İmamoğlu, “Bazen demokrasi, bazen cumhuriyet, arzu ettiğimiz seviyeye gelmez. İnsanlarını ne yazık ki ihmal eder. Bu hatalar, yanlış uygulamalar yüzünden olur. Hele hele sistemi, rejimi, kendi gidişatından, uygar ve medeni sürecinden, rayından çıkarır. Başka bir rejim ortaya koymaya kalkarsan, işte olan önce kadınlara, önce çocuklara, gençlere, önce emeklilere zulüm çektirir, sıkıntı çektirir. Ama hep birlikte ne yapacağız biliyor musunuz? Hep birlikte, milletimizin gücüyle, nasıl ki demokrasi arayışında, özgürlük arayışında sevginin, saygının hakim olduğu bir sürecin olgunlaşmasında, hepiniz yeni bir arayışa, yeni bir umuda, 31 Mart'ta mühür bastınız ya… Şimdi yeni bir dönem, yeni bir arayış, yeni bir hizmet anlayışı, yeni bir yöneticilik anlayışı başladı: Tam yol ileri diyoruz” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Trabzon’un merkez ilçesi Ortahisar’ın Belediye Başkanı seçilen Ahmet Kaya’yı makamında ziyaret etti. Kaya’yı tebrik eden İmamoğlu, belediye anı defterini imzaladı. 'Bize çifte bayram yaşattınız' diyen Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, şunları söyledi:
“BİZE ÇİFTE BAYRAM YAŞATTINIZ”
“Sizi burada ağırlamak bizim için onurların en büyüğü. Yaptığınız işlerle, verdiğiniz belediyecilik örnekleriyle hepimizin yüz akı oldunuz, gururumuz oldunuz. Bizler de sizlerin izinde yürüyerek sizlerin desteğiyle sizlerden aldığımız güçle Trabzon'da arkadaşlarımla birlikte önemli bir mücadele süreci yürüttük ve Allah'a şükür mahcup olmadık ne milletimize ne sizlere. İnşallah bundan sonra yapacağımız işlerle de aynı güzel. Ligde Trabzon'daki hemşehrilerimize hizmet edeceğiz. Arkadaşlarımızla birlikte Trabzonumuza en güzel hizmetleri yapabilmek gayreti içinde olacağız. Kapısı açık, gönlü açık bir anlayışla sizlerin yaptığı o doğru, güzel belediyecilik anlayışı ile Trabzon'umuza hizmet edeceğiz. Ben bütün heyetimiz adına hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum. Bize çifte bayram yaşattınız, minnettarım, çok teşekkür ediyorum.
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya'nın ardından konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“ABUR CUBUR İŞLER YAPILDI VE YAPILMAYA DEVAM EDİLİYOR”
“Belediye Başkanımıza hayırlı uğurlu olsun. İnşallah daha güzel başarılara imza atarız hep birlikte. Tabi onun tek yolu var. Görev aldığımız bu dönem başarıların en büyüğünü bu ülke milletine halkımıza yaşatmak. Onu hep beraber yaşatırsak özellikle bu yörede de bence belediyeciliğe ihtiyaç var. Yani bu başta Trabzon'umuz olmak üzere Rize'si, Giresun'u, Ordu'su, Samsun'u fark etmiyor. Büyük oranda ciddi bir belediyeciliğe, ciddi bir farklı belediyeciliğe, insanını düşünen, doğasını düşünen, şehrini düşünen, günü kurtaran değil ama böyle dünya güzeli cennet köşesi bir şehrimiz var ama o anlamda aynı paralelde bir özenli belediyecilik bence yok çok net. Çok abur cubur işler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bir şehir bu kadar yorulmaz. Yorulmaz ve yoğrulmaz. Hem yoruldu hem yoğruldu. Şimdi bu şehrin ciddi bir düzene ciddi bir gelecek vizyonuna ihtiyacı var. Bu bakımdan ben Ahmet Başkanımızın akıldan, teknikten, bilimden uzak davranmayacağını net olarak biliyorum çok değerli siyasi yol arkadaşları var. Çok değerli Trabzon'un insanları var. İyi yetişmiş insanlar var. Hem şehrimizin içinde hem şehrimizin dışında. Ve bu bakımdan herkesin size yardıma koşacağına eminim. Yeter ki siz burada iyi bir güzergah çizin, iyi bir vizyon ortaya koyun.
