Artvinli pazarcı Huriye Erdem, "Pazara getirdiğimiz ürünlerimizi kendimiz yapıyoruz ve zaten bu ürünleri parayla alacak gücümüz yok. Ne yapalım işler iyi değil ama evde oturmaktansa gelip pazarda çalışmak daha iyi. Ne yapabiliriz ki başka yapacak bir şeyimiz yok ve mecburiyetten çıkıyoruz pazara. Çocuklarımız çalışmıyor işleri güçleri yok, ortalık pahalı ve çocuklarımızın sigortasını yatırıyoruz cebimizden. Buraya pazara gelmezsek nereden para bulup yatıracağız. Her şeye yüzde 100 zam geldi ve geçim çok zorlaştı" dedi.
Artvin'de vatandaşlar, pazarda mevsim meyvelerinin fiyatlarından; pazarcılar ise maliyetlerden şikayet etti.
"MEVSİM MEYVELERİNİN DAHA UYGUN OLMASI LAZIM"
Emekli vatandaş Ali İhsan Altuntaş şunları söyledi:
"Vallahi pazar fiyatlarına kıyasladığında mevsim meyvesi olması açısından tabii ki biraz daha hesaplı. Gönül ister ki biraz daha hesaplı olsun ama sonuçta mevsim meyvesi. Pazarda yerli üreticinin kendi bağının bahçesinden getirdiği ürünlere yani bir marulla, ıspanakla, maydanozla karşılaştırdığımız zaman ağaç meyvesi ve mevsim ürünü olması açısından dolayı ben hesaplı görüyorum. Evet, gönül ister ki daha hesaplı olsun ve 5 lira olsun ama sonuçta her şeyin bir maliyeti var. İlimizde yetişmiyor en yakın ilçemiz Kemalpaşa'da yetişen bir ürün gidip toplanması, alınması ve gelinmesiyle birlikte karıyla birlikte 10 liralık bir fiyat. Pazar nasıl yani ben yerli üreticinin ürünlerini aldım ve çantamda marul var, maydanoz var ve ilimizin mahallesi Lomaşet dediğimiz mahalleden geliyor ve onlar mevsim meyvesi olmasına rağmen pahalı. 25 lira lahananın parası, 15 lira maydanozun bağı ve bunlar mevsim meyvesi ve bunların daha çok hesaplı olması gerekir çünkü bunlar her şeyde kullanılıyor evet mandalinasız durabilirsin ama ıspanak yemek zorundasın. Bir lahana yemeği bizim olmazsa olmaz yemeklerimizden birisi ve yemek zorundasın. Maydanozu her yemeğe katmak zorundasın ve dediğim gibi mandalinayı yemeyebilirsin ya da bir kilo alabilirsin. Fiyatlar yüksek."
"ULUSAL MARKETLER BİZİ BİTİRDİ"
Pazarcı Cengiz Dalmış, "İşler çok kötü, ulusal marketler biz mahvetti. İş yok, güç yok ve BAĞ-KUR'umuzu ödeyemiyoruz. Ulusal marketler bazı şeyleri koz olarak kullanıyor mesela diyelim ki mandalinayı, patatesi toptan alıyorlar ve bir fiyatları düşürüyorlar bir fiyatları yükseltiyorlar olan bize oluyor ve daha çokta İsrail ürünü satıyorlar ve ben onları almıyorum. Açıkçası durumlar kötü ve işi olan var olmayan var" dedi.
"ÇOCUKLARIMIZIN İŞİ GÜCÜ YOK BİZ ONLARIN SİGORTASINI YATIRIYORUZ"
Pazarcı Huriye Erdem ise şunları söyledi:
“Pazara getirdiğimiz ürünlerimizi kendimiz yapıyoruz ve zaten bu ürünleri parayla alacak gücümüz yok. Ne yapalım işler iyi değil ama evde oturmaktansa gelip pazarda çalışmak daha iyi. Ne yapabiliriz ki başka yapacak bir şeyimiz yok ve mecburiyetten çıkıyoruz pazara. Çocuklarımız çalışmıyor işleri güçleri yok, ortalık pahalı ve çocuklarımızın sigortasını yatırıyoruz cebimizden. Buraya pazara gelmezsek nereden para bulup yatıracağız. Her şeye yüzde 100 zam geldi ve geçim çok zorlaştı, ne yapacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz. BAĞ-KUR primleri, sigorta primleri arttı ve dolaysıyla bizim paralarımız yetmiyor evet durdursak diyorum eşime ama eşim de para yanar diyor. Bizde mecburen pazarda böyle çalışıyoruz. Ne diyelim Allah yardımcımız olsun. Geçim dünyası bitti ve yatır yatır bakalım nereye kadar yatıracağız bizde emekli olmadık hala prim borcumuz var.”