlemlenen azalma ve çay bahçelerinin orman alanlarına doğru genişlemesiyle gündeme geldi.
Geçmişte yaptığı bir görüşmede, Rize'de bazı çay alanlarının ruhsatsız ve kaçak şekilde büyütüldüğünü belirterek, bu konuda neden denetim yapılmadığını sormuştu. O dönemdeki Rize Valisi, "Malum, Mecliste yürürlükteki çay kanununda çay alanlarının genişletilmesi Cumhurbaşkanı'nın tasarrufunda olduğu gibi, bu yetki bölgedeki valiliklere verilmiştir" ifadelerini kullanmış, ekonomik sıkıntılar nedeniyle vatandaşlara müdahale edilemediğini dile getirmişti.
Ardeşen–Fındıklı arasındaki ormanlar çay bahçesi yapılmak üzere kesilmiş, Ardeşen Yukarı Durak ile Sırt Yayla çay bahçeleri birleşmiş, Merkez'de Küçükçayır ile Yeşildere köyleri arasındaki ormanlar yok edilerek çay alanları Kalkandere sınırına ulaşmış durumda. Yomra ve Arsin gibi bölgelerde ise fındık bahçeleri çay bahçelerine dönüştürülmüş.
Buna ek olarak, CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı'nın gündeme getirdiği kıyı balıkçılığı ve kafes balıkçılığı tartışmaları da dikkat çekiyor. Özellikle kafes balıkçılığın yaygınlaşmasının küçük balıkçılığı ve kıyı ekosistemini tehdit ettiğini belirtiyor. "Karadeniz'de, Rize açıklarında balıkçılık biterse, Karadeniz halkı biter. Zor şartlarda yaşayan orta ve alt sınıf büyük zarar görür" ifadelerini kullandı.
Gazeteci, Rize ve Karadeniz bölgesindeki yetkilileri göreve davet ederek, balık ve deniz ekosistemine yönelik bu "sessiz katliamın" durdurulması çağrısında bulundu. Peygamberimizin "tabiatın dengesini yok edene, görmezden gelene" yönelik uyarısına atıfta bulunarak yetkililere sorumluluk çağrısı yaptı.
Rize'de yaşanan bu gelişmeler, hem tarım hem de deniz ekosistemi açısından bölge halkının yaşamını doğrudan etkileyen bir gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Yetkililerden konuya ilişkin adım atılması bekleniyor.