Bazı bireylerde yarım ya da tam gömülü şekilde çıkan 20'lik dişler özellikle çenedeki yer yetersizliğine bağlı olarak bölgedeki diş etinde kızarıklık, şişlik, lenf hassasiyeti, ağrı veya ağız açmada kısıtlılığa sebep olabilir. Bilinenin aksine 20 yaş dişlerinin her durumda çekilmesi gerekmez. Herhangi bir ağrıya sebep olmadan çiğneme işlevine yardımcı olabilir. Ancak özellikle yarısı çıkan, gömülü, çürük ve diş eti enfeksiyonuna yol açan 20’lik dişlerin çok vakit kaybetmeden çekilmesi gerekir.
20'lik dişler, Çenenin en arkasında görülen, ergenliğin son dönemleri olan 17-25 yaşları arasında üçüncü büyük azı dişi olarak yarım veya tam gömülü şekilde toplamda 4 adet çıkan dişlerdir. Alt ve üst çenede ikişer adet olmak üzere toplam dört adet 20 yaş dişi gözlenir. Bazı kişilerde daha çok sayıda görülebilen 20'lik dişlerin bazı kişilerde ise hiç çıkmaması söz konusu olabilir.
Bazı kişilerde daha fazla sayıda 20 yaş dişi varlığı da gözlenebilir. 20 yaş dişleri sıklıkla çene kemiğinde yer almak için yeterli yer bulamayarak gömülü kalabilirler veya ağız içine sürseler bile öndeki dişlere baskı yapabilirler. Bu durum ağız içinde ağrı ve enfeksiyona sebep olabilir. Bu durum 20'lik diş ağrısı olarak tanımlanır. 20'lik diş ağrısı, dişin konumlandığı yere veya gömülü olup olmadığına bağlı olarak rahatsız edici bir ağrı meydana getirebilir. Bu ağrılarda genellikle dişin çekilmesi önerilir ancak her 20'lik diş çekilecek diye bir kural yoktur. Bu konuda dişin yapısına bağlı olarak doktor tarafından bir karar verilir.
20'lik dişler yanlış hizalandığında, yatay olarak konumlannması söz konusu olabilir, ikinci azı dişlerine doğru veya onlardan uzağa açılı olabilir, kimi zaman ise içe veya dışa doğru açılı bir şekilde görülebilir. Yirmi yaş dişlerinin kötü hizalanması, bitişik dişleri, çene kemiğini veya sinirleri sıkıştırabildiği gibi hasar da meydana getirebilir.
20’lik dişler hem alt hem de üst çenede, sağ ve sol en geride olmak üzere dört tane oluşur. Bazı durumlarda bu sayının daha da arttığı gözlenebilir. 20'lik diş ağızdaki varlığı bazen hiçbir şekilde belli etmezken bazen de 20'lik diş ağrısıyla kendini gösterebilir. Çıktığı zaman ağrılı ve yanlış konumlanmış şekilde çıktığında dişin çekilmesi sağlıklı kabul edilir. Ancak her 20'lik diş de çekilmez. Herhangi bir belirti göstermeden dişin ağızda konumlandığı görülür.
Azi dişlerinin daha önce çıkmayıp 20'li yaşları beklemesi sonucunda 20'lik dişler çıkar. Alt ve üst çenede ikişer tane olup toplam 4 adet çıkan 20'lik dişler genellikle dişlerin çıktığı bölgede ağrı ile kendini gösterir. Ancak bazı kişilerde 20'lik diş hiç çıkmayabilir.
20’lik dişin en yaygın ilk belirtisi 20'lik dişin çıktığı bölgedeki ağrıdır. Bu ağrı kimi zaman şiddetli bazı vakalarda hafif bir şekilde meydana gelebilir. Ayrıca diş etinde kızarıklık, şişlik, lenflerde hassasiyet, ağzı açarken kısıtlılık ve konuşma zorluğu da 20'lik diş belirtileri arasında yer alır.
20'lik diş belirtileri şu şekildedir:
Kimi durumlarda herhangi bir belirti vermeden sessizce ağız içindeki yerini alabilirler. Kimi durumlarda çenedeki yer yetersizliğine bağlı olarak sürmeye çalışırken ilgili bölgedeki diş etinde kızarıklık, şişlik, lenf hassasiyeti, ağrı veya ağız açmada kısıtlılığa sebep olabilirler.
Özellikle gömülü yirmi yaş dişleri diş ağrısıyla kendini gösterir. Bu ağrı diğer dişlere zarar verebilir ve diş sorunlarına yol açabilir. Diş ağrısıyla birlikte 20'lik dişlerin olduğu bölgede kızarıklık, şişlik, hassasiyet ve yutma güçlüğü de 20'lik dişin karakteristik özellikleridir.
