Bursa Nilüfer Kent Konseyi Salonu'nda şiirlerle depremzedeler anıldı
BURSA (İGFA) - Nilüfer Kent Konseyi Salonu'nda "Deprem ve yaşam odaklı yaraları sarıyoruz" etkinliği düzenlendi.
Depremlerde ölenler, kayıplar için taziye ve yaralananlar için şifa dilekleri paylaşıldı.
Hatay’dan ve Yalova’dan gelen şairler, yazarlar deprem anını anlattılar. Sarsıntılara ve sonuçlarına odaklı şiirlerini okudular.
Türkiye'nin gördüğü 6 Şubat 2023 depreminin sanat, şiir üzerindeki etkisi ve deprem sonrası yaşananlar panolarda sergilenen fotoğraflar ve sine-vizyonbelgeseli eşliğinde anlatıldı.
BUYAZ (Bursa Yazın ve Sanat Derneği) Başkanı Bülent Elitok’un açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, Nilüfer Kent Konseyi -Melih Elal Okuma Grubu- ortak etkinliğin ev sahibi olarak Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş’ın konuşmasıyla devam etti. Hatay, Antakya’dan AAKD (Aallen Kültür Derneği) Derneği adına Başkan, eğitimci-yazar Mehmet Karasu depremin açtığı yaraları, halkın yaşadıklarını, kayıpları ve yaralıları unutmamak için “Yaralarımızı Sarıyoruz” etkinliğini başlattıklarını söyledi.
Hataylı araştırmacı-yazar, yayıncı Kamil Akdoğan da deprem odaklı kültür, sanat, yayın etkinliklerinin özetini ve önemini vurguladı.
Yalova’dan gelen YAŞAD (Yalova Şairler ve Yazarlar Derneği) adına Başkan, şair-yazar Nuri Taner de deprem mağdurluğunun yarattığı / pekiştirdiği kardeşliği, dayanışma duygularının iyiliğini anımsattı.
Konuklardan Ferhat İşlek hazırladığı video ile Antakya kentini, deprem öncesi ve deprem sonrası görüntüleriyle tanıtarak, adeta o günleri yaşattı.
BUYAZ Yönetim Kurulu üyesi şair Esra Dökmen’in sunduğu etkinlikte: Nebiha Karasu, Hikmet Güzel, Hilmi Haşal, Halide Yıldırım, Süreyya Akçay, Zehra Betül Yazıcı, Gülsüm Işıldar, Nuray Deniz, Esra Dökmen, Nuri Taner, Fuat Özgen, Kubilay Salman, Erkan Kurt, Şaban Akbabaşiirlerini okudular, deprem mağdurlarını andılar.
“Yaralarımızı Sarıyoruz” etkinliğinin kapanış konuşmasını BUYAZ eş başkanı Fehmi Enginalp yaptı. Enginalp, bu tür buluşmalarınanlamını ve önemine vurgu yaparak, çağımızın insan, zaman ve imkân yitimine tahammülü kalmadığı, haksızlığa, zorbalığa karşı sanatın, edebiyatın iyileştirici, öğretici gücünün dikkate alınması gerektiği üzerine durdu.
