Herediter anjioödem ya da bir diğer adı ile kalıtsal anjioödem, vücudun çeşitli bölgelerinde nadir görülen şişmelere yol açabilen özel bir durumdur.
Kalıtsal anjiyoödem, C1-inhibitör adı verilen ve kan damarlarından sızan sıvıyı engelleyen bir proteinin eksikliği veya düzensiz çalışması sonucu ortaya çıkan bir tür şişlik durumunu ifade eder.
Yeterli miktarda C1 inhibitörü bulunmadığında veya işlevsiz hale geldiğinde, ciltte özellikle eller, ayaklar, yüz ve cinsel organlar gibi bölgelerde epizodik ve şiddetli şişmeler meydana gelebilir. Bu şişmeler aynı zamanda sindirim kanalında veya üst solunum yollarında da görülebilir.
Vücudun farklı bölgelerinde oluşabilen şişlik, genellikle eller ve ayaklar, yüz, cinsel organlar, kalça, üst solunum yolu gibi alanları etkileyebilir. Herediter anjiyoödem genellikle kalıtsal bir durumdur. Eğer ebeveynlerden birinde bu durum bulunuyorsa, çocuğun herediter anjioödem olma ihtimali %50’dir. Dil ve boğaz mukozasının şişmesi, herediter anjioödemde hayati risk oluşturarak hava yolunun tıkanmasına yol açabilir.
Herediter anjioödemin 3 tipi vardır. Bunlar;
Genel olarak, bu durum çocukluk çağında kendisini gösterir. Çoğu durumda da en geç 13 yaşından sonra belirgin hale gelir. Kişinin yaşı ilerledikçe, hastalığın belirtileri daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkabilir. Belirtiler farklı zamanlarda görülebilir ve olası tetikleyiciler arasında fiziksel travma ve stres yer alabilir. Ayrıca, bazı durumlarda nedeni açıklanamayan vakalar da meydana gelebilir. Herediter anjioödemin en karakteristik belirtisi ise şişmedir. Bu şişlik vücudun çeşitli bölgelerinde gözlemlenebilir.
Şişlikler genel olarak bu bölgelerde görülür;
Herediter anjioödem tedavisinin amacı, atakların oluşumunu engellemek ve belirtilerin şiddetini azaltmak olarak belirlenmiştir. Bazı ilaçlar, herediter anjioödem riskini artırabilir ve bu tür ilaçlardan kaçınılmalıdır. Örneğin, östrojen içeren doğum kontrol yöntemleri ile ECE inhibitörleri olarak adlandırılan hipertansiyon ilaçları bu ilaçlar arasındadır.
Herediter anjioödem ataklarının tedavisinde, temel soruna odaklanarak C1-esteraz inhibitörü takviyeleri uygulanmaktadır. Ayrıca, kallikrein ve bradikinin gibi maddelerin etkilerini engelleyen alternatif ilaçlar da tercih edilebilir. Eğer söz konusu ilaçlar acil serviste bulunmuyorsa, taze donmuş plazma gibi kan ürünleri kullanılarak tedavi sağlanabilmektedir.