Ancak 20'lik dişler kimi vakalarda hiçbir soruna yol açmazlar. Bunun yanı sıra yirmi yaş dişlerinin temizlenmesi zor olduğundan diğer dişlere göre diş çürümesine ve diş eti hastalığına daha yatkın olabilirler. Ağrıya veya diğer diş sorunlarına neden olan gömülü yirmi yaş dişleri genellikle çekilir.
20'lik dişler çıkarken, düzgün gelişim göstermesi için ağız içinde yeterli alan olmaz. Bu durum 20'lik diş ağrısına, diğer dişlere zarar vermeye ve başka diş sorunlarına yol açar. Bunun dışında çürükler, diş çevresinde meydana gelen kistler, enfeksiyonlar ve apseler de 20'lik diş ağrısına neden olan faktörler arasındadır.
20'lik diş ağrısına yol açan faktörler şöyle sıralanabilir:
20'lik dişlerin gömülü olanları genellikle dişlerin çıkmaya çalıştığı zaman kendine yeterli alan bulamamasıdır. Alan bulamayan gömülü dişler çarpık veya yamuk çıkabilir. Bu da 20'lik diş ağrısına yol açan yaygın bir nedendir.
Diş etlerinde meydana gelen enfeksiyonlar da 20'lik diş ağrısına neden olabilir. Bu durumun nedeni olarak gömülü dişlerin çıkarken diş etlerinde meydana getirdiği boşluklardır.
20'lik dişlerde zamanla çürüme meydana gelebilir. Bu çürümeler normal diş ağrısında olduğu gibi 20'lik dişlerde de ağrıya yol açabilir.
20'lik diş ağrısına iyi gelen yöntemlerin başında soğuk kompres, tuzlu su ile gargara yapmak, reçetesiz ağrı kesiciler ve bazı bitkisel yağlar gelir. Bunların arasında aloe vera, karanfil yağı, çay ağacı yağı ve lavanta yağı gelir.
20'lik diş ağrısına iyi gelen yöntemler şöyledir:
20’lik diş çekiminin nasıl olacağı dişin pozisyonuna göre belirlenir. Tamamen sürmüş ağız içinde yer alan bir 20 yaş dişi herhangi bir diş çekiminde olduğu gibi standart bir biçimde çekilir. Bazı durumlarda ise 20 yaş dişleri yarı gömülü de dediğimiz mukoza retansiyonlu bir pozisyonda yer alır. Mukoza retansiyonu varlığında çekim işlemi öncesi dişetinde bir kesi yapılması ve çekimin ardından dikiş atılması gerekebilmektedir. Bir diğer durum ise dişin tam gömülü (kemik retansiyonlu) olmasıdır. Böyle bir durumda ise diş etine kesi yapılmasını takiben dişin çevresinde bulunan kemikten de bir miktar uzaklaştırılması ve ardından dikiş atılması gerekebilir.
20’lik diş ameliyatı, dişin kemik içerisinde gömülü kaldığı veya tam çıkamadığı durumlarda gerekir. Böyle bir durum varlığında işlem yapılacak bölgenin lokal anestezi ile uyuşturulmasını takiben dişe ulaşımın sağlanması için diş etinde bir kesi yapılır. Ardından dişin pozisyonuna göre dişi çevreleyen kemiğin uzaklaştırılması veya dişin bir kaç parçaya ayrılması gerekebilir. Bu işlemlerin ardından kesi yapılan bölgeye dikiş atılması ile ameliyat sonlanır.
20'lik dişler çekildikten sonra, iyileşme hızı çekimin zorluk derecesine (tam sürmüş bir dişin basit çekimi ile çene kemiğine gömülü bir dişin çekimi) bağlıdır. Özellikle ilk 24 saat içinde kanama görülebilir. Kanamaya baskı yapmak önemlidir. Bunun dışında ilk 24 saat ağzınızı çalkalamaktan, tükürmekten ve emme hareketlerinden kaçının. Ayrıca dişin çekildiği bölgede yüz şişmesi de görülebilir.
20'lik diş çekimi sonrası ve özellikle ilk 24 saat içinde yaşanabilecekler şöyledir:
20'lik dişin şiddetli ağrıdığı durumlarda öncelikle doktora gitmek gerekir. Özellikle şiddetli ağrı, şişlik, kızarıklık ve iltihap belirtileri varsa tıbbi müdahale şarttır. Çok şiddetli olmayan durumlarda ise ağrının olduğu bölgeye buz kompresi uygulanabilir, tuzlu su ile gargara yapılabilir ve reçetesiz ağrı kesiciler kullanılabilir. Bitkisel yağların 20'lik diş ağrısına iyi geldiği ile ilgili bilimsel bir kesinlik yoktur.
