Borçka Ziraat Odası Başkanı Tolga İskenderoğlu, Artvin’in saf Kafkas ana arı ırkı noktasında gen merkezi olduğunu söyledi. Artvin’in havzalarında farklı aromada ballarla karşılaşıldığını dile getirerek balın tanıtımı ve pazara sunulması konusunda devlet desteğine ihtiyaç duyulduğunu aktardı.
Tolga İskenderoğlu, Kafkas ana arı ırkının gen kaynaklarını oluşturan ve sıfır kottan 3925 metreye uzanan kot farkının Artvin’de var olduğunu belirtti.
İskenderoğlu, yapılan araştırmalarda Artvin’in endemik ve biyolojik çeşitliliği açısından Türkiye’nin birincisi olarak kanıtlandığını söyleyerek “Artvin saf Kafkas ana arı ırkı noktasında gen merkezi ve dolayısıyla kapalı bir havza, Artvin’e koloni girişi ve çıkışı bu anlamda yasak. O yüzden gen kaynaklarını saf Kafkas ana arının gen kaynaklarını oluşturan ve aynı zamanda sıfır kottan 3925 metreye uzanan bir kot farkı var Artvin’de. Kot farkı demek ürün çeşitliliği demek ve her kotta farklı bir çiçek türünü ve bitki türünü görebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu Artvin’e ciddi bir zenginlik katıyor. Artvin’in hangi havzasına giderseniz gidin farklı bir aromada ve farklı bir balla karşılaşıyorsunuz. Türkiye’nin başka bir yerinde böyle bir zenginlik göremezsiniz. Yapılan bilimsel araştırmalarda da Artvin endemik ve biyolojik çeşitliliği açısından Türkiye’nin birincisi ve bu bilimsel araştırmalar tarafından kanıtlanmış ve deklere edilmiş durumda ve bu çerçevede bizim Hatilla vadisiyle, Kabarcetiyle, Çifte köprüdeki kestane yoğunluğuyla, Balcı köyleriyle ve diğer taraftan Türkiye’nin ilk ve tek Biyosfer rezervi olan Macahel bölgesiyle ve aklımıza gelmeyen bir çok noktasıyla Artvin çok ciddi bir arı üreticisi için zenginlik sunan bir il. Böylece de tabi balımız kıymetli ve ben iddia ediyorum Türkiye’nin ve Dünyanın en kaliteli balını üretiyoruz” dedi.
Ziraat Odası Başkanı Tolga İskenderoğlu, balın tanıtımı ve pazara sunulması noktasında üreticilerin devlet desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Artvin bölgesinin zengin bir alana sahip olduğunu vurgulayarak “Biz eğer inanıyorum ki, üretimden tüketime olan zinciri doğru kurup ve bu noktada üreticiyi doğru noktalarda hem teknik ve hem de maddi anlamda desteklersek pazara sunduğumuz bal çok daha katma değerli ve üreticiyi de tatmin eder noktaya gelecek ve bu da arıcılığımızı daha da geliştirecek. Çünkü altını çizerek söylüyorum, Türkiye’nin herhangi bir yerinde böyle bir kot farkı ve böyle bir bitki çeşitliliğini ve gen saf Kafkas arı ırkını bir arada toplamanız çok zor. Bu noktada biz ciddi bir zenginliğe sahibiz ama sahanın bu noktada doğru desteklenmesine ihtiyacı var ve bu sağlanırsa eğer Artvin arıcılığı Türkiye’de ciddi üretim yapan ve ürettiğinden de tatmin olan zenginleşen ve bunu da katma değer olarak ülkemize geri çeviren bir üretici haline gelecektir.” ifadelerine yer verdi.
HABER MERKEZİ
