Trabzon’da turizm sezonu belendiği gibi geçmiyor. Her ne kadar gelen turist sayısı fazla olsa da, yoğunluk şehirdeki işletmelere yansımadı.
Bu sezon kayıtsız işletmeler ve kaçak turizmciler turizme ciddi bir darbe vurdu. Problemin ana kaynağı olarak ise denetimsizlik gösteriliyor. Durum ile alakalı, Kültür Turizm Bakan Yardımcısı’nın da katıldığı bir turizm zirvesi gerçekleştirildi.
Ancak 28 Temmuz’da gerçekleştirilen zirve çözüm sunamazken, eleştirilerin odağı oldu. Turizm krizi ile alakalı açıklama yapan İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, bu şekilde devam ederse turizmin Trabzon’da biteceğini belirtti.
Kültür Turizm Bakanlığı tarafından kaçak işletmeler hakkındaki kapatma kararı alındığını ancak Trabzon’da bunun uygulanmadığını ifade eden Yavuz Aydın, “Trabzon’un ekonomisinin önemli bir bölümü şu an turizm gelirlerinden oluşuyor. Ancak şehirdeki yöneticilerin yapmış olduğu yanlış hamlelerden dolayı turizm sektörü Trabzon’un elinden kayıp gidiyor. Şehirdeki denetimsizlik, sezon öncesi yapılmayan hazırlıklar turizme ciddi bir darbe vurdu. Bu şekilde devam ederse korkarım ki, 3-4 yıl içinde Trabzon’da Orta Doğulu turist göremeyeceğiz. Şu an Trabzon’da büyük bir turizm krizi var. Özellikle kayıtsız işletmeler ve kaçak turizmciler bu krizi körüklüyor. Bu işletmeler ya belgelerini almalılar ya da kapatılmalılar. Bu noktada 81 ilde Turizm Bakanlığı tarafından bir çalışma yapıldı ve kaçak işletmelerin kapatılması yönündeki yazı valiliklere gönderildi. Valilikler tarafından da ilgili belediyelere yazılar gönderildi. Ancak bu yazıların Trabzon’da belediyeler tarafından uygulanmadığına ve sümen altı edildiğine dair bilgiler alıyoruz. Bu şehre yapılan ihanettir. Artık bu işin şakası kalmadı, sektör yok olma tehlikesi altındadır.” dedi.
Kaçak işletmelerin şehre gelen turistin kalitesini düşürdüğünü belirten Yavuz Aydın, “Havaalanına gelen turistler kayıtsız firmalar tarafından şehirden kaçırılıyor veya kayıt dışı konaklama yapılan konutlara götürülüyor. Burada bir kayıp oluşuyor. Kayıt dışı işletmelerin fiyat politikası gelen turistin kalitesini etkiliyor. 10 kişilik bir aile apartman dairesine yerleştiriliyor. Daire 300-400 dolar arası kiralanıyor. Kişi başı 30 dolara düşen fiyat cazip hale geliyor. Böylece uçaklar dolup taşıyor ancak şehre bir katkısı olmuyor. Kayıtlı işletmeler zarar görüyor. Vergi ödemeyen işletmeler devleti de zarar uğratıyor. Ayrıca kalitesiz hizmetten dolayı gelen turistler bir daha gelmek istemiyor. Uzun vadede bu süreç turizmi öldürecektir. Bunun artık önüne geçilmelidir.” şeklinde konuştu.
Denetimlerin İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Yavuz Aydın, “Denetimler hususuna değinecek olursak, bu işi belediyeler değil bizzat İl Kültür Turizm Müdürlüğü yapmalıdır. Maalesef belediyeler bu işin altından kalkamıyor. Bu işin nasıl yapılması gerektiğini bilen, sorunların nasıl çözülebileceği konusunda akılcı çözümler sunabilecek kurum, Turizm Bakanlığı ve İl Kültür Turizm Müdürlüğüdür. Bu noktada elini taşın altına koyması gereken İl Kültür Turizm Müdürüdür. Kendisini göreve çağırıyoruz ve ortak akılla bu sorunun çözümü noktasında adım atılmasını talep ediyoruz. Acil önlem alınması gerektiğini üzerine basarak dile getiriyoruz. Verdiğiniz rakamların ve rekor kırdık söylemlerin arkasına saklanmayın. Gerçekçi olun ve sorunlara neşter vuralım.” ifadelerini kullandı.
Son olarak 28 Temmuz’da yapılan turizm zirvesini eleştiren Yavuz Aydın sözlerine şu şekilde son verdi:
“Sezonun bitimine yakın, 28 Temmuz tarihinde yapılan turizm toplantısı tam bir fiyaskodur. Günü kurtarmak ve Trabzon turizmini düşünüyoruz iması vermek ise alenen şehirle dalga geçmektir. Böyle önemli bir toplantıyı sezonun sonu yaklaşmışken yapmak hangi akla hizmettir? Mart veya Nisan ayında bu toplantı neden yapılmadı? Bu toplantıyı Cuma Namazı saatine denk getirmek nasıl bir planlama hatasıdır? Trabzon turizminin sorunları 1 saatte konuşulup çözülebilir mi? Uzungöl’de verilen bir fotoğraf tüm sorunların çözümü müdür? Biz turizmi gündeme taşıyana kadar aklınız neredeydi? Zaten ortak akıldan uzak yapmış olduğunuz her hareket şehrimize zarar veriyor. Bu yöntemden de bir an önce vazgeçmelisiniz. Bu sorun Trabzon’un sorunudur ve şehrin bütün dinamikleri birlikte hareket etmelidir. Eğer bu sektörü kurtaramazsak, Trabzon’un geleceğini kaybedeceğiz. Bunun da vebali büyük olur, hesabını kimseye veremezsiniz.”