Tebrikler! Hamileliğinizin yarısına geldiniz. Normal şartlarda 40 haftayı bulan hamilelik sürecinin 20 haftasını geride bırakıyorsunuz. Bu 20 haftada bebeğinizle mucizevi bir yolculuk yaşadınız. Şimdi ise doğuma ve bebeğin dünyaya gelmes
Önümüzdeki haftalarda yine birçok gelişim sizi bekliyor. Bebeğinizin kilosu ve boyu uzayıp organları gelişirken sizin de karnınız iyice büyüyecek. Her şey tamam olup doğum zamanı geldiğinde de sevimli miniğinizi kucağınıza alacaksınız.
Peki 20. hafta hamilelikte nelerin yaşandığını, bebeğinizde ne gibi değişiklikler olduğunu merak ediyor musunuz? İşte 20 haftalık hamilelikle ilgili ayrıntılar…
Doğum tarihini doğru hesaplamak için hamilelik hesaplamasının da doğru yapılması önemlidir. Bir ayın dört haftadan fazla olması hesaplama yaparken bazen yanılgıya neden olabilir. Bu yüzden doktorlar hamilelik hesabının ay ile değil, hafta ile yapılmasını tavsiye eder.
Ama siz yine de ‘Hamilelikte 20 hafta kaç aylık?’ diye merak edebilirsiniz. 20. hafta, gebelikte 5. aydır. 14. haftadan 27. haftanın sonuna kadarki dönem 2. trimester olarak bilinir ve 20. hafta ikinci trimesterin hemen hemen ortasına denk gelir. 20 hafta 2 günlük gebelik kaç aylıktır? diye merak eden anne adayları da yine hamileliğinin 5. ayını yaşarlar.
20. hafta gebelikte anne adaylarının karnı kavun büyüklüğüne ulaşır ve artık hamile olduğu dışarıdan rahatlıkla anlaşılır. Anne karnında bebeğin güvenli bir şekilde büyümesini sürdürdüğü rahim, hamileliğin 20. haftasında tam göbek deliğinin hizasına gelmiş olur. Yani 20. haftalık bebek anne karnında tam göbeğin ortasındadır.
20. haftadan önce göbek deliğinin altındaki rahim, bu haftadan sonra artık göbek hizasının üstüne doğru çıkar. Göbek deliği bu nedenle zamanla biraz çıkıntı verebilir. Hamileliğin başından beri düzensiz şekilde büyüyen rahim, 20. haftadan itibaren daha düzenli olarak her hafta yaklaşık 1 cm büyüyecektir.
20 haftalık gebelikte bebek yaklaşık iri bir patates boyutuna ulaşır. Kafası vücuduna göre büyük olan bir bebek görünümündedir. İnce kaşı, az miktarda çıkmış saçı vardır. Kafası, elleri, ayakları, bacakları ve parmakları oluşmaya devam eder. Önceki haftalarda daha şeffaf görünen cilt tabakası kalınlaşmaya başlar. Sertleşmeye ve gelişmeye devam eden kemikler, 20 haftalık bebek ultrason görüntülerinde artık daha parlak görülür.
20 haftalık bebek için anne rahmi, rahatlıkla hareket edecek kadar geniştir. Bu da bebeğin anne karnındaki sıvı içinde kol, bacak hatta başını sürekli oynatmasını sağlar. Bu haftalarda bebek, eller kollar bacaklar ayaklar arasında kontrol sağlama ve koordinasyon oluşturmayı öğrenir. Tüm bu değişimlerle birlikte anne karnında 20 haftalık bebek dönme, esneme, kıvrılma, tekme gibi birçok farklı şekilde hareket eder.
Evet, anne karnındaki 20 haftalık bebek için tekme atmak, gün içinde en çok yaptığı hareketlerin başında gelir. Hamileliğin 3. trimesterinde bebeğin anne karnında sahip olduğu alan kısıtlanacağından, 2. trimesterin son dönemleri bebeğin en hareketli olduğu zamanlardır. 20. haftada bebek hareketleri gittikçe hızlanır. Vücudunu esnetmeye, yumruk, tekme ve taklalar atmaya devam eder. Vücudunu kullanabilme yeteneği gelişen ve kilosu her hafta artan bebeğin, bu hareketleri de anne adayları tarafından artık daha çok hissedilmeye başlar.
Bebekler anne karnındaki zamanının bir kısmını uyuyarak geçirir. Uyku süresi 20 dakika ila 2 saat arasında olabilir. Bebek uyanık olduğu zaman diliminde günde ortalama 150-200 defa hareket eder. Fakat bu hareketlerin hepsi anne adayı tarafından hissedilmez. Bebeğin hareketleri, anne adayının daha az hareketli olduğu zaman dilimlerinde, saatte en az iki kez olmak üzere hissedilebilir. Anne adayı tarafından sadece güçlü hareketler hissedilir.
Hamileliğin 23-37 haftaları arasında gerçekleşen doğumlara ‘erken doğum’ denir. Akciğerlerin olgunlaşması, zamanından önce doğan bir bebeğin yaşam sınırıdır. Bebek ne kadar erken doğarsa, akciğer olgunlaşması o kadar az olur. 20 haftalık doğan bebeğin akciğer gelişiminin tüm evrelerinde sorun yaşanır. Organ sistemleri henüz gelişmemiş olduğundan bu bebekler dış ortamda yaşamaya hazır hale gelmeden doğar. Solunum sıkıntısına bağlı olarak hayatta kalabilme ihtimalleri azalır. Bu nedenle oluşabilecek sağlık sorunlarına karşı doktor kontrolü ve müdahalesi mutlaka gereklidir.