Muharrem ayı İslam takviminin ilk ayıdır ve bu ayın onuncu günü, pek çok Müslüman toplumda önemli bir gün olarak kutlanır.
Aşure günü, pek çok önemli olayın meydana geldiği bir gündür:
Hz. Nuh'un Gemisinin Karaya Oturması: İslam inancına göre Hz. Nuh'un gemisinin tufandan sonra Muharrem ayının onuncu gününde Cudi Dağı'nın eteklerine oturduğuna inanılır.
Hz. İbrahim ve Oğlu İsmail'in Kurtuluşu: Aşure günü, Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i Allah'a kurban etmek istediği ancak Allah tarafından yerine koymak üzere kurbanlık bir koçun verildiği gün olarak kabul edilir.
Hz. Musa ve İsrailoğulları'nın Firavun'un Zulmünden Kurtuluşu: İslam inancına göre Hz. Musa, Allah'ın yardımıyla Firavun'un zulmünden kurtulmak için kızıl denizi yarıp geçmiş ve Muharrem ayının onuncu günü kurtuluşa ulaşmıştır.
Aşure gününün önemi, bu olaylara bağlı olarak tarihsel ve dini bir değere sahip olmasından gelmektedir. Müslümanlar, bu günü ibadetle ve hayır işleriyle geçirirler. Ayrıca, Alevi toplumunda Muharrem ayının onuncu günü, Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt'in Kerbela'da trajik olaylar sonucu şehit edildiği gün olarak anılmaktadır. Bu nedenle, Alevi inancına göre Aşure günü ayrı bir öneme sahiptir ve bu gün Kerbela olayları sebebiyle matem ve hüzünle anılır.
Aşure gününde özellikle aşure adı verilen tatlı bir çorba pişirilir ve komşu, akraba, arkadaş ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşılır. Bu, dayanışma ve yardımlaşma duygusunu pekiştirmek, sevgi ve dostluğu yaymak için yapılan bir gelenektir. Ayrıca, Aşure Günü'nde oruç tutmak ve diğer ibadetlerde bulunmak da yaygın uygulamalardandır. Ancak her Müslüman topluluğunun uygulamaları ve kutlama şekilleri bölgesel ve kültürel farklılıklar gösterebilir.