Mikrosefali, yaş ve cinsiyet açısından akranlarıyla karşılaştırıldığında bebeğin kafa yapısında gözlemlenen anormal bir değişikliktir. Genellikle, bu durum daha küçük bir baş yapısı ve beyin hacmi ile karakterizedir, ancak bu bebekler büyüme ve gelişme konularında belirgin gerilik yaşayabilirler. Zika virüsü tarafından da tetiklenebilen bu hastalık, doğuştan gelen bir tıbbi durumdur ve yaş veya cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herhangi bir bebeği etkileyebilir.
Dört aylık bir bebekte, baş çevresi genişliği veya beyin kütlesi, mikrosefali tanısı konmuş bir bebekte standart normların altında olabilir. Bebeğin baş ve beyin gelişimi anne karnında tamamlanır, ancak genetik veya çevresel faktörlerin etkisiyle, beyin gelişimi tam olarak tamamlanmayabilir ve bu nedenle bebek mikrosefali ile doğabilir.
Bu nörolojik sorun, çocuğun kişilik ve davranış gelişimini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Mikrosefalinin en belirgin özelliği, bebekte başın boyutunun normalden daha küçük olmasıdır. Bu durum, genellikle klinik muayenelerle teşhis edilebilir. Normalde, bir bebik doğduğunda baş çevresi yaklaşık 35 cm olmalıdır. İlk iki haftada bu ölçü, 0,5 cm artmalıdır ve 2 ile 6 hafta arasında 0,25 cm artmalıdır.
3 ay sonunda baş çevresinde 5 cm, 6. ayda 4 cm ve 9. ayda ise 2 cm artış beklenir. Bir yaşına geldiğinde, baş çevresi 1 cm daha büyüyerek kafa gelişimi tamamlanır. Mikrosefali hastalığına sahip bebekler, standart baş gelişimi kriterlerine uymazlar. Sonuç olarak, kafa yapıları yaşıtlarına kıyasla geride kalır ve daha küçüktür.
Mikrosefali Belirtileri Nelerdir?
Mikrosefali hastalığının ana belirtileri mevcuttur. Bu semptomlar genellikle bebek doğduktan sonra gözlemlenmeye başlar;
- Sağlıklı bir hamilelik sürecinde, bebeklerin beyin gelişimi doğum anında tamamlanır ve baş çevresi genellikle en az 35 cm olur. Ancak Mikrosefali hastalığına sahip bebeklerde, baş çevresi bu standartlardan daha küçük olabilir. Doğum sonrası, başın yavaşça büyümesi gerekir, ancak bu büyüme Mikrosefali hastalarında yetersiz olabilir, bu da hastalığın ana belirtisidir. Bu durum, yalnızca klinik bir değerlendirme sırasında doktorlar tarafından teşhis edilebilir. Doktorun yaptığı baş ölçümleri, normal standartlarla karşılaştırıldığında baş çevresinin beklenenin altında olması, Mikrosefali hastalığına sahip bir bebeğin olasılığını artırabilir.
- Ayrıca, bu hastalığın bir belirtisi olarak zihinsel problemler ve öğrenme zorlukları gibi durumlar da bebekte gözlemlenebilir.
- Bu bebeklerin beyin gelişimi yetersiz olduğundan, hareket ve denge sorunları ortaya çıkabilir. Oturma, kalkma, koşma gibi eylemleri gerçekleştirmede güçlük çekebilirler.
- Yutma refleksi de tam olarak gelişmez.
- İleri aşamada Mikrosefali etkisine sahip bebekler, epilepsi ve felç gibi ciddi durumlarla karşı karşıya kalabilirler.
- Ayrıca, hiperaktivite sorunları ortaya çıkabilirken, görme ve işitme duyularında sorunlar yaşanabilir.
- Mikrosefali, beynin yeterince gelişmediği bir tıbbi durum olduğundan, bu bebeklerde hem fiziksel hem de davranışsal açıdan belirgin bir gerileme gözlenir.
Mikrosefali Nedenleri Nelerdir?
Mikrosefali hastalığı, genetik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkar. Bu tıbbi durum, anne karnındaki bebekte gelişir, bu nedenle anne karnındayken bebek veya anne hastalık geçirirse bu doğum anormalliği oluşabilir. Mikrosefali hastalığının birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler arasında şunlar bulunur:
- Genetik
- Karyotip bozukluklar
- Down sendromu
- Edward sendromu
- Cri- du- chat sendromu
- Cornelia de lange sendromu
- Rubisntein taybi sendromu
- Smith lemlı opitz sendromu
- Radyasyona maruz kalmak
- Doğumda gelişen enfeksiyonlar
- Kimyasal ilaçlar
- Menenjit
- Ensefalit
- Hipertermi
- Hipoksik-iskemik ensefalopati
- Doğumda geçirilen kızamıkçık ya da toksoplazmozis
- Zika virüsü
- Sitomegalovirüs enfeksiyonu
- Yetersiz ve sağlıksız beslenme
- Alkol ve uyuşturucu kullanımı
- Bebeğin beyninin oksijensiz kalması
Mikrosefali Tedavisi
Mikrosefali hastalığı, dünya genelinde birçok ülkede görülen bir doğumsal anormalliktir. Bu rahatsızlık, birçok çocuğun geleceğini tehdit eder. Farklı nedenlerden dolayı Mikrosefali ile doğan çocukların aileleri, tedavi seçenekleri arayışındadır. Ancak bu hastalığın kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Mikrosefali, birincil ve ikincil olmak üzere iki türde görülür. Hastalığın türüne bağlı olarak farklı tedavi yaklaşımları kullanılarak hastalığın ilerlemesi engellenebilir veya başka sağlık sorunlarının ortaya çıkmasının önüne geçilebilir.
- Birincil Mikrosefali durumunda, bebeğin sadece baş çevresi, akranlarına göre daha küçük olabilir. Bedensel olarak diğer bozukluklar genellikle mevcut değildir. Bununla birlikte, çocuğun ileriye dönük beslenme ve bedensel gelişiminin sürekli olarak izlenmesi önemlidir. Beyin tam olarak gelişmediğinden, bazı gelişimsel gecikmeler olabilir. Bu nedenle bebeğin düzenli olarak uzman doktorlar tarafından takip edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde, Mikrosefali hastalığının yol açtığı diğer potansiyel sorunların ortaya çıkma olasılığı azaltılabilir.
- İkincil Mikrosefali durumunda hastalık en şiddetli seviyededir. Bu aşamada bebekte hem fiziksel hem de zihinsel birçok sorun gözlenebilir. Bu seviyedeki hastalığın nörolojik komplikasyonları tedavi edilir. Epilepsi, felç, yutma refleksinin zayıflığı, görme ve işitme sorunları gibi konularda tedavi uygulanabilir. Ayrıca, kraniosinostozlar durumunda da tedavi yöntemleri uygulanarak bebeğin yaşam kalitesinin artırılması hedeflenir.