20'lik dişin çıkma yaşı 17-25 yaş aralığı olup bu dönem ergenliğin son dönemi olarak kabul edilir. Bu dönemde ağzın en arka üst ve alt tarafında toplam dört tane 20'lik diş çıkar.
20’lik dişler ağzın en gerisinde yer alan ve en son çıkan dişlerdir. Çene kemiğinde bu dişlerin çıkabilmesi için yeterli alan bulunmayabilir. Böyle bir durumda 20 yaş dişinin tam olarak çıkamaması, önündeki dişe baskı uygulamasına veya önündeki diş ile arasında temizlenemeyen bir alan oluşmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda 20 yaş dişinin veya önünde yer alan dişin çürümesi veya diş eti problemleri gözlenebilir. İlgili bölgedeki dişlerde ve çevre dokularda hassasiyet, ağrı, şişlik, lenf hassasiyeti görülebilir. Ayrıca bu şikayetlerin antibiyotik kullanılarak baskılanması ileride aynı şikayetlerin şiddetlenerek tekrar ortaya çıkmasına sebep olabilir ve antibiyotiğin her zaman bu şikayetleri geçiremeyeceği unutulmamalıdır.
20 yaş dişlerinin ağrı yapması birkaç durumda gözlenebilir. Eğer çene kemiğinde dişin sürmesi için yeterli bir alan yoksa veya öndeki dişe baskı yapacak pozisyonda ise ağrı yapması muhtemeldir. Bunun dışında temizliğinin zor bir bölge olması da bu dişlerde çürük veya diş etinde enfeksiyon görülebilmesini kolaylaştırır. Bu gibi durumlar 20 yaş dişinin ağrı yapmasına sebep olur.
20'lik dişin çıkmasıyla birlikte görülebilecek semptomlar arasında halsizlik de sayılabilir.
20’lik dişin çekiminin ameliyat ile olup olmayacağı tamamen dişin çene kemiği ile olan pozisyonuna bağlıdır. Eğer çene kemiğinde tamamen sürmüş bir 20 yaş dişiyse bu durumda ameliyata çoğunlukla gerek yoktur. Ancak dişin yarı gömülü veya tam gömülü olması ameliyat gereksinimini ortaya çıkarabilir.
20 yaş dişlerinin her durumda çekimine gerek yoktur. Kimi kişilerde bu dişler herhangi bir ağrıya sebebiyet vermeden çıkarlar ve çiğnemede işlev görürler. Böyle bir durumda dişin çekimi şart değildir. Ancak çürük veya diş eti enfeksiyonu varlığı, 20’lik dişin öndeki dişe baskı uygulaması veya ilgili bölgede enfeksiyona sebep olması durumlarında çekim işlemi gerekebilmektedir.
Gömülü olan 20 yaş dişleri hastadan alınan radyografilerle tespit edilebilir. Bu tespit sayesinde ileride sorun oluşturabilecek bir 20 yaş dişi önceden teşhis edilebilir ve buna göre tedavi planı oluşturulabilir.
20 yaş diş ağrısı çoğunlukla ilgili bölgedeki diğer dişlere yayılabilir. Bunun dışında kulak ağrısı ile karışması da sıklıkla gözlenmektedir. Yine yutkunmada güçlüğe sebep olan boğazda var olan ağrılarda da 20 yaş dişi ağrısı göz önünde bulundurulmalıdır.
Diş çekimleri sırasında her ne kadar acı olmasından tedirgin olunsa da güçlü lokal anestezi maddelerin kullanımı ile işlem sırasında ağrı veya acı duyulması önlenmektedir.
20’lik dişler çene kemiğinde yeterli yerin mevcut olması durumunda ağızda yer alan diğer dişler gibi sorunsuz bir şekilde çıkarak çiğneme işlemine fayda sağlayabilmektedir. Ancak yeterli boşluk olmaması nedeniyle gömülü kalan veya öndeki dişe baskı uygulayacak bir pozisyonda olan bir 20’lik dişin fayda sağlaması mümkün olmayacaktır.
20'lik diş çekimi sonra genellikle kanama meydana gelebilir. Küçük bir kanama olup devam ederse dişe bez sıkıştırıp bastırmak kanamanın durması için etkili olabilir. Ancak şiddetli kanama devam ederse diş hekiminize veya ağız cerrahınıza başvurarak tıbbi olarak yardım alın. Çünkü kanamanın geçmemesi ve şiddetlenmesi dişe zarar verebilir.