“HİÇ KİMSENİN SİYASİ BARİYERLER ÖRMESİNE MÜSADE ETMEMELERİ GEREKİR”
Bu noktada bütün altyapının oluşmasında, oluşturulmasında benim de yaşamımın şekillendiği tabiri caizse çocukluğumun, gençliğimin geç geçtiği bu şehrin ayağa kalkması ve kalkınması noktasında elimizden ne gelirse. Yanınızda olacağımızı taahhüt ediyoruz. Bütün belediyelerimize bu anlamda kapımız açık. Ben daha önce de söyledim. Benim belediyelere kapım açık derken partilim olan belediyelere asla demem, bilakis bir şehre gittiğim zaman o şehir, hangi belediye ya da hangi partiden bakmam, mutlak randevu isterim. Valisinden de isterim belediye başkanını da isterim. Veren oldu vermeyen oldu. Bu nezaket ve bu kuralın işlemesi noktasında ben Trabzon'daki bütün yerel yöneticilere bu çağrımı on yıldır yapıyorum bunu da yapmaya devam edeceğim. Ha buna uymak istemeyen ya da bu daha doğrusu bu daveti duymayan ya da duyamayan belli baskıları yaşayan dostlarımıza da şunu söyleyeyim. Hiç kimsenin siyasi bariyerler örmesine toplumun arasında müsaade etmemeleri gerekir. Çünkü seçildikten sonra herkesin belediye başkanıyım diyen anlayış gerçek anlamda bunu yansıtmalıdır. Ortak masalarda konuşabilmeliyiz. İnşallah bu anlamda yerelden bu nezaketi, bu açık gönüllülüğü, bu hassasiyeti hep birlikte göstereceğiz.
“BU AKLI BU ZİHNİYETİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”
Sadece bunu belediyelerimizde göstermeyeceğiz. Bu dönem görev alacağımız belediyeler birlikleri var bölgelerde. Aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği var. Oralarda da bu aklı, bu zihniyeti değiştireceğiz. Tam aksine o kurumların millete ait olduğunu, o kurumların yerel yönetimlere hizmet etmesi gerektiğini ispat edecek dengeli adil bir şeffaf bir ortamı oralarda da var edeceğimizi şimdiden ilan edelim bu noktada çalışmalarımız var. İnşallah çok sevdiğim, mahallemin içinde bulunan bu belediye binasının hatta bir kısım mülkümüzün de buraya nasıl diyelim? Karşılıklı anlaşarak yıkılan kamulaştırılan bölümde bulunan bu binanın şehrimize uğur getirmesini diliyorum. Umarım çok güzel bir dönem yaşatacaksınız. Sizde görev alan bütün meclis üyesi arkadaşlarımıza ve elbette ki burada çalışacak olan bürokrat emekçi bütün çalışanlara başarılı bir dönem dilerim. Yolunuz açık olsun. Eşimle birlikte sizi tebrik ediyoruz. Ailenize kolay gelsin. En büyük zorluğu onlar yaşayacak meşakkatli bir iş. Ama omuz omuza özellikle siyasi yol arkadaşlarımız, başta il başkanımız, Ortahisar İlçe Başkanımız, diğer yöneticilerimiz bu süreçte sizin işinizi kolaylaştıran, sizin önünüzü açan sizin faaliyetlerinizi vatandaşa çok yoğun bir biçimde anlatan bir faaliyetle işinizi kolaylaştıracak, olduklarına eminim. Onlarada şimdiden teşekkür ederim. Yolunuz açık olsun.”
İmamoğlu ve Kaya, tebrik ziyaretinin ardından Ortahisar Belediyesi önünde kendilerini bekleyen coşkulu kalabalıkla buluştu. İmamoğlu, hemşehrilerini eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Kaya da eşi Tuğba Kaya ile birlikte selamladı. Kendisine sevgi gösterilerinde bulunan hemşehrilerinin Ramazan Bayramlarını kutlayan İmamoğlu, alanda bulunan dövizleri tek tek okudu ve özetle şunları söyledi:
“SİZLER BENİM İSTANBUL’DA HER ANIMI TAKİP ETTİĞİNİZİ BİLİYORUM”
“Benim güzel şehrimin güzel insanları bugün çok değerli dostum Ahmet Kaya'nın bu güzel şehirde, bu güzel şehrin merkezinde, Trabzonumun merkezi Ortahisar'da Ortahisar Belediye Başkanlığı'na başladığı bu dönemde hem bir bayram ziyareti hem de sizlerle onun bu güzel görev döneminin başlangıcında onu tebrik etmek için şehrime geldim. Ben bu coşkulu karşılama ve bizimle bu bayramlaşma duygusunu yaşadığınız için hepinize teşekkür ediyorum iyi ki varsınız. Bütün hemşehrilerimin burada bulunan çok güzel annelerimizin, ablalarımızın hanımefendilerin, beyefendilerin sevgili gençlerin pırlanta gibi çocuklarımızın Ramazan Bayramı mübarek olsun çok güzel bir bayram geçirin inşallah. Sizler, benim biliyorum İstanbul'da her günümü, her anımı takip ettiğinizi biliyorum. Dualar ettiğinizi biliyorum. Dualarınızın beni nasıl duygulandırdığını, bazen videolarınız geliyor fotoğraflarınız geliyor. Özellikle çok güzel annelerimizin dualarıyla beni nasıl beslediğinizi tahmin edemezsiniz iyi ki varsınız Allah'ım sizi korusun hepinizi çok seviyorum.
“KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’IN DOĞDUĞU MAHALLEDE BÜYÜDÜM”
Bu güzel şehrin bir evladı olmaktan gurur duyuyorum. Ve aslında şu an o kadar güzel bir yerdeyim ki Allah'ın nasibi. Ben Pazarkapı Mahallesi'nin bir çocuğuyum aslında. Hem Pazarkapı Mahallesi, hem Ortahisar Mahallesi bu mahallenin bir çocuğuyum. Bu gördüğünüz Ortahisar Belediye binasının tam şu köşe başında bizim dükkanımız vardı boya dükkanı. Hala durur. Hemen bu belediye binasının alt köşesinde İslane Sokak'ta da dedemin kereste ticarethanesi vardı. Ben bu caddenin çocuğuyum. Burada yürüyerek okuluma gider, yürüyerek okulumdan buraya gelirdim. İlkokulum hemen bu binanın yanındaki Kanuni Süleyman İlkokulu. Şöyle düşünün bu sabah köyüme çıktım, mini minnacık bir köy evinde doğmuş bir Akçaabatlı bir çocuğum ben. Trabzon'un bir evladıyım orada doğdum. Burada ilkokulu okudum. Ortaokulu Atatürk Köşkü'nün orada Köşk Lisesinde okudum, liseyi Trabzon Lisesi'nde okudum. Bu şehir Kanuni Sultan Süleyman'ın doğduğu bir şehir, onun doğduğu bu mahallede büyüdüm. Belki hayatımda bugün ne var ise buradan beslendim. Sonra İstanbul'a okumaya gittim. Ailemle beraber iş yaşamım derken yine Fatih Sultan Mehmet'in fethettiği ve bizlere yurt edinen dönemi başlattığı İstanbul'da yaşama başladım ve İstanbul'un belediye başkanı oldum.
