Tarih: 10.04.2023 13:37

ARDANUÇ BELEDİYE BAŞKANI DEMİR, ALTIN MADENİ PROJESİNE TEPKİ GÖSTERDİ: 'BUNUN YAPILMASI DEMEK HEPİMİZİN ARDANUÇ'U TERK ETMESİ DEMEK'

Facebook Twitter Linked-in

UĞUR İSTANBULLU

Artvin'in Ardanuç ilçesi Salınbaş Tepesi’nde 602 hektarlık alana kurulmak istenen altın madeni için 13 Nisan’da “ÇED bilgilendirme” toplantısı yapılacak. Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, 'Ardanuç’ta bunun yapılması demek hepimizin Ardanuç’u terk etmesi demektir' diyerek projeye tepki gösterdi.

Artvin merkez ile Ardanuç ilçesi arasındaki yaylaları kapsayan ve toplamda 602 hektarlık alanda açık ocak altın ve gümüş madeni işleme projesi için Gümüşhane köyünde ÇED süreciyle ilgili “Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılması” toplantısı yapılacak.

Konuyla ilgili eski Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ve orman mühendisi Oğuz Kurdoğlu ile Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, açıklama yaptı.

'CİDDİ HABİTAT KAYBINA NEDEN OLMUŞTUR'

Oğuz Kurdoğlu, şunları söyledi:

'Artvin aslında yıllardır sahip olduğu doğal kaynakların ne yazık ki gadrine uğramış durumda ve bu doğal kaynaklardan zenginlik diye bahsederken burada bu yatırımları yapanlar burada doğal kaynakları ciddi bir şekilde tahrip etmeye başladılar. Barajlarla başladılar ve özellikle devasa barajlar aslında ekolojik olarak büyük problemler yaratır. İşte enerji üretimi bakımından elektrik üretimi ve ülkeyi kalkındırdığı gibi çok büyük göçe sebep olur ve çok büyük oranda da verimli toprakları sular altında bırakır. Büyük barajlar artık dünyada terk edilen bir sistemdir ama bizde ise ne yazık ki uygulamaya devam ediliyor. Öte yandan HES'ler de büyük tahribat yaptılar. HES’ler sürdürülebilir olarak değerlendirilir ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır baktığınız zaman ama o kadar kötü bir uygulamaları var ki özellikle Doğu Karadeniz’in çok dik ve sarp coğrafya olmasına rağmen yapılan her faaliyet ve inşaat faaliyeti ortamı ve doğal alanı tarumar etmiş durumda. Aslında sürdürülebilir dediğimiz şey ise tam tersi sürdürülemez bir hale getirmiştir. HES'ler aynı zamanda derenin ekosistemini bozmuş ve suyun faunasını tahrip etmiştir. Balık popülasyonunda ciddi bir şekilde tahrip etmiştir ama aynı zamanda da habitat kaybına neden olmuştur. Yamaçların tamamen tahribine hatta ardışık HES’ler 25 kilometre de örneğin Kabaraca Vadisi ve birçok yeri mahvetmiş durumdadır. Bunları dikkatlerden kaçırmamız gerekmektedir ki bunlar ülkeye faydadan çok zarar getirmiştir.

'ARTVİN'İN 743 BİNLİK HEKTAR ALANI VAR VE BUNUN YÜZDE 71'İ MADENE TAHSİSLİ'

