Pop müziğin dünyaca ünlü ismi Britney Spears'ı bilmeyen yoktur. Yaşam mücadelesi o kadar ilginç gerçeklerle dolu ki, size her şeyi en başından anlatmaya karar verdik.
Britney Spears, 1981'de Amerika Birleşik Devletleri'nde orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren müziğe ve dansa olan ilgisini belli ederek dans okuluna gitti ve kilise korolarında şarkı söylemeye başladı. Tabii o sıralarda Britney'nin babasının işinin inanılmaz bir düşüş yaşadığını ve kendisinin iflasın eşiğine geldiğini belirtmeliyiz. Disney Channel'ın yeni yetenek arayışından sonra Britney'nin ailesi başvurdu ancak kabul edilmedi. Aile tabii ki pes etmez ve 3 yıl sonra kızları adına yeniden başvurur.
1990'da Britney, Disney'de zorlu bir eğitime katılıyor. Justin Timberlake ve Christina Aguilera ile çalışıyor. Bu iki isim sonrasında hayatını kökten değiştirecektir... 1992 yılında Star Search yarışmasına katılan minik yıldızımız bu yarışmada da başarılı olur ve ikinci olur. Daha sonra arkadaşlarıyla birlikte Innocence adında bir grup kurar ama bu grup uzun süreli olmaz.
Ancak sonrasında büyük bir yapım şirketiyle anlaşıyor Britney. Tabii bu imza onun hayatını da değiştiriyor ve ilk stüdyo albümünü çıkartıyor bu şekilde. İmajını da çocuksuluktan masum genç kıza dönüştürüyorlar bu süreçte kendisinin. Britney hız kesmeden ‘Oops!... I Did It Again’ albümünü çıkarıyor. Bu albümde daha yayınlandığı ilk haftada 1.4 milyon dinleyiciye ulaşıyor! Akabinde en sansasyonel ilişkisi başlıyor Justin Timberlake ile. Sonrası zaten felaketler zinciri! Justin inanılmaz kıskanç biriymiş.
‘Don’t Let Me Be The Last to Know’ klibinde yer alan Fransız modelden kıskanıyor Britney’i. Ama öyle sıradan bir kıskançlık krizi değil bu. Bu bilgi de ilerleyen zamanda işimize yarayacak unutmayalım. Masum bir genç kız imajı çizen Britney’nin bekareti konuşulmaya başlanıyor basında. Şimdi gelelim Justin olayına. Yeni albümünde yer alan ‘What is Like To Be Me’ şarkısında sevgilisi Justin ile düet yapmış olmasına rağmen albümde Justin’in adı geçmiyor.
Hatta hırsını alamıyor ve katıldığı bir radyo programında Britney ile yaşadığı cinsel hayatını çarşaf çarşaf anlatıyor. Bu da kesmiyor tabii kendisini. Cry Me A River’ı yazıyor Britney’e. Ama sonradan ilk aldatan tarafın aslında Justin olduğu ortaya çıkıyor. Basın bunu bilse de umursamıyor o dönemde çünkü Britney’in magazin değeri çok daha yüksek… Tabii bu ayrılığın üstünden yıllar, albümler ve binlerce başarı geçiyor. Britney sırf nasıl bir his olduğunu anlamak için arkadaşı Jason Alexander ile evleniyor. 2004 yılına gidelim. Britney daha öncesinde Justin’in de dansçılığını yapmış olan Kevin Federline ile evleniyor. Tabii bu kez evliliği kısa sürmüyor. Ama kendisinin çevresindeki kimse Kevin’ı desteklemiyor.
Medya sürekli Kevin'ı aşağılıyor tabii bu süreçte. Ama Britney hamile kalıyor ve tüm basın artık bunu konuşur hale geliyor. Ama durmuyorlar tabii ki. Bu sefer de Britney'nin ne kadar kötü bir anne olduğu konuşuluyor. Tüm bunlar yaşanırken Kevin, Britney'i aldatıyor. Darbe üstüne darbe anlayacağınız üzere... Velayetler eşit oranda veriliyor ikisine de ancak Kevin çalışmadığı için nafaka alıyor Britney'den. Hem de milyonlarca dolar... Tabii çöküş dönemi de başlıyor kendisinin. Lindsay Lohan ve Paris Hilton ile görüşmeye ve partilemeye başlıyor.
Sürekli kendisini takip eden magazincilere dayanamayan Britney'i ailesi kendi isteği dışında rehabilitasyon merkezine yatırıyor. Sonra olanlar oluyor tabii. O meşhur saç kazıtma anları yaşanıyor. Tabii darbe üstüne darbe. Justin Britney'in bu çöküşüyle dalga geçiyor. Sadece Justin değil sektörde olan herkes dalga geçiyor bu durumla... Tabii toplayamıyor kendisi. Gece hayatında Sam Lutfi ile tanışıyor. Ve bu adamı yeni menajeri yapıyor. Sam, Britney’e onu istediği gibi yönlendirebilmek için kendisini uyuşturacak ilaçlar veriyor.
Hatalar bitmiyor tabii! Britney'nin yeni sevgilisi Adnan Ghalib genç kadını öylesine istismar ediyor ki sonrasında verdiği röportajda Adnan yedi sülalesinin hiç çalışmasına gerek kalmadığını anlatıyor! Annesi bu durumu fark edince Sam'e dava açıyor. Britney'nin kanında uyuşturucu bulunuyor ve ünlü yıldızımız bir kez daha güvendiği bir insan tarafından ihanete uğramanın acısını çekiyor. Tabii bu sırada Britney’in babası kızının sağlıklı karar verebilme yetisini kaybettiğini iddia ederek vasisi olmak istiyor kızının. Bu yüzden de mahkemeye başvuruyor.
Ancak bir sorun var. Britney’nin annesi de dahil olmak üzere çevresindeki herkes babası Jamie’nin alkol bağımlısı olduğunu biliyor. Kendisinin aynı zamanda şiddet eğilimleri de var. Ama nasıl oluyorsa mahkeme bu başvuruyu kabul ediyor ve Britney için hiç sona ermeyen o karanlık günler tekrar başlıyor. Britney’nin tüm mal varlığı babasının üstüne geçiyor. Sadece mal varlığı da değil kendisinin kiminle görüşeceğinden hangi konseri vereceğine kadar her şeye Jamie karar veriyor.
Britney bu durumu anlatmaya çalışsa da söylemlerinin topluma verilip verilmemesine de babası karar verdiği için pek yankı uyandırmıyor bu durum. Babasının alkolik olduğunu söyleyen ve test isteyen Britney’nin tüm talepleri reddediliyor. Tüm bunlar yaşanırken Britney kazandığı parayı babasından harçlık olarak alabiliyor. Tabii neye harcayacağına da kendi karar veremiyor… Tekrar rehabilitasyona gönderiliyor ünlü yıldız. Çocuk doğurmasına da izin verilmiyor.
