Gençlik yıllarının önemli bir parçası olan Nino Mağazası, Rize’nin en popüler noktalarından biriydi. Kaset, plak satışı ve konser organizasyonları ile Nino, gençler için bir cazibe merkeziydi. Karaahmetoğlu, burada arkadaşlarıyla geçirdiği güzel anıları anlatırken, Nino’nun dönemindeki popüler kültürün kalbi olduğunu belirtiyor. Rize’nin Atatürk Caddesi de o yıllarda gençlerin buluşma noktası haline gelmişti, adeta bir podyum havasında yaşanırdı.
Rize’nin mahalle futbol turnuvaları da Karaahmetoğlu’nun çocukluk ve gençlik anılarının bir parçasıydı. Kurtuluş İlkokulu’nun bahçesinde düzenlenen maçlar, gençlerin futbol aşkını perçinlerken, Rize genelinde yapılan turnuvalarda Eminettinspor adıyla birçok başarıya imza atmışlardı. Rize Atatürk Stadyumu ise Karaahmetoğlu ve arkadaşları için unutulmaz bir deneyim olmuş, çocuk yaşta tribünleri dolduran kalabalığın önünde maç yapmanın heyecanını yaşamışlardı.
Karaahmetoğlu, Rizespor’un genç takımında futbolun yanı sıra basketbol da oynayarak spor kariyerine adım atmıştı. Rize’nin tek stadyumu olan toprak zeminli Atatürk Stadyumu’nda yapılan maçlar, o dönemin sınırlı imkanlarıyla gerçekleştirilirdi. Rizespor’da başladığı kariyerini Esnafspor ve Kalegülbaharspor’da sürdürmüş, İstanbul’da hukuk fakültesini kazanmasıyla birlikte Rize’deki futbol serüvenini noktalamıştı.
Mesleğe adım attığı ilk yıllarda, genç yaşta avukat olması nedeniyle Karaahmetoğlu, sık sık “Avukat nerede?” sorusuyla karşılaşıyordu. Müşteriler tarafından çocuk olarak görülmesi ve iş vermemeleri üzerine, gözlük ve bıyık gibi aksesuarlarla imajını değiştirerek yaşça daha büyük görünmeye çalışmıştı. Bu taktik, mesleki hayatında başarılı sonuçlar getirmiş ve kariyerinin ilerleyen yıllarında Rize Barosu Başkanlığı gibi önemli bir göreve kadar yükselmişti.
Karaahmetoğlu'nun bu nostaljik hikayeleri, Rize’nin geçmişteki kültürel ve sosyal dokusuna tanıklık ederken, aynı zamanda dönemin zorluklarını ve sıcak mahalle dostluklarını da gözler önüne seriyor.