Artvin Şavşat ilçesi Kireçli köyü üzerinde bulunan Hanlı Deresinde 28 köyü doğrudan etkileyen HES projesi Danıştay 6. Daire tarafından temyiz yolu kapalı olmak şartıyla iptal edildi. Akyurt Enerji Üretim A.Ş firması buradaki işletmesini Hanlı Enerjiye satmasıyla başlatılmış olan ÇED süreci bugün Hanlı köyünde yapılmak istendi ve köylü toplantıya katılmayıp kararı protesto etti.
'2 yıldır Biz Bu Dereleri Uzaktan İzledik Ama 15 gündür Yüzümüz Gülüyor'
Kireç köylü Metin Şahin şunları söyledi: 'HES ‘lere karşıyız sadece bizim için değil doğanın sesi olmaya geldik, kurdun kuşun kurbağanın kırmızı benekli alabalığın sesi olmaya geldik. Ne yazık ki derimize uzaktan bakmaya başladık 2 yıldır. Bu derelerimizde o balıklarımızı yok ettik ve biz ne yazık ki iki yıldır bu derelerimizi terk ettik. Ancak 15 gündür yüzümüz gülmeye başladı ve derelerimiz 15 gündür özgür akıyor. Sadece sularımıza değil ormanlarımızın talanına da yaylalarımızdaki özelleştirmenin bütününe karşıyız. Kamuya ait olan ve özelleştirilen her yerin tekrar kamuya ait olması için mücadele edeceğiz. Bilsinler ki bizim bilgilenmeye ihtiyacımız yok. O gün 3 megabaytla başladılar 8 megabayta çıktılar sonra yine aşağı indiler sonra şirket ismini değiştirip Ali Cengiz oyunu oynadılar. Arkadaşlar bir HES yapıldı mı devamı gelecek yine arkasından planlanan HES'ler var hemen arkasından mikro HES'ler var ve sularımız toprak altına akacak ve biz bu sularımızı göremeyeceğiz. Yarınlarda çocuklarımıza yaşanılabilir bir Şavşat bırakmak için bugünden uyanık olmanız ve HES’lere karşı çıkmamız lazım. Doğru HES yok ama en büyük yanlış HES de buradaki HES.'
'Danıştay Tarafından Verilen Kararla Şirket İçin Hukuk Yolu Kapanmıştır'
Davanın Avukatı Halis Yıldırım ise şunları söyledi: 'Nasıl bugüne kadar Şavşat’ın doğasına sahip çıkmaya toprağına sahip çıkmaya çalıştıysanız bugün de buraya yani bizlere zaman ayırıp geldiniz ve hepinize ayrıyeten teşekkür ediyorum. Kısa bir açıklama yapacağım hepiniz yıllardır uğraştınız taş ocakları, HES'ler noktasında bir avukat kadar bilginiz var biliyorum, bilinçli bir toplumumuz var gerçekten imrenecek bir nokta olarak biliniyor Artvin. Bu noktada sularına, doğasına ve merasına sahip çıkan bir halk olarak ben de kısacık mahkeme sürecine ilişkin bir şeyler söylemek istiyorum. 2018 yılında son anda fark ettiğimiz bir HES çalışması olduğu söylendi, şirket aslında orada Akyürek HES şirketi ÇED kararı alıp yoluna yürüyecekken kendisine çok güvendiğini bildiğimiz kadarıyla bakanlıktan ÇED olumlu raporu aldı. Biz buna karşı bir dava açtık ve biz bu davayı kazanmıştık hatırlarsınız dava Danıştay'dan geçerek kesinleşti fakat şirket bundan sonra başka bir değişikliğe geçti 10 megabaytın altında olduğu için kurulum gücü ÇED gerekli değildir kararı aldı. ÇED gerekli değildir kararına karşı da bir dava daha açtık biz önceki mahkemedeki bilirkişi heyeti aynı olmasına rağmen burada HES yapılabilir diye bir rapor tuttular. Biz buna karşı da yine sizlerin vekâletiyle dava açtık ve bu HES davasında bir öncekine göre 10 kat daha fazla kurulum gücü olan bu şirket daha önce bu kurulum gücünün üçte biri olmasına o gün bu mahkeme tarafından kabul edilmemiş ama bu kez ise şirket lehine ve bizim de aleyhimize karar vermiştir. Rize İdare mahkemesi o gün öyle bir rapor ve karar veren Rize'de idare mahkemesi içinde biz o zaman da söyledik doğru işlemeyen hukuk ne yazık ki hukuk ve yargı aslında şirketlerin bir nevi payandasına dönüşüyor.