“31 MART’TA MÜHRÜ BASTINIZ YA ŞİMDİ YENİ BİR DÖNEM, YENİ BİR ARAYIŞ, YENİ BİR HİZMET ANLAYIŞI, YENİ BİR YÖNETİCİLİK ANLAYIŞI BAŞLADI”
Bu nasıl bir şey biliyor musunuz, o kırk haneli köyden doğarak Trabzon'dan Fatih'in fethettiği İstanbul'a giderek büyükşehir belediye başkanı olmak olsa olsa dünyada bir tek Atatürk'ün Cumhuriyetinde olur. Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet herkese fırsat eşitliği verir kadınına çocuğuna, erkeğine. Demokrasi ne yapar biliyor musunuz? Hepimizi eşitler. Sandık var ya sandığa gidip oy atıyoruz. O sandık hepimizin eşitlendiği gündür. Fabrikatörü, emekçisi, işçisi, emeklisi, üniversite öğrencisi öğretmeni hepimizi eşitler. Eksik tarafı var. Bunu toparlamamız lazım. O ne biliyor musunuz? Bazen demokrasi bazen cumhuriyet arzu ettiğimiz seviyeye gelmez. Ne yazık ki ihmal eder. Bu hatalar yanlış uygulamalar yüzünden olur. Sistemi, rejimi, kendi gidişatında uygar ve medeni sürecinden rayından çıkarır başka bir rejim ortaya koymaya kalkarsan işte olan önce kadınlara önce çocuklara, gençlere önce emeklilere zulüm çektirir, sıkıntı çektirir. Ama hep birlikte ne yapacağız biliyor musunuz? Hep birlikte milletimizin gücüyle nasıl ki demokrasi arayışında özgürlük arayışında sevginin, saygının hakim olduğu bir sürecin olgunlaşmasında hepimiz yeni bir arayışa, yeni bir umuda, 31 Mart'ta mühür bastınız ya, şimdi yeni bir dönem, yeni bir arayış, yeni bir hizmet anlayışı, yeni bir yöneticilik anlayışı başladı. Tam yol ileri diyoruz.
“YENİ DÖNEM O ÇİFT MAVİ GÖZÜN İNSANINA BAKTIĞI GİBİ BİR DÖNEM OLACAK”
Bakınız bu nasıl bir anlayış biliyor musunuz? Sevgili dostum Ahmet Kaya'nın odasında astığı bir fotoğraf birkaç gündür bir tartışma işliyor. Tartışmayı önemsemiyorum oraya girmeyeceğim. Ama size söyleyeceğim şu o fotoğraf, benim 10 yıldır masamın arkasında duruyor. O fotoğraf ne biliyor musunuz? Tokat'ta, bir çiftçinin, bir köylünün deprem sonrası yaşadığı sıkıntıları bir devletin başındaki insana, insanına anlatırken çekildiği fotoğraf. O fotoğraftaki kişi o köylü dede o anlatımı yapıyor hararetli bir şekilde. Ama onu dinleyen bir çift mavi göz var. O çift mavi göz vatandaşına öyle itinayla bakıyor ki, bir gözün içine bakış vardır. Ben diyorum ki Allah'ım beni o gözlerim baktığı gibi bu annelere baktır. O gözlerin baktığı gibi bu çocuklara, bu gençlere, bu hanımefendilere, bu beyefendilere abilerimize. Ben çocukla konuşurken bile dizimi yere eğip onun gözünün içine bakıp onu hissetmeye çalışıyorum. İşte bu yeni dönem o bir çift mavi gözünün insanına baktığı gibi bir dönem olacak.
“KİBİR KENDİNİ BEĞENMİŞLİK BUNLARIN HEPSİ YOK. BİTTİ”
Kibir, kendini beğenmişlik bunların hepsi yok bitti. Kul Nesimi demiş ki ‘Rızkı veren Hüda'dır, kula minnet eylemem’ demişti. Ramazan ayındayız. Ben dünyanın en büyük şehri İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başkanıyım. Sevgili dostum Ahmet Kaya Ortahisar Belediye Başkanı biz bu göreve talip olduk. Sizler de bizleri seçtiniz. Şimdi bize düşen görev sizi dinlemek, sizi anlamak, dertlerinize çare olmak için gece gündüz çalışmak bizim sorumluluğumuz bu. Vatandaşımıza destek oluyoruz ya vatandaşımız bir sıkıntıya düşüyorsa ona destek olmak bizim sorumluluğumuz. Vatandaşlarıma sesleniyorum. Devletimizin herhangi bir kurumu ama belediyesi ama valiliği, ama bakanlığı ama şurası ama burası o desteği size veriyor ya, kimse cebinden bir şey vermiyor. Size vermek zorunda olduğu desteği veriyor. Hatta belki de az veriyor siz onun hesabını sorun. Ben hep söylüyorum bize minnet duymayın.Görevini iyi yaptın kardeşim, belediye başkanım teşekkür ederiz diyebilirsiniz. Ama kimseye minnet duymayın. Bu şehrin İstanbul'un bu ülkenin, bu devletin sahibi, millettir. Ben geleceğin bir sistemin sahibiyim diyen, buyruğumla şunu yaptın diyen, talimatımla emrettim şöyle oldu diyen biri görevden ayrılacağı zaman af diledim, görevden ayrılıyorum deme dönemi bitmiştir.
