Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık iki deprem 10 ilde yıkıma neden olurken, hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bin 894'e yükseldi. 34 bin 810 kişinin yaralandığı depremin ağır hasar verdiği 10 şehirde 3 ay süreyle OHAL ilan edildi. Vatandaşlar korkutan depremin ardından Artçılar devam ediyor mu? Maraş, Antep, Hatay depremi artçılar ne zaman bitecek? sorularını araştırdı.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin faturası ağır oldu. 10 ilde birçok bina yıkılırken, artçı sarsıntılar da devam ediyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Toker, Kahramanmaraş'taki gibi depremlerin çok yıkıcı artçı şoklar ürettiğini belirterek, 'Bu nedenle vatandaşlarımızın çok dikkatli olması ve evlerine girmemeleri gerekiyor ki bu artçı şoklar en az 6 ay sürecektir. Hatta bir yıl da sürebilir' dedi. Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Toker, Kahramanmaraş üçlü eklem sisteminde 3 kıtanın bir araya geldiğini belirtti. Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi (EMSC) verilerine göre 7.7 büyüklüğündeki depremin 'sismojenik zon' olarak tanımlanan 10-15 kilometre arasında bir derinlikte meydana geldiğini ifade eden Doç. Dr. Toker, 'Henüz derinlik düzeltmeleri yapılmadı. Fakat bu deprem 10 kilometre civarlarında bir odak derinliğine sahiptir. Deprem, çok büyük bir deprem ve bölgedeki 10 ilde hissedildi. İvme değeri çok yükseklerde olduğu için hemen hemen bütün illerimiz bu depremi hissetmiş oldu. Dolayısıyla zayıf binalar, yüksek katlı ve çürük zemine yapılmış eski model binaların hemen hemen hepsi zarar gördü. Bu nedenle vatandaşlarımızın orada güvenlik amacıyla hiçbir binaya girmemelerini söylemek durumundayız' dedi.Meydana gelen depremin sol yanal bir fay olarak oluştuğunu dile getiren Toker, 'Deprem çok uzun süreli bir şekilde birikmiş gerilimlerin bir sonucu olarak meydana geldi. Bölgenin geçmiş tarihine baktığımızda 1500'lü yıllardan günümüze kadar 6 ve üzerinde büyük depremler ürettiğini görüyoruz. Tarihsel olarak Kahramanmaraş üçlü eklem sisteminin civarında ve Doğu Anadolu fay hattının güneybatı ucu, Ölü Deniz fayının ise Kuzeydoğu ucunda bu birleşim noktasında çok büyük depremlere rastlıyoruz. Bu kayıtlarda var. Günümüzde olan deprem ise sol yanal dediğimiz, doğrultu atımlı fayın bir sonucu olarak meydana geldi. Doğrultu atımlı faylar, en tehlikeli ve yüksek risk içeren faylardır. Çünkü doğrultu atımlı faylar, bu şekilde çalıştıkları için oluşan deformasyon dalgalarını çok rahat aktarabilirler. Diğer deprem mekanizmalarına nazaran çok daha ileri seviyelere aktarabiliyorlar' diye konuştu.