Daha önce Cerattepe'deki altın madeni için mücadele eden Artvinliler, şimdi de Cengiz Holding'e karşı Salınbaş Tepesi için mücadele veriyor. ÇED raporunun iptal edilmesiyle ilgili olarak Çevre Mühendisi ve Salınbaş Çevre Platformu üyesi Hakan Tekin ile bir röportaj gerçekleştirdik. Tekin, "Gelecekte daha fazla yetki tanınmış bir ÇED başvurusu görmek istemiyoruz" dedi.
Salınbaş Altın Madeni'nin yaklaşık 602 hektar büyüklüğünde olduğunu ve bu büyüklüğün Cerattepe'nin 22 katı kadar olduğuna dikkat çeken Tekin, "24 Şubat 2023’te ÇED başvuru dosyası bakanlığa sunulmuştu. Normalde halkın katılım toplantısı sürecindeydik ve toplantının yapılacağı nisan ayında duyurulmuştu. Sonrasında bakanlık, gerekçesiz kararla toplantıyı ileri bir tarihe erteledi. Bu da ÇED süreçlerinde çok rastladığımız bir şey değil. Biz halkın katılımı sürecine dair duyuru beklerken, 15 Eylül tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED başvuru dosyalarını ve ÇED raporlarına yönelik ÇED olumsuz İptal ve İade listelerini yayınladı. Bu tablodan Salınbaş altın madeni projesinin 15 Eylül 2023 tarihinde iptal edildiği öğrendik" dedi.
ÇED dosyasının iptal edilmesini bir kazanım olarak gördüklerini ancak aynı zamanda kaygılarının olduğunu belirten Tekin, "Uluslararası sermayenin yerli işbirlikçileri doğayı meta haline dönüştürüp bir sömürge madenciliği yapıyor. Bunun örneklerini Bergama'da, Ordu Fatsa’da, Erzincan İliç’te ve en son da Akbelen’de gördük. Sermayenin ne zaman önü tıkansa bir mevzuat değişikliğiyle devam ediyor. Mahkeme ÇED dosyasını İptal ediyor. Biz daha bunun sevincini yaşamadan bir bakıyoruz yeni bir ÇED gelmiş" diyerek daha önce yaşanan örnekleri hatırlattı.
ÇED Dosyasının iptal edilmesine ilişkin kaygılarından bahseden Tekin, "Burada en önemli kısım Bakanlık tarafından verilen iptal kararı maden ekosisteme, insanlara, doğaya, canlıya zarar vereceği için mi iptal edildi, yoksa şirket bunu kendisi mi iptal etti? Bunu henüz bilmiyoruz. Biz gelecekte daha fazla yetkiler tanınmış bir ÇED başvuru dosyasıyla karşılaşmak istemiyoruz. Bizim amacımız burada projenin durdurulması, madencilik faaliyetinin yapılmaması, köylerimizin tarım ve hayvancılığın yapıldığı alanlar olarak kalması. Ancak iptal kararı bizim için ilk etapta bir kazanım" ifadelerini kullandı.
Projenin çevresel etkilerine de değinen Tekin, açık ocak madenciliğinin yapılacak olmasının en büyük tehlike olduğunu ve bu süreçte çevreye zarar verecek ağır metallerin ve siyanürün kullanılmasının çevreye ve insan sağlığına ciddi tehdit oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, madencilik faaliyetlerinin yeraltı sularını olumsuz etkileyeceğine ve ekosistemi bozacağına dikkat çekti.
Salınbaş Altın Madeni projesinin bölgenin orman alanı ve özel ürün alanı olarak nitelendirilen yerlere kurulmak istendiğini vurgulayan Tekin, projenin yaşamı etkileyen bir ekolojik yıkım projesi olduğunu söyledi.
Artvin'in maden projeleriyle ve doğa tahribatıyla karşı karşıya olduğunu belirten Tekin, bu mücadelenin bir yaşam mücadelesi haline geldiğini ifade etti. Artvin'in doğal güzelliklerinin korunması ve doğaya saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.