Maladaptive Daydreaming olarak da bilinir. Bu tür kişilerin hayal kurmaları nedeniyle yapmaları gereken işleri sürekli olarak ertelerler. Bu da sorumluluklarını yerine getirmedikleri için başka sorunlara yol açabilir.
Hayal kurmak, insanlara kendilerini iyi hissettirebilir; ancak gerçek hayattaki birçok durumdan geri kalmaları, içinde bulundukları durumdan memnun olmadıkları anlamına gelir. Bu durum zamanla o kadar yoğunlaşır ki kişi, bilinçli olarak uyumsuz hayaller kurmaya devam eder. Bir süre sonra da kendini engelleyemez hale gelir. Uyumsuz hayal kurma, gerçeklik ile hayaller arasındaki ayrımı yapmada zorluk yaşamalarına rağmen, bu durum psikotik bir bozukluk olarak nitelendirilmez. Çünkü temelde gerçek ile kurdukları hayalleri ayırt edebilmektedirler.
Uyumsuz hayalperestler olarak da adlandırılan kişilerin hayalleri sadece rastgele oluşan düşüncelerden ibaret değildir. Hayaller, belirli bir sınamaya, zamanlamaya ve düzene sahiptir. Kişi, mekan ve olaylar arasında bağlantılar kurarak bir hikaye şeklinde iler. Hatta bu durumu bir film senaryosu gibi değerlendirmek bile mümkündür. Bu nedenle, bireyler hayallerine ara verip sonra tekrar döndüklerinde kaldıkları yerden devam edebilirler.
Hayal kurma sürecinde fiziksel tepkiler de gözlemlenir. Jest ve mimikler kullanma, yürüme ve konma gibi durumlar da beraberinde gelir. Bu durum, yoğun düşünme nedeniyle günlerinin önemli bir bölümünü kaplar ve oldukça yorucu bir eylem haline gelir. İşlerini erteleyip fiziksel aktivite yapmayan bir birey, uyumsuz hayal kurma nedeniyle gün sonunda kendini oldukça yorgun hissedebilir.
Uyumsuz Hayal Kurma Belirtileri Nelerdir?
Uyumsuz hayalperestlerin, kişiler arası iletişimde yaşadıkları sorunlar ve yalnızlıkla başa çıkmak için hayal kurma davranışı sergiledikleri düşünülmektedir. Ayrıca duygularını yönetme konusunda zorluklar yaşadıkları da gözlemlenmiştir. Bu byler, karşılaıkları sorunlar veğun stres karşısında genellikle duygusal tepkiler vermektedirler. Bunun yanı sıra, işlevsel olmayan baş etme mekanizmalarına başvurdukları belirtiltedir.
Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar, uyumsuz hayalperestlerin genellikle anksiyete bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk ve depresyon gibi eşlik eden rahatsızlıklarla mücadele ettiklerini ortaya koymaktadır. Sosyal kaygının ise çocukluk döneminde yaşanan istismar ya da duygusal ihmal deneyimleriyle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Uyumsuz hayal kurma, hala resmi bir tanımlama ve sınıflandırma sistemi içinde yer almadığı için tedavisi için standart bir yönerge belirlemek mümkün değildir. Bununla birlikte, bu durumun çözüm olduğu anlamına gelmez. Uzmanlar, benzer durumdan yola çıkarak kişiye özel bir plan oluşturarak psikolojik destek sağlayabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), psikoterapi yöntemlerinden biri olarak uyumsuz düşünceler üzerindeki çalışmalarıyla tanınmıştır. Bu çerçevede, uyumsuz hayal kurma sürecinin bilişsel, duygusal ve davranışsal yönlerini ayrı ayrı ele alarak kapsamlı bir plan yapılır. Danışanla birlikte, uyumsuz hayallerin nasıl ortaya çıktığı, aşırı hayal kurmanın nedenleri ve uyumsuz hayal kurma davranışının nasıl yönetilebileceği üzerinde çalışılır.