Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan STK ve Sektör Temsilcileri toplantısında çayda yaşanan sorunları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlattı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile birçok bakanında katıldığı toplantıda kürsüde konuşan Mehmet Erdoğan “Türk Çayının yüzüncü yılında büyük emeklerle ülkemize kazandırılan bu ürünü, çayın ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında yani Türkiye yüz yılına yakışır mahiyette, Çaykur'u özel sektörüyle beraber ileriye taşımak ana hedeflerimizdendir. İnsanoğlu unutuyor Sayın Cumhurbaşkanım. Derelere dökülen çayların yıllara yayılan vadelerde ödemelerinin yapıldığı günlerden bugün peşin veya birkaç ay içerisinde tabii ki arada aksaklıkların da olduğu dönemler olarak ödemeler gerçekleştiriliyor, sizlerin himayelerinde. Türk çayının katma değerini arttırarak bir dünya markası yapmak için stratejik planlarımızı oluşturduk. Yol haritalarımızı oluşturuyoruz. Topraktan bardağa kadar olan süreci kapsayan bir Türk çayı reformunu hayatına hayata geçirmek için Tarım Orman Bakanımızla beraber ve diğer kurumlarla beraber çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ve bu konuda sizin emir ve talimatlarınızı bekliyoruz” dedi.
“RANDEVULU SİSTEMİ TEKRARDAN GÜNDEME ALMAMIZ GEREKİYOR”
Çayda randevulu sistemi tekrar gündeme getiren RTB Başkanı Mehmet Erdoğan “Çay sektöründe sadece yaş çay alımlarında kullanılan ve düşük faizli sellektif krediyi bu yıl uygulayamadık. Malum ekonomik dönüşüm çalışmalarından dolayı. Ama bundan sonraki yıllarda sadece yaş çaya kullanılacak bu kredinin tahsisinin devamlılaştırılması konusunda emir ve görüşlerinizi bekliyoruz. Buna ilaveten Çaykur'la birlikte çay alım politikasındaki aşırı izdihamı ve fiyat düşüklüğünü önlemek için randevulu sistemi tekrardan gündeme almamız gerekiyor. Bunun uygulandığı yıllarda 2014 ve 2019 yıllarında çok sıkıntılı dönemler yaşamamıştık. Yine çay toplama işinde olgunlaşmaya bağlı olarak bölgesel planlamaları yapmamız gerekmektedir. Çevre kirliliğini önlemek için bir hafta önce enerji bakanımız buradaydı. Kendisine de bu konuyla ilgili fikirlerimizi ve projemizi anlattık. Fabrikalarımızda, çevre kirliliğini önleme amaçlı doğal gazın hem uygulamasında hem taşınmasında hem de faturalanmasında belli destekler istiyoruz. Son dönemlerde oluşan bir simsarlık müessesesi gelişti. Ve bu vatandaşla sanayicinin arasında bir köprü görünse de vatandaşın aleyhine, sanayinin aleyhine bir sistem olarak görülmektedir. Bunun önüne geçilmesini muhakkak sağlamamız gerekmektedir. Bugünlerde bölgede imalat değerinin çok daha altında raflarda daha ucuz fiyatlı çay satan büyük marketler var. Bunlar bölgemizdeki hakim gücünü kullanarak bizlerin ürünlerinin düşük fiyata gitmesine sebep olmaktadır. Bunların üzerinde de belli çalışmalar yapılması, denetlenmesi gerekmektedir diye düşünüyorum Bütün bunlarla ilgili olarak, bütün raporlamalarımızı, gerekli raporlamalarımızı, ilgili kurumlara ulaştırdık ve çalışmalarımız devam etmektedir” şeklinde konuştu.