Cerattepe Projesi’nin Süreci ve İlerleyen Aşamalar
Haberetanik: Cerattepe Projesi’nin Anayasa Mahkemesi kararı neticesinde Rize İdare Mahkemesi tarafından durdurulduğunu biliyoruz. Bu noktadan sonra süreç nasıl ilerliyor?
Şahin ÖZDEMİR: Evet, bu şekilde bir karar çıktı. 3 Ekim tarihinde yapılan halkın katılımı toplantısı sonrasında süreç, ÇED raporu özel formatının alınması ve ÇED raporun hazırlanması şeklinde devam ediyor. Akabinde, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısı yapılarak ÇED raporu nihai hale getirilecek ve halkın görüşleri için 10 gün boyunca askıda ilana çıkarılacaktır. Bu sürenin sonunda gelecek görüşler doğrultusunda rapor tekrar düzenlenerek ÇED belgesinin verilmesi gerekiyor. Söz konusu tüm bu aşamaların üç ya da dört ay süreceğini öngörebiliriz.
Haberetanilk: Peki bu süreç tamamlandıktan sonra ne olacak?
Şahin ÖZDEMİR: ÇED süreci sonrasında yeni orman izni için Orman Bölge Müdürlüğü’ne yapacağımız başvuru inceleme için Orman Genel Müdürlüğü’ne gidecek. Bakanlık tarafından olumlu bir karar verilmesi halinde tekrar orman iznini alabileceğiz. Bu sürecin de dört ila dört buçuk ay süreceğini düşünüyoruz.
Haberetanik: Proje ne zaman tekrar faaliyete geçebilecek?
Şahin ÖZDEMİR: Orman izni akabinde geçici faaliyet belgesi alınması gerekiyor ki bu da yaklaşık bir ay sürüyor. Yani, çalışmalara yeniden başlayabilmemiz için toplamda dokuz ila on aylık bir süreye ihtiyaç olduğu görülüyor. Dolayısıyla bu süreç bugünden yarına çözülecek bir durum değil, sabır gerektiren bir süreç olacak.
Haberetanik: Teşekkür ederiz, Şahin Bey. Süreçle ilgili bilgilendirici bir açıklama oldu.
Şahin ÖZDEMİR: Ben teşekkür ederim. Süreç içerisinde bilgi vermeye devam edeceğiz.
-En Büyük Mağduriyeti Nakliyeci Esnafı Yaşıyor
Artvin 1 Nolu Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi Başkanı Mehmet ÖNGÜNER, maden taşımacılığının durmasının bölgedeki ekonomik dengeleri sarstığını belirtti. ÖNGÜNER, madenin cevher taşıma işini 161 araçla yaptıklarını, maden faaliyetinin durmasının kooperatif üyeleri ve aileleri için ciddi maddi ve manevi zararlar doğurduğunu vurguladı. 232 üyeli kooperatifin 200 aktif araçla faaliyet gösterdiğini ifade eden kooperatif başkanı, pandemi ve deprem dönemlerinde verdikleri hizmetleri hatırlatarak, nakliyeci esnafının bu zor süreçte halkın desteğini beklediklerini söyledi.
ÖNGÜNER ayrıca, Artvin’in sınırlı iş olanakları nedeniyle sürekli göç verdiğini, gençlerin iş bulmak için başka illere gitmek zorunda kaldığını dile getirdi. Kooperatif olarak hukukun kararlarına saygı duyduklarını ancak bu sürecin nakliyeci esnafını ve Artvin halkını zor durumda bıraktığını belirtti.
Nakliyeci esnafı Bu Süreçten Büyük Ölçüde Etkilendi
Artvinli Temel BALCI, maden faaliyetlerine ilişkin görüşlerini dile getirerek, madencilik faaliyetlerinin Artvin için önemli olduğunu vurguladı. BALCI, Etibakır AŞ’nin son 7-8 yıldır bölgede madencilik faaliyetlerinde bulunduğunu ve bu süreçte yerel ekonomiye önemli katkılar sağladığını belirtti. Yaklaşık 300 kişinin bu faaliyetlerde çalıştığını, bölgedeki nakliyeci ve yerel esnafın da bu işten geçim sağladıklarını söyledi.
Temel BALCI, Artvin'in yıllardır göç veren bir il olduğunu ve iş imkânlarının sınırlı olması nedeniyle maden faaliyetlerinin devam etmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Maden faaliyetlerinin çevreye zarar vermediğini savunarak, doğru bir şekilde çıkarıldığı sürece Artvin'e zarar gelmediğinin görüldüğünü ifade etti. Devletin ilgili kurumları tarafından denetlenen bu süreçte, suya, havaya veya doğaya herhangi bir zarar verilmediğini belirten BALCI, faaliyetin devam etmesini desteklediğini dile getirdi. Son olarak, "Yeter ki teknoloji ve denetimlerle doğru bir şekilde çıkarılsın, bugüne kadar hiçbir zararla karşılaşmadık," diyerek sözlerini tamamladı.