"ŞU AYAKLARINIZDAKİ, KOLLARINIZDAKİ PRANGALARI, KELEPÇELERİ SÖKÜN ATIN. MİLLETE HİZMET EDİN"
Millet devletin sahibidir. Bugün ülkemiz derin bir yoksulluk yaşıyorsa onun hesabını sorun sormalısınız. Üniversiteli çocuklarımız, gençlerimiz işte biz şimdi İstanbul'da ne yapıyorsak iyi uygulama sevgili Ahmet Kaya'yla tabii ki paylaşacağız. O burada bir merkez ilçe belediyesi başkanı. Bakın buradan söyleyeyim Ekrem İmamoğlu İstanbul'un belediye başkanı. Bakın burada benim şanlı Türk bayrağım var. Benim kapım Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese açık. Benim kapım hangi partiden seçilmişse seçilmiş. Trabzon'un Büyükşehrinden ilçesine, beldesine nerede olursa olsun herkese açık. Kardeşim partiler araç, partiler hizmet için araç, seçim geçti bitti. Şimdi milletçe ayağa kalkma zamanı. Onun için birlikte çalışacağız. Ahmet Kaya başkanımla çalışacağız. Ama benim kapımı Akçaabat'ta çalsa başımın üstünde yeri var, Trabzon Büyükşehir'de çalsa başımızın üstünde yeri var. Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? Hangi partide siyaset yapıyorsanız yapın şu ayaklarınızdaki, kollarınızdaki prangaları, kelepçeleri sökün atın millete hizmet edin. Siz de bir kişiye değil, millete hizmet edin.
“VATANDAŞINA KARŞI YUKARIDAN BAKMA”
Bu cennet vatan 100 seneyi aşkın süre önce özgürlüğü, cumhuriyeti, demokrasiyi seçmiş, ne demiş şair? Hangi çılgın bana vuracakmış şaşarım demiş. Öyle değil mi? Biz milletçe özgürlüğüne düşkün insanlarız. Biz demokrasi aşığıyız. Şimdi ne yapacağız? Daha fazla sizi dinleyeceğiz. Bu şehrin zeki insanlarını bu şehrin akıllı gençlerine, hanımefendilerini, beyefendilerini daha çok dinleyeceğiz. Başkanımız sizlerle çok güzel projeler üretecek. Biz de onu yapıyoruz İstanbul'da. Bu milletin ayağa kalkmasıdır millet gücünün farkına varacak. Ben hep söylüyorum. Büyüklerimin bana vasiyetidir. Makamım büyüdükçe başını öne eğsin. Vatandaşa karşı yukarıdan bakma, vatandaşa karşı başın öne eğik dursun ve onunla öyle konuş. Ona hizmet yolunu seçmişsen bu sana gerekli. O bakımdan biz bu terbiyenin bu anlayışın inanın neferleri olacağız. Çok çalışacağız. Ben hep söylüyorum bakın sıralamam şöyle. Allah'ım beni aileme mahcup etme. Allah'ım beni doğduğum topraklara Trabzonlulara mahcup etme. Karadenizlilere mahcup etme. Ama beni bu Türkiye'nin bu cennet vatanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün vatandaşlarına mahçup etme. Şehrim İstanbul'a mahçup etme. Çünkü biz çok asil bir görevle hizmet dönemiyle karşı karşıyayız. Ve göreceksiniz çok çalışacağız. Ben diyorum ki beni geçecek adam doğmadı kardeşim. Ahmet Kaya diyebilir ki, başkanım sen öyle değilsin ama ben daha çok koşarım. E hadi koşalım. Yahu hizmette, yarıştan güzel bir şey olabilir mi? Beni geçeni arkadan çelme takmam vallahi de billahi de alkışlarım.