Tabi bir de madencilik var Artvin’in yüzde 71'i madencilik konusunda ruhsatlandırılmıştır, bu resmi bir orandır. Bu nedenle de Artvin’de bir anlamda şimdi de madencilik sorunlarıyla uğraşmaktadır. Cerrattepe, 26 hektar diye başladı ve 250 hektara çıktı ve sonra da 8 bin 500 hektara. Şimdi de Gümüşhane köyünde 400-500 hektardan başladı ve ebetteki binlerce hektara ulaşacak. Niye çıkacak çünkü Artvin’in 743 binlik hektar alanı var bunun da yüzde 71'i madene tahsisli. Doğal olarak bu alanlar tabi ki artacak. Bu alanlar büyüyünce ne olacak, tarım alanlarımız yok olacak ve büyüyünce ne yazık ki su varlığımız kirlenecek ve içilemez hale gelecek. Balık üremez hale gelecek, balıkçılık yapılamaz hale gelecek ve başka tarım alanlarımız yok ediliyor. Elbette ki madencilik yapılırken de Artvin ormancılık bakımından yüzde 55'i ormanken bu orman alanlarının yaklaşık yüzde 56'sı tahsis olduğu için zaten korunan alanların yüzde 52'si korunan alana tahsis edilmişken, bu ormanlık alanların ormansızlaştırma anlamında çok kötü bir sonuç doğuran ve özellikle yüzde 85’i, yüzde 30 eğimli olan ve yüzde yüz eğimli olan coğrafyada sel, heyelan ve büyük taşkınlar demek. Aslında eko sistemin bir anlamda ölümü demek ve bütün bunları dikkate almamız gerek. 

'YAKLAŞIK YARISI MADENCİLİĞE TAHSİS OLAN ARDANUÇ İÇİN BİR TEHLİKEDİR'

Doğal kaynak yönetimini bu varlıklarının sürdürülebilirliği üzerinden kurgu andırmamız gerek. Bizler ne yazık ki kaynaklarımızı onun miktarına ve niteliğine göre değil talebe göre planlıyoruz ve bu büyük bir hatadır. Önce koruma zumlaması yapmamız lazım sonra planlama yapmamız lazım, planlarken de mutlaka kaynakları niteliğine ve onun miktarına göre bir yapma gereği vardır ve asla talebe göre yapılmamalıdır. Artvin’in doğal kaynakları çok büyük bir taleple karşı karşıyadır ki aynı şekilde tereddütsüz cevap vermek demek sermayeye peşkeş çekmek demektir ne yazık ki. Geleceği turizm olan Artvin’in göz bebeği bir ilçedir Ardanuç, doğal kaynakları açısından da hakikaten çok özelliği olan bir ilçedir. Madencilik içinde yaklaşık yarsısı madenciliğe tahsis olan Ardanuç için bir tehlikedir. Geleceğin ipotek altına alınması demek ve Ardanuç halkının çok dikkatli olması lazım elbet kalkınmayı engellemek değil ama tahribatı engellemek için, Ardanuç halkının el birliğiyle her sosyal katmandan ve her siyasal yapıdan insanların Ardanuç için bir araya gelip kendi geleceklerini kurtarma derdine düşmeleri gerekir.'

'BUGÜNE KADAR ARDANUÇ’UN BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK BELA BUDUR DERİM'

Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir ise şunları söyledi:

'Gümüşhane köyü ve Artvin merkeze bağlı Köseler köyünü de içeren ve 850 futbol sahasını kapsayan bir maden sahası açmaya çalışıyorlar. Pondit diye bir maden şirketi ve hem kapasitelerini artırmışlar aynı zamanda açık işletme usulü çalışacaklar şöyle ki orada madeni çıkarıp yerinde siyanürle aynı yerde işletecekmişler. Ardanuç'ta da var cingözler ve burada da diyorlar ki; kamyoncular kazanacak. Arkadaşlar orada madeni çıkarıyor ve yerinde gömüyor ve altını alıp gidiyor, kamyoncunun kazanacağı falan yok. Şunu istiyorum biz Ardanuç olarak arkadaşlar Artvin’deki Cerrattepe bunun yanında sulu namaz diyelim. Gümüşhane köyünde 13'ünde ÇED bilgilendirme toplantısı var onun öncesinde. Bana bugüne kadar Ardanuç’un başına hangi büyük bela gelmiş derseniz ben budur derim. Burada herkese sorumluluk düşüyor, belediye başkanına ve burada yaşayan herkese. Salı günü köylerden her yerden çocuklarımızı, anamızı, babamızı getirerek Ardanuç meydanında bir basın açıklaması yapalım ve bunu istemediğimizi, zehirleneceğimizi belirtelim. Ardanuç’ta bunun yapılması demek hepimizin Ardanuç’u terk etmesi demektir.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —