Kahramanmaraş'ta yaşanan depremlerin ardından mobil iletişimde ciddi sorunlar yaşandı. Bazı bölgelerde telefonlar çalışmadı, internete girilemedi. Bu sorunlar neden oluştu? Gelecekte benzer doğal afetleri önlemek için hangi teknolojiler ku
Deprem sonrası baz istasyonlarının çalışmaması büyük eleştirilere neden oldu. İlk günler bazı kentlerde telefonlar neredeyse kullanılamadı, bu durum birkaç gün sürdü.
Fütüristler Derneği İstişare Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Aykut, konuyu şu şekilde değerlendirdi:
'Depremin olduğu coğrafya çok büyük bir coğrafya, aşağı yukarı yüzölçümünün yüzde 15'ine denk geliyor. Baz istasyonları da kulelere kuruluyor ve her yere kule kuramayacağınıza göre çatılara kuruluyor. Çatılara kurulmasının nedeni daha yüksekten daha fazla kapsama alanı olabilmesi.
Tabi bina yıkılınca üzerinde ne varsa baz istasyonlarıyla beraber yıkılıyor ve tahribata uğruyor.'
Üç operatör deprem sonrası bölgeye mobil baz istasyonlarını sevk etti. Bunların devrilen baz istasyonlarının yerine kullanılması amaçlandı ama ilk günler tam verim alınamadı.
Dr. Mustafa Aykut'a göre, giderken karşılaşılan pek çok sorun var bu sorunlar gecikmeye neden olabiliyor o sorunlardan biri yolların da tahrip olması.
İkinci bir unsur da enerji. Bunlar elektrik olmadan çalışmayan elektronik elektromekanik cihazlar. 3 bin 447 tane jeneratör gönderildi bu jeneratörlerin de dizele ihtiyacı var. Benzin istasyonları kapalıydı, depolardaki yakıtlar çok çabuk tüketilmişti.
Doğal afetlere karşı önemli bir eleştiri de 'ulusal dolaşım' sisteminin kullanılmaması oldu.
Bu sistem olağanüstü hallerde GSM operatörlerinin ortak altyapıyı kullanmasını sağlıyor.
Dr. Mustafa Aykut, 'Ulusal dolaşım zaten karmaşık olan sistemleri daha da karmaşık hale getiren bir şey. Neden? Çünkü operatörler ürünlerini farklı üreticilerden alıyor ve bir araya getiriyor. Bunları yönetmek ve kime ne kadar kullandıracağınızı anlık olarak tespit etmek çok zor. Hem maliyeti hem karmaşıklığı farklı sorunlar çıkaracaktır.' şeklinde konuştu.
6 Şubat depremlerinde telefonların çekmemesi 'İstanbul depreminde benzer bir tablo mu yaşanır?' sorusunu doğurdu.
Operatörlerin bu konudaki çalışmaları eskisinden daha çok araştırılıyor.
Uzmanlar yeni teknolojilerin kullanılması gerektiğini söylüyor.
Bunlardan en çok dikkat çeken Japonların geliştirdiği HAPs (Yüksek Rakımlı Platform İstasyon) teknolojisi.
Fütüristler Derneği İstişare Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Aykut bu teknolojiyi ise şöyle anlattı:
'İHA'lara baz istasyonları takılarak daha uzun süre havada kalacak sistemler geliştiriliyor fakat ondan daha önemlisi belki de henüz araştırma aşamasında. Özellikle Japonlar bunun üzerinde duruyorlar ve 2024 yılında devreye alınabileceğini söylüyorlar. Yüksek irtifaya kurulan platform. Bunlar enerjilerini güneşten alıyorlar. Yüksek irtifada bir balon gibi değil bir insansız hava aracı gibi değil daha da yükseğe çıkarak uzun kanatları var. 78 metreye kadar geliyor. İki ay hareket etmeden hava durabileceği söyleniyor.'