Ben Bu Cihana Sığmazam dizisinde Ömer Asaf karakteriyle dikkatleri üzerine çeken Batuhan Sezer'in babasının da çok ünlü bir oyuncu olduğu ortaya çıktı.
Babasını 10 yaşında kaybeden Sezer, dizi setinin kendisi için önemli bir deneyim olduğunu belirtip “Bu projede yer aldığım için mutluyum” diye konuşuyor.
Ben Bu Cihana Sığmazam dizisinde Ömer Asaf karakterini canlandıran Sezer, aksiyon dolu sahnelerdeki performansıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. 1997 yılında vefat eden Alev Sezer'in oğlu olan genç oyuncu, babasını kaybettikten sonra zorlu bir süreçten geçti. Babasız büyümenin acısını hep hissetse de Sezer'in dostlarının anlattığı hikayelerle babasını tanımaya çalıştı.
Ünlü oyuncu diziyi, oyunculuk macerasını ve babasının vefatının ardından yaşadıklarını Sabah'a anlattı.
'Ben Bu Cihana Sığmazam' dizisinde Ömer Asaf karakterini canlandırıyorsunuz. Usta oyuncularla kamera karşısına geçtiniz. Sizin için nasıl bir deneyim oldu bu projede yer almak?
Öncelikle burası bana ikinci bir konservatuvar gibi oldu. Beraber çalıştığım bütün ustalar benim için çok kıymetli. Onların bilgi ve tecrübelerinden de yararlanarak, hep birlikte daha iyisi için çalışıyoruz. Bu projede olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Biz kocaman bir aileyiz. Bu benim için çok faydalı bir deneyim. Biliyorum ki öğrenmenin sonu yok, ben de öğrenmeye devam ediyorum.
'Ben Bu Cihana Sığmazam' dizisinde Ömer Asaf karakterini canlandırıyorsunuz. Usta oyuncularla kamera karşısına geçtiniz. Sizin için nasıl bir deneyim oldu bu projede yer almak?
Öncelikle burası bana ikinci bir konservatuvar gibi oldu. Beraber çalıştığım bütün ustalar benim için çok kıymetli. Onların bilgi ve tecrübelerinden de yararlanarak, hep birlikte daha iyisi için çalışıyoruz. Bu projede olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Biz kocaman bir aileyiz. Bu benim için çok faydalı bir deneyim. Biliyorum ki öğrenmenin sonu yok, ben de öğrenmeye devam ediyorum.
Aksiyon sahnelerinde zorlandığınız anlar oluyor mu?
Tabii, başlarda benim için pek kolay olmadı çünkü daha önce hiç deneyimlemediğim sahnelerdi. Eren Vurdem ve Cem Cesur bildikleri her şeyi benimle paylaştı. Koreografilerde, Vurdem'in deneyimi, daha estetik ve gerçekçi sahneler çıkarmama yardımcı oldu. Cem Cesur'un silahlar konusundaki bilgisi de sahnelerimin daha doğal durmasında büyük rol oynadı.
Sizi en heyecanlandıran sahne hangisiydi?
Cezayir'in yıllar sonra Ömer Asaf'ın karşısına çıktığı an ve ardından yaşadığı hayal kırıklığı.
Cezayir ile duygusal bir sahneniz olmuştu. Kayıp yılların hesabını sormuştu Ömer Asaf. Neler hissettiniz o sahneyi çekerken?
Aslında benim bu işe girmek için verdiğim audition'da oynadığım sahneydi bu ama içeride yaşadığım çok farklı bir histi. Babası yerine koyduğu Cezayir'i kaybettiğini sandığı ve 17 yılı buna inanarak geçirip başka bir hayat kurduktan sonra, Cezayir'in karşısına çıkması kendi içinde de dengeleri altüst etmişti. Kendi hayatımdaki deneyimlerle Ömer Asaf'ın deneyimlerinin örtüşmesi bu sahneyi benim için daha anlamlı kıldı.
Kamera arkasından da bizlere biraz bahseder misiniz?
Çok eğleniyoruz. Set arkasındaki bütün ekip inanılmaz güzel bir enerjiye sahip, hem de oldukça sahiplenici. Aynı zamanda bütün samimiyetleriyle bu işin içindeler. Doğal olarak bu enerji işe de yansıyor.
Her hafta diziyi izleyip kendinizi eleştirir misiniz?
Evet, hatta bu konuda kendime karşı fazlasıyla acımasızım.
Operasyon sahneleri için özel bir hazırlık yapıyor musunuz?
Önceden belirlenen ya da belirlediğimiz koreografiyi tekrar tekrar çalışıyoruz.
2013 yılında 'Kim Milyoner Olmak İster?' yarışmasına katılmışsınız. Sizin için nasıl bir deneyimdi?
Benim için çok keyifliydi, ben hayatta birçok şeyi deneyimlemeye açık biriyim. O yüzden bunu da çok keyifli bir anı olarak hatırlıyorum.
AKSESUVAR ODASINDA OYUN OYNARDIM
Oyunculuğu seçmenizde babanız Alev Sezer'in etkisi olmuş muydu?
Muhakkak olmuştur ama babam oyuncu, ben de oyuncu olmalıyım diye düşünmedim hiçbir zaman. Şöyle anlatayım; annem devlet opera balede balerin ve o benim hep balet olmamı istemişti. Onların yoğun provalarından dolayı, çocukluğumun büyük bir kısmını Atatürk Kültür Merkezi'nde geçirdim. Çocukluğuma dair en güzel anılarımı oraya borçluyum. İkisi de aynı anda sahnedeyken, ben de aksesuvar odasında ya da sahne arkasında oyun oynuyordum. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda başka bir meslek seçmem çok da mümkün değilmiş gibi geliyor bana.
Babanız vefat ettiğinde 10 yaşındaymışsınız. Küçük yaşta böyle büyük bir acıyla nasıl başa çıktınız?
Babamı pek tanıma fırsatım olmadı. Bunun eksikliğini hep hissettim, fakat sonra yıllar içinde onunla beraber çalışmış bir sürü dostuyla tanışma fırsatım oldu. Bana onunla ilgili o kadar güzel hikayeler, anılar anlattılar ki; ben onlar sayesinde, çok güzel bir Alev Sezer tanıdım.
'İnsan babası ölünce büyüyor' dediniz dizide. Sizde bunu yaşadınız mı?
Ben büyürken, içimdeki çocuk Batuhan'ı saklamaya hep devam ettim. Hayatta hislerimle hareket ederim. Belki de bana yapmam gerekenin doğru olanı söyleyen hep o çocuksu tarafımdır. Ama, evet; büyüttüğü doğrudur, bambaşka bir yerden kocaman bir insan oluyorsun.
GİTAR ÇALMAK RAHATLATIYOR
Gitar çalıyorsunuz, müzikle ilgili çalışmalarınız var mı?
Yıllardır gitar çalıyorum. Hiçbir eğitim almadım. Gitar çalmak benim için bir nevi terapi. Bunun ötesinde bir planım yok fakat hayatın neler getireceği bilinmez.
