İzmir'de faaliyet gösteren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Can Özgür Çolpan, proje sayesinde hidrojen enerjisi, yakıt hücresi, batarya ve elektrikli araçlarla ilgili bilgi birikimini artırmaya
İzmir'de faaliyet gösteren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Can Özgür Çolpan, proje sayesinde hidrojen enerjisi, yakıt hücresi, batarya ve elektrikli araçlarla ilgili bilgi birikimini artırmaya ve deneysel altyapı imkanlarını geliştirerek alanında yetkin genç bilim insanlarını yetiştirmeye odaklandıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı iş birliğinde başlatılan Araştırma Üniversiteleri Destek Programı(ADEP) ise üniversitelerin Ar-Ge ve yenilikçilik ekosistemini geliştirmeyi, nitelikli insan gücünü yetiştirmeyi ve küresel sorunlara çözüm üretmeyi öngörüyor.
ADEP kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ) bünyesinde yürütülen ‘Elektrikli ve Yakıt Hücreli Araçlardaki Batarya ve Metal Hidrit Tank için Termal Yönetim Sistemlerinin İncelenmesi’ projesi ile batarya ve metal hidrit hidrojen depolama tankları için etkin ısıl yönetim sistemlerinin geliştirilmesi planlanırken; Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) gibi salt elektrikli ve ayrıca yakıt hücreli araçların menzilinin de artırılması hedefleniyor.
Otomotiv ve Raylı Sistemler Sektörü-Enerji Depolama Alt Alanı’nda devam eden çalışmalar hakkında bilgi veren projenin yürütücüsü ve DEÜ Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Can Özgür Çolpan, proje sayesinde hidrojen enerjisi, yakıt hücresi, batarya ve elektrikli araçlarla ilgili bilgi birikimini artırmaya ve deneysel altyapı imkânlarını geliştirmeye; alanında yetkin genç bilim insanlarını yetiştirmeye odaklandıklarını söyledi.
Projenin diğer bir çıktısının da ‘yaşanabilir bir dünya ve çevre’ olduğuna dikkat çeken Çolpan, “Günümüzde küresel enerji arzının yaklaşık yüzde 80’i, fosil yakıtlardan karşılanıyor. Sürdürülebilir olmaktan uzak bu durum, küresel ısınma, hava kirliliği ve enerji güvenliği gibi birçok olumsuz gelişmeyi de beraberinde getiriyor. Dolayısıyla çözüm olarak alternatif enerji kaynaklarına ve teknolojilerine yönelim artıyor. Bu kapsamda ülkeler ve üniversiteler, temiz elektrifikasyonu arttırmak, yeşil hidrojen üretmek ve kullanmak, biyo-yakıt ve sentetik yakıt tedarik zincirleri oluşturmak, karbonu yakalamak ve depolama teknolojilerini kullanmak gibi konu başlıklarına odaklanıyor. Bizim projemiz de üst başlıkta, ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmayı, küresel sorunlara çözüm bulmayı, çevreye duyarlı teknolojileri geliştirmeyi amaçlıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE İÇİN HEDEF: 2053
Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Mutabakatı (Green Deal) ile Avrupa kıtasında 2050 yılına kadar net-sıfır emisyona ulaşılmasının hedeflendiğini kaydeden Çolpan “Ülkemiz ise 2053 yılına kadar net-sıfır emisyon elde etmeyi hedefliyor. Bu yıl T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayımlanan Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritasında bu hedefe ulaşılması için Türkiye’de hidrojen üretimi, depolanması, dağıtımı ve kullanımına yönelik adımlar belirtiliyor. Bilim insanları olarak biz de, bu stratejiyi değerli buluyoruz” dedi.
HEDEF ‘ARTI’ YÜZDE 20!
Proje ile bataryalar için yenilikçi ısıl yönetim sistemleri tasarlamak için çalıştıklarını kaydeden Çolpan, “Bu doğrultuda; TOGG’un da kullandığı türde bir batarya modülüne uygulanan soğutma sistemi bileşeni üzerine çalışmalar yaparak yerli teknoloji geliştirme faaliyetlerine de katkı sunmayı arzuluyoruz. Projemizde ayrıca, hidrojen ile çalışan yakıt hücreleri üzerine de araştırmalar yürütüyoruz. Sonuç olarak da hem batarya hem de yakıt hücresine sahip hidojen ile çalışan araçlarda menzili en az yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz. Araştırma üniversitemizin misyonuna uygun bir süreci burada yürütüyoruz' diye konuştu.
KAYNAK:AA