'Böyle Bir Hukuk, Yargı Sistemi Olamaz'
Bu yargılamaya ve hukuk düzenine asla yakışmıyor biz o gün muhtarlarla mahkemede bunu seslendirmiştik. Arkadaşlar bugün kesin iptal edilen ve Danıştay tarafından temiz yolu kapalı olan bir HES’te mahkemenin verdiği karar sonucu burada üretime ara verilmiş ve aynı zamanda çalışanlara da süresiz izin verilmesine rağmen ne yazık ki burada yeniden bir ÇED süreci başlatılmış. Bugün geçmişte eski valimiz olan şirketten bugün başka bir şirket yani Hanlı elektrik dağıtım şirketi bu şirketi satın almış. Bir hukukçu olarak bunu sormak istiyorum, bu daha kaç defa daha devam edecek sadece ben sormuyorum buradaki halkımızda aynı soruyu soruyor ve burada yaşayan bu yoksul halkın mahkeme için ödemiş olduğu masraflar iki mahkeme harcı ödeniyor ve en yüksek mahkeme olan Danıştay tarafından aslında hukukun yolu tükenmiş olmasına rağmen şimdi bu neyin nesidir ve bugün bunu anlamaya çalışacağız. Aslında biz bu sorunun cevabını biliyoruz bu şu demek dostlar şirketler kazanıncaya kadar mahkemeler devam edecek. Böyle bir hukuk sistemi, böyle bir yargı sistemi olamaz. Bizim halkımızın bir bilgiye ihtiyacı zaten yoktur 2 kez kesinleşmiş mahkeme kararıyla öğrenmiş olduğumuz bu bilgi bizim için yeterlidir. Bunun için bir bilgiye ihtiyacımız olmadığını söyleyeceğiz, kim bilgi almak istiyorsa buyursun bilgilensin biz böyle bir bilgi edinme ihtiyaç duymuyoruz. Hatta lütfetseler biz onları bilgilendiririz ki ve biz hatta bundan önce de defalarca basın açıklamalarla hatta 2018 yılında İstanbul'dan iki otobüs gelerek kurumları tam 30 sayfalık hazırlamış olduğumuz raporlarla uyarmıştık, bu attığınız imzalarla 49 yıllığına kiralamış olduğunuz bu sular için. Şuna çok inanmak istiyorum ben sadece bir avukat değilim ve ben bu bölgenin çocuğuyum ben bu topraklarda doğdum büyüdüm ve bu bölgeye borçlarımız var.'
'Halkımızla Birlikte Hes leri Durduracağız'
SOL Parti Artvin Milletvekili adayı Özlem Akyürek, 'Bugün Hanlı köyüne geldik, HES ‘lere hayır demek için buradayız. Bugün burada da HES’lerin ne kadar faydalı olduğunu halkımıza anlatmaya çalışacaklardı, derelerimizde bizlerden suları çalacaklardı ve çocuklarımızın geleceğini çalacaklar ve biz bu yüzden HES’lere hayır ve yaşam için evet diyoruz ve burada 28 köyümüz halkıyla birlikte gerekli bilgilendirme yaptık buradaki ÇED raporlarının aldatmaca olduğunu halkımıza anlattık umarım bizler halkımızla birlikte bu HES ’leri durduracağız' dedi.
'Sular Çocuklarımızın Gelecek Garantisidir'
Kireçli Köyü Muhtarı Şahin Merdankaya, 'Bugün kazanılmışlarımızı korumak için buradayız. Sular çocuklarımızın geleceklerinin garantisidir ve biz bu yüzden asla muhtarlar olarak karşı çıkacağız. Bundan önceki sayın valimiz her türlü söz vermesine rağmen sularınız asla kesilmeyecek ve sularınız akacak demesine rağmen benim kendi köyümün mahallesinde bulunan değirmen ne yazık ki susuzluktan dolayı çalışmamakta. Hizmet bu mudur ben tabi ki hizmete karşı değilim ve bu yüzden de bu köyünün kazanımlılarının birkaç kişiye peşe çekilmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz' dedi.
'Sular Bizimdir Almalarına Asla İzin Vermeyeceğiz
CHP Şavşat İlçe Başkanı Ümran Kara, 'Bugün burada HES ’lere karşı doğanın hiçbir şekilde zarar görmesini asla istemiyoruz bunun için de elimizden gelen her şeyi yapacağız ve biz de o yüzden bugün buradayız' dedi. Savşat köyünden vatandaşlar ise şunları söyledi: 'Savaş köylüyüm benim bildiğim bugün burada sularımızı satılmasına karşı çıkmak için burada sularımız giderse balıklarımız ölecek doğal olarak ve biz de buna karşı çıkmak için bugün buradayız. Zaten bu sular Savaş ve Çavdarlı köyü zaten 1930 yılında tahsili ve bunlar bizim sulama suyumuzu asla vermeyeceğiz. Kireçli köyünde ikamet etmekteyim. Tabii bizim köyde de hisler var inşallah bizlerde bu HES ’lerden kurtuluruz yani inanın çok sıkıntıdayız burada her şeyimizi ve sularımızı aldılar doğamızı mahvettiler.'