Mal ve hizmet fiyatlarında meydana gelen artış, genel fiyat düzeyi için geçerlidir. Fiyat artışı tek seferlik değil süreklidir. Örneğin ocak ayında yapılan ve 50TL tutan bir alışverişin, aralık ayında 150TL tutması enflasyon göstergesidir.
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli artması ve alım gücünün sürekli azalması halidir. Enflasyonu meydana getiren birçok neden vardır. Enflasyonun oluşmasına neden olan 4 temel unsur aşağıdaki gibidir.
Enflasyon hesaplama yapılırken hane halkının (vatandaşların) yoğun olarak kullandığı ürünlerden bir mal sepeti oluşturulur. Sepetteki ürünlerin fiyat artışları aylık ve yıllık bazda takip edilir. Bu yöntemle yapılan enflasyon hesaplamasına Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) adı verilir. TÜFE’nin aylık ve yıllık değişimi enflasyon oranını verir.
Enflasyon, talep, maliyet, para arzı ve beklentiler olmak üzere 4 temel nedene bağlı olarak artar veya azalır. Talebin yoğun bir şekilde artması arz-talep dengesini bozar. Talebin azaltılarak arza eşitlenmesi için fiyatlar seviyesi artar. Bunun sonucu olarak talep ve enflasyon azalır.
Petrol ve gıda gibi emtia fiyatlarının artması ve doğal afetlerin meydana gelmesi hammaddeyi azaltır. Hammaddenin azalması maliyeti artırarak arzı düşürür. Arzın azalması arz-talep dengesini bozar ve enflasyonu artırır.
Para arzı, ilgili dönemde piyasada bulunan para stoğunu ifade eder. Para stoğunun artması tüketicileri yatırım ve tüketime teşvik eder. Bu durum toplam arzı artırarak fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir etkiye neden olur.
Enflasyon beklentileri ve yapılan politikalar da enflasyonu etkiler. Örneğin politikaların öngörülebilir olması tüketicilerdeki panik halini azaltarak tüketimin aşırı artmasını veya azalmasını engeller. Politikaların öngörülemez olması tüketicilerde bir panik haline sebep olur. Panik hali, enflasyon beklentisini artırır ve tüketicileri bu yönde hareket etmeye zorlar.
Fiyatlar genel seviyesindeki artış her zaman sürekli olmaz. Belirli nedenlerle geçici fiyat artışları da gözlemlenebilir. Çekirdek enflasyon, geçici fiyat artışlarından arındırılmış enflasyon olarak bilinir.
Fiyat artışlarının günlük ya da günaşırı meydana geldiği enflasyon türüdür. Hiperenflasyonda aylık enflasyon oranı %50’nin üzeridir. Yıllık enflasyon oranı ise %600, %1.000 gibi yüksek oranlardadır.
Toplam arz, piyasa arzını ifade eder. Toplam arzın sürekli azaldığı ekonomik durum, maliyet enflasyonu olarak adlandırılır. Maliyet enflasyonun görüldüğü bir ekonomide slumpflasyon görülür. Slumplasyon, hem enflasyonun pozitif ivmeli olduğu bir dönemde eşzamanlı ekonomik küçülmenin de görülmesi anlamına gelir. Hammadde fiyatlarındaki artış ve hammaddede görülen azalma maliyet enflasyonuna neden olur.
Aylık enflasyon hesaplaması yapılırken ürün sepetindeki emtiaların aylık fiyat değişikliklerine bakılır. Fiyatlar arasındaki oransal fark, aylık enflasyon rakamları olarak alınır.
6 aylık enflasyon hesaplama yapılırken bir yıl 6 aylık dönemlere bölünür. İlk altı ayda meydana gelen fiyat değişimleriyle ikinci altıncı ayda meydana gelen fiyat değişimleri karşılanır. Çıkan fiyat farkının oransal karşılaştırması enflasyon farkı olarak alınır. TÜİK enflasyon hesaplama verilerini dönemsel olarak hesaplar ve açıklar.
TÜİK ve TCMB enflasyon verilerini dönemsel olarak açıklar. Yıllık enflasyon hesaplama yapılırken ilgili aydaki fiyatlar, bir önceki yılın aynı ayındaki fiyatlarla karşılaştırılır. Fiyat farklılığı yıllık enflasyon oranını verir. Merkez Bankası enflasyon verileri açıklanırken zincirleme hacim endeksi kullanılır. Zincirleme hacim endeksinde sabit alınan bir baz yıl yoktur. Veri karşılaştırması bir önceki yılın verileri ile cari yılın verileri karşılaştırılarak yapılır. Örneğin 2023 yılı için enflasyon farkı hesaplama yapılırken 2022 yılı verilerine bakılır.
Kümülatif, birikerek artma anlamına gelir. Kümülatif enflasyon ise başlangıç değeri 100 olan bir değerin aylık olarak birikerek artmasın anlamına gelir. Örneğin şubat ayı enflasyon oranının %5 olması durumunda kümülatif enflasyon %105 olarak açıklanır.