Tarih: 10.10.2023 16:09

Artvin'de maden sahalarıyla ilgili endişe verici açıklama!

Facebook Twitter Linked-in

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, " Artvin'de son olarak Yusufeli tarafında dört ihale yapıldı, dört alan için. Yaklaşık 5 bin 600 hektar bir alan da dört ihalede bir firmaya verildi ama tabi ilginç olan şimdiye kadar olmamış olması. Şöyle ki; bu alanın yaklaşık bin 500 hektarlık bölümü Kaçkar Dağları Milli Parkı'nı da içerisinde barındırıyor. Bu alan aynı zamanda Kaçkar Dağlarının Erzurum, Rize ve Artvin, yani bu üç ilinde ortak sahası ve bir anlamda da artık bu üç ilinde ortak sorunu" dedi.

KTÜ Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Artvin'de altın,gümüş, bakır ve demir maden sahası ilan edilen alanlarla ilgili açıklama yaptı. Kurdoğlu, şunları söyledi:

“BU ÜÇ İLİN ORTAK SORUNU”

"Bilindiği gibi Artvin'in yüzde 71'i madene ruhsatlı ve biz 325 alan olduğunu düşünüyorduk ama 550 yakın alanında maden sahası olarak Artvin'in geleceğine ipotek koyduğunu artık biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi, Artvin'de de tarım alanları, ormanlar yani korunan alanlar, milli parklar gibi ve benzeri meralar, sular gibi aklınıza gelecek pek çok saha bir anlamda zaman içerisinde madenciliğin bir anlamda uygulama sahası haline gelecek. Artvin'de son olarak Yusufeli tarafında dört ihale yapıldı, dört alan için. Yaklaşık 5 bin 600 hektar bir alan da dört ihalede bir firmaya verildi ama tabi ilginç olan şimdiye kadar olmamış olması. Şöyle ki; bu alanın yaklaşık bin 500 hektarlık bölümü Kaçkar Dağları Milli Parkı'nı da içerisinde barındırıyor. Bu alan aynı zamanda Kaçkar Dağlarının, Erzurum, Rize ve Artvin, yani bu üç ilinde ortak sahası ve bir anlamda da artık bu üç ilinde ortak sorunu.

“İNSANLARIN ÜRPERECEĞİ KADAR KÖTÜ BİR MANZARA BARINDIRIYOR”

Madencilik özellikle metalik maden yani bakır, altın, gümüş ve demir gibi madenlerin çıkarıldığı yerler, hakikaten insanın gördüğü zaman ürpereceği kadar kötü bir manzarayla karşı karşıya bırakıyor. Asit maden drenajıyla da yüz yıllar yılı boyu sürecek olan bir kirlilik açığa çıkmış oluyor. Türkiye'de de dünyada da bunun binlerce örneği var ve bu sahaların hiçbiri yeniden dönüştürülemedi ve yeniden rehabilite edilemedi. Kömür sahalarının rehabilitasyonu gibi insanlar kolayca rehabilite edilir gibi görüyorlar ama bu da gerçek değil. Murgul'dan, Lefke'den, Balıkesir Barya'dan, Küre Dağlarından ve birçok yerden ya da Sürmene Kutlular işletmesinden baktığımız zaman bu alanlarda bir ot bile bitmediğini biliyoruz.

“ARTVİN YAŞANMAZ HALE GELİR”

Dolayısıyla yüzde 71 Artvin için çok büyük bir oran ve Artvin'in zaten yüzde 86'sı bin metrenin üstünde ortalama ama ve yüzde 74'ü de ortalama eğimin üstünde. Dolayısıyla siz 71'ini kaybettiğiniz zaman yani madenciliğe tahsis ettiğiniz zaman, Artvin'in yaşanılacak alanı kalmıyor. Tarım alanlarının yüzde 46'sı, meralarının yüzde 54'ü, korunan alanların yüzde 47'si madene ruhsatlı hale geliyor. Tarım alanı deyip de tabi çok büyük alan olarak düşünmeyin, yüzde 9'u Artvin'de tarıma uygun. Siz bunun yarıya yakınını kaybettiğiniz zaman, Artvin zaten tarımla geçinen ve aynı zamanda tarımında desteklediği, doğa temelli turizmle geçinen bir il. Öyleyse yaşanacak bu gelişmeler yüzünden, göç vermeye devam edecek ve nihayetinde Artvin yaşanmaz hale geldiğinde de elbette ki insanlarda kalamayacak. Sanıyorum istenen de zaten bu. Artvinli zaten barajlar, HES'ler ve maden sahaları nedeniyle de büyük bedeller ödemiştir şimdiye kadar ama artık yeni ihalelerle, tahsislerle özellikle ormanların ve tarım alanlarının bu amaçla dışına tahsis edilmesi gelecek açısından çok mühim ve çok kara bir tablo olarak değerlendirilmelidir."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —