Küresel piyasalarda İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar yatırımcıların odağında olmaya devam ederken, Çin ekonomisine ilişkin endişeler varlığını korumayı sürdürüyor.
Bir süredir enflasyon ve resesyon ikileminde bocalayan dünya ekonomilerinde belirsizlikler sürerken, Orta Doğu'da aniden yükselen tansiyonun piyasalarda oynaklığı artırmasına karşın para politikası yapıcılarının "güvercin" yorumları risk iştahının güçlenmesine neden oldu.
Dün açıklamalarda bulunan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) gerekli olabilecek ek politika sıkılaştırmasının kapsamını değerlendirirken, "dikkatli bir şekilde ilerleyecek konumda" olduğunu belirtti.
Jefferson, uzun vadeli Hazine tahvillerinin reel getirilerinde son dönemde gerçekleşen artışa dikkati çekerek, ileriye baktığında yüksek tahvil faizleri nedeniyle finansal koşullardaki sıkılaşmanın farkında olmaya devam edeceğini ve politikanın gelecekteki seyrini değerlendirirken bunu aklında tutacağını bildirdi.
Dallas Fed Başkanı Lorie Logan da uzun vadeli tahvil faizlerindeki son artışın ve genel anlamda sıkı finansal koşulların, Fed'in politika faizini daha fazla artırmasına daha az ihtiyaç duyulacağı anlamına gelebileceğini ifade etti.
Öte yandan, Çin'in ekonomiyi destekleyici adımlarına karşın özellikle gayrimenkul sektöründe istenilen sonuçlar elde edilemezken, ülke piyasalarında demir cevheri fiyatları gerilemeye devam ediyor.
Bugün açıklanan verilere göre, Japonya'da cari işlemler dengesi 2 trilyon 279 milyar yen fazla verdi.
Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,26 azalışla 2.402 puan, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 değer kaybıyla 3.077 puan oldu.
Japonya'da Nikkei 225 yüzde 2,43 değer kazancıyla günü 31.746 puandan tamamlarken, dolar/yen paritesi yüzde 0,2 primle 148,7 seviyelerinde işlem görüyor.
Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 0,6 artarak 65.879 puanda, Hong Kong'da Hang Seng endeksi ise yüzde 0,8 yükselişle 17.654 puanda bulunuyor.