“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ KONUŞACAĞIZ”
Biliyor musunuz? Millet de millete hizmette yarışın kazananı yok ki hepimiz kazanıyoruz. Kaybedeni yok ki hepimiz kazanıyoruz. Dolayısıyla bizim yolculuğumuz böyle bir yol, çok başarılı olacağız. Arkamızda sizin gibi hemşerilerimizin gücünü hissedeceğiz. İnşallah önümüzdeki zaman diliminde hiç olmadı bugüne kadar bundan sonra da ağzımızdan kötü kelime duymayacaksınız. Ben bugün Sera’da 98 yaşında anneannemizi ziyaret ettim. Salacık'ta halamı ziyaret ettim. Hepsi diyor ki televizyonda seni dinliyoruz. Bir de bağırıyormuş bana halam Ekrem Ekrem beni niye duymuyorsun? Şimdi ben konuşurken kötü söz edeceğim. Beni anneannem dinliyor, annem dinliyor, bırakın siz dinliyorsunuz, beni çocuklar dinliyor. Ben buradan söylüyorum. Biz kimsenin hakkında iftira, kumpas, şu bu işlerle zaten uğraşmadık uğraşmayız. Kötü söz kullanmayacağız. Sizin işinizi konuşacağız. Milletimizin işini konuşacağız. Çocuklarımızın geleceğini konuşacağız. Gençlerimizin umutlarını konuşacağız. Onlara destek olacağız. Bizim buna yetecek gücümüz var. Bizim buna yetecek aklımız, fikrimiz, bilgimiz var. Milletçe var. Sizin fikirlerinizden faydalanacağız. Yolumuz açık olsun hep birlikte koşalım, hep birlikte coşalım.
“TRABZONUN MUHAFIZI OLUP KORUYUCUSU OLUN”
Ahmet Kaya Başkanımla birlikte çok güzel başarıları hep birlikte imza atalım. Bu, başarıda elbette merkez ilçe başkanımız, Haluk Başkanımın büyük emekleri var. Ona Mustafa başkanım, il başkanımızın büyük emekleri var ona, Milletvekilimiz Sibel Hanım'a ve bütün örgütümüze teşekkür ediyoruz. Ama biz bakın partiyi burada bıraktık. Biz diyoruz ki ya bu işi Trabzon ittifakı kazandı. İstanbul'da İstanbul ittifakı kazandı. Türkiye'de Türkiye ittifakı olsun. Onun için milletçe kazanalım diyoruz. Bizim seçimde kaybedenimiz yok. Hepinizi çok seviyorum. Ahmet başkanımın yolu açık olsun. Yanındayız göreceksiniz çok yanında olacağız. İstanbul'umuzun, İstanbul'umuza yapılmak istenen kötülüklere karşı nasıl orada muhafız demişsem siz de Trabzon'da Trabzon'a bir kötülük yapılıyorsa Trabzon'a muhafızlık etmeye var mıyız? Sakınız vazgeçmeyin. Burası bizim biblomuz, burası bizim canımız ciğerimiz. Bizi besleyen bir dünya. Trabzon'un muhafızı olup koruyucusu olun. Trabzon'un her konusuyla ilgilenin. Trabzonspor'la da ilgilenin, Trabzonspor'u da yalnız bırakmayın. Maddi manevi yalnız bırakmayın. Her türlü kardeşlik, her türlü güzellik kazansın. Hepinizi çok seviyorum. Allah'ın izniyle. Trabzon'da da İstanbul'da da ülkemizin her yerinde de ne olacak? Her şey çok güzel olacak.”