Kazmaz, çevre politikalarının geçmişte daha sorumlu ve bilimsel temellere dayandığını ifade ederek, “Eskiden ÇED olumlu ya da gerekli değildir raporları, ciddi devlet bürokratları ve bilim insanları tarafından hazırlanırdı. Her isteyene bu raporlar verilmezdi. Ancak zamanla bu yetkin kişiler yerini özel şirketlere bıraktı. Şimdi bu raporlar adeta kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlanıyor, ticari bir kazanç kapısı haline getiriliyor” dedi.
ÇED yönetmeliğinin onlarca kez değiştirildiğine dikkat çeken Kazmaz, hazırlanan raporların adil bir hukuk sistemi tarafından iptal edilmeye başlanması üzerine bu kez mevzuatın değiştirilmeye başlandığını belirtti. “Yasalar keyfi şekilde değiştirilerek talana hukuki zemin hazırlandı. Hatta yargı, çevre lehine alınan kararları dahi eksik ve hukuksuz gerekçelerle bozarak bu sürece ortak oldu” ifadelerini kullandı.
Kazmaz, son olarak Giresun’daki Çanakçı HES projesine karşı açtıkları davada yaşanan süreci örnek gösterdi. Giresun İdare Mahkemesi'nin HES projesini durdurduğunu, ancak Danıştay’ın bu kararı iki kez bozduğunu söyleyen Kazmaz, “Bu, yargının çevre katliamına nasıl ortak olduğunun en güncel ve acı örneğidir” dedi.
HES projesinin bölge halkı tarafından istenmediğini vurgulayan Kazmaz, “Vadide yaşayan tek bir kişi dahi bu projeyi istemiyor. Buna rağmen halkın iradesi hiçe sayılıyor. Bu durum bölgede huzursuzluk yaratıyor