Tarih: 26.03.2023 09:35

Artvinli Küçükbaş Hayvan Üreticisi: 'Bu İşten Vazgeçecek Noktaya Geldik'

Facebook Twitter Linked-in

 

Uğur İstanbullu

Küçükbaş hayvan üreticisi İsmet Bilek, 'Bu çamurda bizim halimize bakın hayvancılığı burada yapmak zorunda kalıyoruz ve bu şartlarda para kazanmaya çalışıyoruz. Buradaki görüntüyü yukardakileri görsünler ve halimizi anlasınlar ve bizlere yardımcı olsunlar' diye tepki gösterdi. Artvin'in kırsal bölgesi olan Ardanuç Harmanlı köyünde yaklaşık 7 bin küçükbaş hayvana sahip üreticiler, artan maliyetlerden ve ekonomik sıkıntılardan şikâyet etti.

'Ete Bizi Kurtaracak Bir Fiyat Artışı Gelmiyor'

Üretici Saffet Bilek şunları söyledi: 'Artvin Ardanuç Harmanlı köyünde hayvancılık yapan üreticilerdenim. 20 yaşından itibaren bu işle uğraşıyorum. Aşağı yukarı burada 7 bine yakın koyun olabilir. Biz birinci ay itibarıyla Nisanın 1'i ve 10'una kadar burada hayvanlarımızı içeri alıp burada yediririz ama bize gelen mesajda tüm üreticilere gelmiş bu yıl nisan ayının 28’ine kadar hayvanların içerde kalması gerektiği söyleniyor. Yani bu hayvanları nisan ayının 28'ine kadar nasıl içeride tutacağız? Bunlara nasıl yem bulacağız ki hayvanlarımıza yedirelim? Nisanın 1'i itibarıyla hayvanlarımızın bir ayağı dışarda yeşilde ve karda gitmesi gerekiyor. Ben 100 ton yediriyorum, 200 ton yediren de var hayvan sayısına göre. Eğer ben yem almazsam ki şimdi kuzu zamanı, kuzusunun karnını doyurması için yem almamız lazım ama bizim imkânlarımız da sınırlı. Ete bizi kurtaracak bir fiyat artışı gelmiyor, bizim hayvanlarımız da para etsin. Mesela kasap 180-200 'e satarsa bizden kasap 150 liraya alacak ama bu rakam bizi kurtarmıyor. Kasap 200 liraya kesse bizden de 180 liraya alsa belki bu işin altından çıkarız.

'Bize Verilen Fiyatlar Bizi Kurtarmıyor'

Et sıkıntısından bahsediyorlar ki et para etmediği için vatandaş hayvanını satmıyor. Hayır hayvan da var et de var ama kasap bizden ucuza almaya çalışıyor ama vatandaş da ucuza veremiyor, kasap da işin içinden çıkamıyor. Kasap bizim istediğimiz parayı veremiyor ve doğal olarak 'ben bu parayı verirsem zarar ederim' diyor. Ben ne yapayım o zaman ben ne yiyeceğim? Çobanım var, yem var, ilacı var ve bir sürü masrafı var. Bankalara borcumuz var tabii ki var çünkü yemi de vadeli alıyoruz peşin paramız olmayınca vadeli almak zorunda kalıyoruz. Peşin paramız olsa bizi yemi daha da ucuza alacağız maalesef biz de vadeli alırken de kredi kullanıyoruz doğal olarak faiz ödemek zorunda kalıyoruz ama işte sadece ben bunu yaşamıyorum buradaki tüm üreticilerin yaşadığı sorun, açıkçası işin içinden çıkamıyoruz. Bizde her şey para mesela geçen yıl yemi 400 liraya aldım ama bu sene biraz aşağı çekseler de vadeli olması nedeniyle faiz ödüyoruz. Evet doğal olarak bankalara borcumuz var. Devlet mesela yatırım kredisi çıkarmış evet biz oradan da kredi alabiliyoruz ve tabi ki bankalara borçlanıyoruz. Vatandaş hayvanını satamaz ise bankaları nasıl ödeyecek? Şayet ödeyemezse icraya düşecek ki bankaya ödeme günü gelince hayvanın eti de para etmeyince hayvanını satamayacak. İcraya düşünce de banka mallarına el koyacak ya da taksite bağlayacak ki doğal olarak yine faiz ödemek zorunda kalacağız.'

'Bizim Sahibimiz Yok, Biz De Bu İşten Vazgeçecek Noktaya Geldik'

Üretici İsmet Bilek ise şunları söyledi: “Bahar gelince bizim yerimiz yok, biri öyle diyor, biri başka bir şey söylüyor, muhtarlar başka bir şey söylüyor ve tarım ilçe müdürlükleri aynı zamanda jandarma da diğer taraftan bir şeyler söylüyor. Sonunda biz de bu işten vazgeçecek noktaya geldik. Burada olan yönetimler bize bakmıyor, bizim halimiz perişandır ama suç buradaki yönetimindir. Onun için de bakın bu çamurda bizim halimize bakın hayvancılığı burada yapmak zorunda kalıyoruz ve bu şartlarda para kazanmaya çalışıyoruz. Buradaki görüntüyü yukardakileri görsünler ve halimizi anlasınlar ve bizlere yardımcı olsunlar bizlerde onlara yardımcı olalım. Bakın burada 3 ay kadar burada kalıyoruz sonrasında da yaylalara çıkıyoruz ve bizim mera sıkıntımız var adamlar bizi meraya sokmuyor. Bazıları ise bize meraları satmıyorlar ama doğudan gelenlere de satıyorlar. Yani özellikle mera konusunda çok sıkıntımız var ve bizim bu sorunlarımızla ilgilenen kimse yok burada. Biz burada zavallı kalmışız çamurun içinde bakın hayvanları görüyorsunuz çekin burayı hatta içeriyi de çekin ve bu çamurda çalıştığımızı görsünler ki biz bu şartlarda nasıl para kazandığımızı. Bizlere yardımcı olsunlar başka bir şey istemiyoruz.

'Biz Üreticiler Değil Aradaki Aracılar Para Kazanıyor'

Et var, yok değil ama eti aracılar yiyor yani hayvancıları aracılar yiyor. Döneri 70 liraya veriyorlar ama biz hayvanı kestirdiğimizde karkas eti 140 liraya kesiyor. Burada parayı kim kazanıyor, hayvancı kazanmıyor ki maalesef dönerciyle kasap kazanıyor. 180 liraya sattığın eti benden 140 liraya alayım dediğinde ben nasıl para kazanayım? Kasap da kurtarmıyor diyor biz ne yapalım bizi de kurtarmıyor, dönerciyi de kurtarmıyor. Biz işte burada çabalayıp duruyoruz.'

“Bizde Hayvancılık Ata Mesleği Ama Bu İşin İçinden Çıkamıyoruz'

Üretici Ferhat Bilek, 'Küçükbaş hayvancılığı yapmaktayım. Bakın gördüğünüz gibi çamurun içindeyiz ve yıllarca bu işi yapıyoruz, bizde bu ata ve dede mesleği. Biz de bu işin içindeyiz ama bu işi artık devam ettiremeyecek noktadayız. Nasıl kurtarmıyor derseniz samanı alıyoruz 5 bin liraya, ota diyorlar 4 bin lira yem olmuş bir sürü para... Bir taraftan faiz ve artık bu iş bizi kurtarmıyor. Gençlik Artvin’de ne yapsın, Artvin dediğin yer de tarım ve hayvancılıkla geçinen bir yer. Bakın artık bu yapılmıyor bu şartlar içinde işin içinden çıkılmıyor' dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —