güzel başladı,yavaş yavaş tırmanıp bizlere gene “ne oldu la şimdi” dedirtecektir inanırım…
2.sezon iyi başladı. ilk bölümün yıldızı efkarın da etkisiyle hayalet oldu, yaşlanan ekip, yakın gözlüğü takan akbaba ve amirimin değişen evi bol miktarda hüzünlendirdi. yeni savcı sürprizlerle dolu benzer biçimde duruyor. şule’nin doktoru görevi için kısa da olsa yanlış cast seçilmiş, küçücük bir kaç mantık hatasını görmezden geldik, zira ankara’yı ve eski dostları görme hissi yaşattı. son sahnede gördüklerimizden sonrasında gelecek haftayı iple çekeceğimiz belli, özlemişiz.
süre hepimiz için en büyük ve acımasız düşman.
nasil gecmis gitmis tum karakterler yaşlanmış.
bi behzat komiserimin bir de benim çilem asla bitmeyecek mk.
yahu, ankara caddelerindeki tabelaları görünce yüzümde gülümseme oluyor. iyi mi acaip bir kent burası.
her neyse diziye dönelim. amirim izlettiriyor kendisini. doğal olarak ki 2010daki tadı yakalamak zor, oldukça zor. bundan dolayı ne amirim o zamanki amir, ne ankara o zamanki ankara, ne biz o zamanki biz. pilli bebek bile eski pilli bebek değil be. gene dönemedim diziye, hay sikim ya her neyse.
güzel dizi fakat oldukça fazla ankara var içinde. bilmiyorum dikkati çekti mi.