Maden Olmazsa Artvin Olmaz
1 Nolu Artvin Nakliyeciler Kooperatifi üyesi İlhan AYDIN, Artvin'de madencilik faaliyetlerine ilişkin görüşlerini paylaştı. AYDIN, 48 yıldır Artvin’de yaşadığını ve şehrin her köşesini bildiğini ifade ederek, madenciliğin Türkiye genelinde olduğu gibi Artvin için de gerekli bir faaliyet olduğunu belirtti. Yeraltı kaynaklarının çıkarılmasının ve değerlendirilmesinin ülke ekonomisi için önemli olduğunu vurgulayarak, "Maden olmazsa araç, gereç, ev aletleri, uçak gibi hayatın her alanında kullandığımız şeyler olmaz," dedi.
AYDIN, maden faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin düşüncelerini de dile getirdi. Madenciliğin durdurulmasının Artvin için ekonomik açıdan olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirterek, bu durumun nakliyeci esnafı ve yerel halk üzerinde büyük sıkıntılara yol açtığını söyledi. "İki aydır lastiğim dönmüyor, evime ekmek götüremiyorum," diyen kooperatif üyesi, ekonomik zorlukların hem kendisi hem de ailesi üzerinde ciddi etkiler yarattığını ifade etti. Ayrıca, kooperatif olarak madenciliğin yeniden başlaması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini vurguladı.
Çevresel ve sağlık konularına da değinen AYDIN, 7 yıldır süren madencilik faaliyetlerinin Artvin’in doğasına, su kaynaklarına ya da halkın sağlığına olumsuz bir etkisi olmadığını belirtti. "7 yıl önce su içilemeyeceği, yeşilin yok olacağı gibi endişeler oluşturuldu, ancak böyle bir durum yaşanmadı. Ben musluktan su içiyorum ve suyun ya da doğanın zarar gördüğünü görmedim" dedi. Ayrıca, madenciliğin bilinçli ve teknolojik şartlarda yapılmasının önemine dikkat çekti.
--
Madenin Kapalı kalması Yerel Esnafı Bitirme Noktasına Getirdi
Ömer ALKAN, Artvin'deki madencilik faaliyetleriyle ilgili yaptığı açıklamada, bölgedeki ekonomik etkilerden bahsetti. Şirketlerin faaliyetlerinin durmasının yerel esnafa büyük zarar verdiğini ifade eden ALKAN, yedek parça satıcılarından lastikçilere, fırıncılardan kasaplara kadar birçok işletmenin bu durumdan olumsuz etkilendiğini söyledi. Eskiden baraj projeleri varken bu tür etkilerin asgari düzeyde kaldığını belirtirken, şimdiki durumu çok daha ciddi bir ekonomik kriz olarak değerlendirdi.
ALKAN, yıllardır Artvin’de yaşadığını ve bölgedeki madencilik faaliyetlerinin çevreye zarar verip vermediği sorusunu ise şahsen herhangi bir zarar görmediği şeklinde yanıtladı. Maden şirketinin kanun ve nizamlara uygun şekilde çalıştığını vurguladı ve bir şey yapılırken belirli aşamalardan geçildiğini hatırlattı.
Ömer ALKAN, doğduğundan beri Artvin’de yaşadığını ve bölgedeki madencilik faaliyetleriyle ilgili halk arasında dile getirilen endişelere dair kendi gözlemlerini paylaştı. Yaklaşık 7 yıldır süren madencilik faaliyetlerinin çevreye zarar verdiğine dair hiçbir olumsuz gözlemi olmadığını belirtirken, bölgede yakacak ya da endüstriyel amaçlı ağaç kesimlerinin zaten yıllardır yapıldığını söyledi.
52 yaşındaki ALKAN, ticaretle uğraşan bir aileden geldiğini ve yıllardır Artvin’de ticaret yaptığını ifade ederek, üretim sahalarının açılması sırasında ağaç kesilmesi gibi durumların yaşanabileceğini, ancak bunun en az zarar verilerek yapıldığını dile getirdi. Artvin’e zarar verildiği iddialarını kabul etmediğini belirten ALKAN, "Maden şirketi Artvin’e zarar veriyor diye bir cümleyi asla kabul edemiyorum. Eğer zarar verdiğine inansam, bu işe bizzat ben karşı çıkardım" dedi.
Artvin’in doğal güzelliklerinin korunmasının herkesin arzusu olduğunu vurgulayan ALKAN, madenin çıkarılmasının ülkenin yer altı zenginliklerinin değerlendirilmesi açısından önemli olduğunu düşündüğünü belirterek, konuşmasını noktaladı.
Madenimiz Çevreye Zarar Vermiyor
Ortaköy Köyü'nün eski muhtarı Kutsal DALKILIÇ, Artvin'deki madencilik faaliyetleri hakkında olumlu düşündüğünü belirtti. Madencilik konusunda halkın yeterli bilgiye sahip olmadığını, bu yüzden bazı insanların olumsuz düşündüğünü söyleyen eski muhtar, kendisinin madenciliği desteklediğini ifade etti.
DALKILIÇ, son 7 yıldır devam eden madencilik faaliyetlerinde çevreye, doğaya, su kaynaklarına veya canlılara zarar verildiğine dair herhangi bir sorun gözlemlemediklerini söyledi. "Madencilik, doğaya zarar vermeden, çok itinalı bir şekilde yürütülmektedir," diyen DALKILIÇ, şu ana kadar bu konuda bir şikâyet duymadıklarını vurguladı.
Madenin son 2-3 aydır kapalı kalmasının Artvin ekonomisine ciddi zararlar verdiğini, özellikle ticaretle uğraşan kişiler ve madencilikle bağlantılı taşıyıcıların ekonomik sıkıntılar yaşadığını belirtti. Krediler çekilmiş, planlar yapılmış durumda olduğu için madenciliğin durmasının bölgeyi olumsuz etkilediğini vurguladı.
Sonuç olarak, eski muhtar Kutsal DALKILIÇ, belirsizliğin sona ermesi ve madenin tekrar faaliyete geçmesini istediğini ifade ederek, bu durumun Artvin'in ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağlayacağını düşündüğünü belirtti.
Maden Artvin ve Murgul İçin Hayat Demektir
Eti Maden’in bulunduğu Damar Köyü’nün muhtarı Arif ASLAN, Artvin’deki madencilik faaliyetlerine dair detaylı bir bilgiye sahip olduklarını belirtti. Doğup büyüdükleri coğrafyanın zorluğuna dikkat çeken ASLAN, bölgenin tarım arazilerinin sınırlı olması nedeniyle madenciliğin Artvin ve Murgul için büyük bir ekonomik kaynak olduğunu vurguladı.
Madencilik faaliyetlerinin bölgeye zarar vermediğini, özellikle çevre ve doğa adına olumsuz bir etkiyle karşılaşmadıklarını ifade etti. Bununla birlikte, madenciliğin çevresel etkileri olabileceğini kabul ederek, bu etkilerin minimuma indirilmesi gerektiğini belirtti. Aslan’a göre, yerel yöneticiler ve şirket yöneticileri arasında işbirliği yapılarak bu tür zararların azaltılması sağlanabilir.
Damar ve Murgul'daki nüfusun büyük oranda madencilik faaliyetlerinden ekonomik olarak faydalandığını ifade eden ASLAN, “Bu fabrikanın kapatılması göçlere ve büyük ekonomik sorunlara yol açar, Murgul’un ilçe olma durumu bile zorlaşır,” dedi.
ASLAN son olarak, madenciliğin bölge halkı için tek ekonomik çıkış yolu olduğunu, kapatılmasının bölge halkı tarafından zamanla daha derin hissedileceğini dile getirdi.
Madenin Kapalı kalması Demek Murgul’da hayat Bitmesi demektir
Cumhur İttifakı encümen üyesi ve Murgul Belediyesi meclis üyesi Cumhur Muhammet KARA, bölgedeki madencilik faaliyetlerine dair olumlu görüşlerini dile getirdi. KARA, Murgul’da 70 yılı aşkın süredir madencilik yapıldığını, özellikle Eti Bakır A.Ş’nin gelişi sonrasında çevresel koşulların ciddi seviyede geliştiğini, mevcut durumda herhangi bir olumsuz duyum olmadığını vurguladı.
KARA, madenciliğin durdurulması durumunda bölgenin ciddi ekonomik zorluklarla karşılaşacağını söyledi. Son iki aydır madenin kapalı olmasından dolayı bölgede bir belirsizlik ve korku ortamının oluştuğunu, işletmelerde işten çıkarmaların başladığını ve halk arasında gelecek kaygısının arttığını ifade etti.
Madenin kapalı kalmasının Murgul ve Artvin halkı için ciddi ekonomik sonuçlar doğuracağını belirten KARA, bölgede madenciliğin çevreye duyarlı bir şekilde yürütüldüğünü ve halkın bu faaliyetlere sahip çıktığını söyledi. “Biz burada başka bir ekonomik alternatif göremiyoruz, bu yüzden madenin kapalı kalması hayal bile edemeyeceğimiz bir durum," diyerek, madencilik faaliyetlerinin devam etmesi gerektiğini savundu.