Tarih: 25.08.2023 11:44

Baksı Kültür Sanat Vakfı, Çoruh Nehri Kıyısında Kadınların Gücünü Arttıracak Bir Merkez İnşa Ediyor

Facebook Twitter Linked-in

Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından gönüllü olarak tasarlanan merkez, bölgenin sosyal ve ekonomik açıdan büyümesine önemli katkılar sunmayı amaçlıyor.

8 dönüm arazi üzerine kurulacak olan merkez, 2 bin 550 metrekarelik bir alana sahip olacak. Proje içerisinde 7 atölye, çok amaçlı bir salon, satış merkezi, kütüphane, kreş, kafeterya ve misafirhane gibi bir dizi alan bulunacak. Toplamda 100 milyon TL'lik bir yatırımla hayata geçirilmesi planlanan bu ödüllü tasarım, Bayburtlu kadınların güçlenmesine ve yerel kültürel değerlerin canlandırılmasına yardımcı olacak.

Baksı Kültür Sanat Vakfı, çağdaş sanatla yerel kültür arasındaki uçurumu kapatmayı amaçlıyor. Bu hedefle kurulan Baksı Müzesi, modern kültürü desteklerken, yeni başlatılan Kadın Eğitim Merkezi ise yerel kültürün unutulmuş yönlerine odaklanıyor.

Baksı Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi, geniş bir program yelpazesi sunacak ve tasarımı, yerel mimari değerlere saygı gösterilerek iklim ve coğrafi koşullar gözetilerek gerçekleştirildi. Proje, 2017'de "Sivil ve Kamu Binası" kategorisinde MIPIM AR Future Awards ödülünü kazandı.

Baksı Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, projenin Anadolu'nun diğer bölgelerinde de benzer inisiyatiflerin uygulanmasına ilham kaynağı olacağını belirtti. Koçan, "Bu proje ile kadınların Anadolu'ya, çağdaş tasarıma, geleneksel zanaata, istihdama, sosyal ve kültürel yaşama etkili biçimde katılımını sağlamayı amaçlıyoruz" dedi.

Merkezde geleneksel dokuma ürünleri üretilecek ve bu ürünler özgün tasarımlarla modern hale getirilecek. Kadınlar, doğal boyalı malzemeler ve el yapımı iplikler kullanarak üretim yapacaklar. Hazırlanan ürünler "Baksı" markası ile Avrupa pazarına sunulacak.
Hüsamettin Koçan: “Bu proje Anadolu kadınının mesleksiz ve üretimden uzak tutulmasına başkaldırıyor”  

“Kadının eğitimi ve istihdamı projesi bizim hiç vazgeçmediğimiz bir konudur. Çünkü bize göre kadın kültürün taşıyıcısı ve sahip çıkanıdır. Bugün kadim kültürden ne kaldıysa daha çok kadınlar onu korumuşlardır.  

Çeşitli ilgi alanları, beceri ve yetenekleriyle Bayburtlu kadınların deneyimlerini paylaşacakları ve değerlendirecekleri Kadın Eğitim Merkezi, katılımcı her birey için olduğu gibi aynı zamanda toplum için bir kaynak olarak hizmet verecek. Kadınların var olma biçimini güçlendirecek ve yepyeni bir özkaynak yaratacak. 

Hüsame Köklü tarafından bu amaçla bağışlanmış olan arazide, her nesilden kadın bir arada daha güçlü ve daha verimli olabilecekleri imkanları kazanacak. Bu ortak ‘ev’ de kadınlar kendilerine doğrudan fayda sağlayacak üretimler yapabilecek, öğrenecek, öğretecek, gelişecek. Asıl önemlisi, sürekliliği olan bir altyapının ilk ve en önemli adımı atılmış olacak.”


Melkan Gürsel: “Geleneğe bağlı ancak çağın ruhuyla donatılmış bir proje”  

Kadın için böylesine önemli bir projede yer almaktan mutluluk ve gurur duyduğunu ifade eden Tabanlıoğlu Mimarlık Kurucu Ortağı Melkan Gürsel ise şunları söyledi: “Mimari bağlamda bu gönüllü hikayenin izini süren “yapı” alçakgönüllü, işlevsel, uyumlu ve kapsayıcı olma kriterleri ile biçimlendi. Yerel yapı kültürüne uygun ancak çağdaş yöntem ve imkanlarla tasarlanan çok işlevli yapının alanları kullanıma göre biçimlendi ve konumlandırıldı. 

Yapı, duygusal bağlamda güven oluştururken, uyumlu görselliğiyle bulunduğu yerin bir parçası olmasını, dolayısıyla burada yaşayanlar için benimsenmesi ve sahip çıkılması kolaylaştırıyor. Fiziki çevresinin ve gündelik yaşamın bir uzantısı olarak, tüm kadınları bu yapılanmanın bir parçası olmaya davet ediyor.  

Kadın için ayrılan mekanın mahremiyet ihtiyacının tespit ettiği içe dönük olma hali, ortak sosyal alan olarak da çalışacak olan iç avlu ile dış mekan ve “açıklık” kazanılıyor.  

Ortak üretimin asıl olduğu kurguda sürecin mekansallaşmasına hizmet edecek biçimde sokak seviyesinde yer alan birimler, öncelikle dışarıyla ilişki kurması planlanan sergileme ve satış, kafeterya ve mutfak, kütüphane ve çok amaçlı salon işlevlerine ayrılıyor. 

Kadınların bir arada üretecekleri ve bilgiyi bir sonraki nesle aktarmanın teşvik edildiği bu organizasyon, yerel kültürün ve özgün değerlerin yaşamasına ve çağdaş imkanlarla gelişmesine vesile olacağı umudunu taşıyor.” 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —