Kimse kendinden büyük olanı göstermek istemez. Ne yazık ki bazı alışkanlıklar bu tür sorunlara neden olabilir. Bunun için bu alışkanlıklardan kurtulmamız gerekiyor. Bu alışkanlıklardan kurtulmak ve daha sağlıklı bir yaşamı benimseme
Belli miktarlarda alkol tüketmenin herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Fakat her gün ve fazla alkol tüketiyorsanız, bu alışkanlıktan bir an önce kurtulmanızı öneririz. Çünkü fazla alkol tüketmek, vücudu en çabuk yaşlandıran alışkanlıklardan biridir. Çünkü sık sık alkol tüketmek, vücudunuzun susuz kalmasına sebep olur. Vücudumuzun yaşlanmamasını sağlayan en temel faktör, yeterli miktarda su bulundurmasıdır. Eğer vücudumuzda yeteri kadar su bulunmuyorsa, vücudumuzdaki yaşlanma belirtileri çoğalacaktır. Bu yüzden sık sık alkol tüketmeyi bırakmalı ve günde en az 2,5 litre su içmeyi ihmal etmemeliyiz.
İnsanlarla iletişim halindeyken genellikle ağız ve ağız çevresine odaklanırız. Çünkü konuşurken yüzümüzde en çok hareket eden bölge ağız ve ağız çevresidir. Bu yüzden burada oluşacak yaşlanma belirtileri daha bir dikkat çekmektedir. Pipet kullanmak ise ağız çevresindeki yaşlanma belirtilerini arttırmaktadır. Bunun en temel sebebi ise pipet kullanırken dudaklarımızı sürekli büzmemiz. Bu şekilde dudak ve dudak çevresini büzdüğümüzde, ağız çevremiz kırışır. Bu kırışıklıklar da zamanla kalıcı olmaya başlar. Bu yüzden çok fazla pipet ile içecek içenlerin ağız çevresi, diğer kişilere göre daha yaşlı gözükür.
Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte her tarafımızda bir ekran görmekteyiz. Ancak ekranlara bakarken yaşlanma belirtilerinin de hızlandırmış oluyoruz. Bu durumu engellemek için ise ekranlara çok fazla bakmamamız gerekmektedir. Ekranlara çok fazla bakan kişilerin boyun çevrelerinde kırışıklıklar meydana gelmektedir. Ayrıca herhangi bir ekrana bakarken kaşlarımızı çatma eğiliminde olmaktayız. Bu yüzden de kaş çevremiz daha kırışık gözükmeye başlar ve bu kırışıklıklar kalıcı olabilmektedir. Bu yüzden ekrana uzun süre bakmamalı, eğer işiniz bilgisayar ile ise ara sıra yüzünüzü dinlendirmelisiniz.
Güneşin zararlı ışınları sadece derimizde yanık bırakmamakta. Aynı zamanda cildimizin kırışmasını sağlamakta. Bu yüzden güneşin zararlı UV ışınlarından her daim korunmamız gerekmektedir. Bunun için ise doğal ve güçlü güneş kremleri kullanmalıyız. Bu sayede cildimizi ve özellikle yüzümüzü, güneşin zararlı UV ışınlarından korumuş oluruz. Bu sayede yaşlanma belirtilerini geciktirmiş oluruz.
Cilt bakım rutininin en önemli aşaması, yüzünüzü yıkmaktır. Eğer yüzünüzü yanlış yıkarsanız, yaşlanma belirtilerini hızlandırmış olursunuz. Bu yüzden de yüzünüzü doğru yıkamanız gerekmektedir. Yüzünüzü soğuk su ile yıkamalısınız. Bu sayede soğuk su, yüzünüzü daha gergin bir hale sokacak ve kırışıklıkları ortadan kaldıracaktır. Aynı zamanda da yüzünüzdeki cildin elastikiyetini kaybetmemiş olacaksınız. Ancak sıcak su ile yüzünüzü yıkarsanız, cildinizdeki nemin kurumasına ve cildinizin sarkmasına sebep olacaksınızdır. Bu yüzden de cildinizdeki yaşlanma belirtileri aratacaktır.
Vücudumuzda yeteri miktarda su bulunmalı. Çünkü su hem metabolizmayı düzenliyor hem de cildimize nem sağlıyor. Cildimizin nem seviyesi dengeli olursa, cildimiz o kadar genç görünür ve elastikiyetini kaybetmez. Ancak az su tüketmek, ciltteki nem dengesini bozabilir. Cildimizdeki nem dengesi de bozulursa, cildimizin elastikiyeti kaybolur ve cildimiz sarkmaya başlar. Bu sorunları önlemek için ise günde en az 2,5 litre su tüketmemiz gerekiyor.Vücudumuzda yeteri miktarda su bulunmalı. Çünkü su hem metabolizmayı düzenliyor hem de cildimize nem sağlıyor. Cildimizin nem seviyesi dengeli olursa, cildimiz o kadar genç görünür ve elastikiyetini kaybetmez. Ancak az su tüketmek, ciltteki nem dengesini bozabilir. Cildimizdeki nem dengesi de bozulursa, cildimizin elastikiyeti kaybolur ve cildimiz sarkmaya başlar. Bu sorunları önlemek için ise günde en az 2,5 litre su tüketmemiz gerekiyor.