Kahramanmaraş'ta yaşanan depremlerin ardından baş dönmesi şikayetiyle hastanelere gelen hasta sayısı arttı.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kayhan Öztürk, “Deprem sonrası vertigo baş dönmesi şikayetlerinde son iki haftadır yoğun bir şekilde başvuran hastalarımız var. Baş dönmesi veya daha önce baş dönme hikayeleri vardı, deprem sonrası aktifleşti veya arttı şeklinde gelen hastalarımız oldu” dedi. Prof. Dr. Öztürk, psikolojik nedenlerle ve stres etkisiyle baş dönmesi ya da salınım sonrası aktifleşen vertigo artışları olabileceğini kaydetti.
Depremden sonra yaşanan en büyük sorunlardan biri de sürekli deprem oluyormuş gibi hissetmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kayhan Öztürk, “Artçı depremler de bu deneyimi beyine devamlı hatırlatır. Uygun koşullarda uyumama, gece çok uyanma, stres bozuklukları da baş dönmesinin oluşmasını ve şiddetini değiştirebilir” ifadelerini kullandı.
Depremler sonrası yaşanan stres ve endişe hislerinin birçok sağlık sorununa sebep olabileceğini belirten Öztürk, “Vatandaşlar sürekli olarak deprem oluyormuş gibi hissettiklerini belirtiyor. Bu durumun en büyük nedenleri arasında vertigo hastalığı bulunuyor. Tıpta baş dönmesinin genel adı vertigodur. Vertigo etraftaki cisimler dönüyor olması, boşlukta kendini güvensizlik hissi, yerin ayağın altından kayıyormuş gibi olması hissi, bütün cisimler hareket ediyor, etrafında dönüyor hissi, deprem oluyor gibi hissetmek olarak tarif edilir” açıklamasında bulundu.
Tanı ve tedavi yöntemlerine ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Öztürk, “Tedavisinde muayeneye göre etkilenen yarım daire kanalı tespit edilerek uygun olan manevra tekniği seçilir ve uygulanır. Önceki depremlerden elde edilen verilere göre bu hastaların daha çok manevra ihtiyacı vardır ve iyileşmeleri daha uzun sürmektedir. Tanısı çok basit bir manevrayla (başa yapılan birtakım hareketler) konur ve tedavisinde yine çok basit manevralarla yapılır (manevralar iç kulakta hasta olan yarım daire kanalına göre değişir). Bu manevralara ilaveten, birtakım ilaçlarla hasta şikayetlerinden tamamen kurtulabilir” diye konuştu.
Deprem sonrası baş dönmesi sendromu olarak da isimlendirilen bu bozukluğun normalleşme sürecini uzattığını belirten Öztürk, “Sürekli olarak deprem oluyormuş hissine sahipseniz mutlaka kulak burun boğaz uzmanına başvurmalısınız” dedi.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Erdal Uzuner ise, “Vertigo aslında bir hastalık değil; birçok farklı hastalıkla görülebilen bir belirtidir. İşitme ve denge testi ile saptanabilir ve tedavi edilebilir” dedi.
Op. Dr. Erdal Uzuner, vertigonun sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu dile getirerek, “Kişinin günlük yaşamını olumsuz olarak etkiler ve günlük aktivitelerini yapmasına imkân tanımaz. Genellikle dış, orta ve iç kulak hastalıklarının, merkezi sinir sistemi, kalp ve damar sistemi ya da metabolizma hastalıklarının sonucunda görülebilir” diye konuştu.
İnsanların çoğunlukla vertigoyu bir hastalık olarak adlandırdıklarını ve kronik olduğunu düşündüklerini anlatan Op. Dr. Uzuner, “Vertigo aslında bir hastalık değil; birçok farklı hastalıkla görülebilen bir belirtidir. İşitme ve denge testi ile saptanabilir ve tedavi edilebilir. Ancak bazı durumlarda vertigonun tedavisinin yapılabilmesi için önce altta yatan sebebi bulmak gerekmektedir” ifadesini kullandı.
Vertigonun kendi içerisinde iki gruba ayrıldığını söyleyen Uzuner, sözlerine şöyle devam etti:
“Vertigo; santral ve periferik olarak 2’ye ayrılır. Santral vertigo, beyinde tümör, kanama, damarlarda anevrizma gibi rahatsızlıklar sonucu yaşanabilmektedir. Bu gibi durumlarda hastalar Nöroloji bölümüne yönlendirilir. Periferik vertigo ise iç kulak veya orta kulaktaki denge merkezinin etkilenmesiyle ilgili olarak dengenin bozulmasıdır. Halk arasında kristal oynaması olarak bilinir. Meniere hastalığı, denge ve sinir iltihabı (vestibüler nörinit) vakalarında da rastlanılır. Santral vertigoya kıyasla daha sık karşılaşılır. Migrene bağlı baş dönmesi de sıklık olarak üst sıralarda yer alıyor.”
Yaşanan her baş dönmesinin vertigo olmadığını ifade eden Op. Dr. Uzuner, “Bazen hastalar kendini kötü hissettiğinde, dengesizlik veya mide bulantısı hissettiğinde bunun vertigodan kaynaklandığını düşünebiliyor. Fakat bu tıbbi anlamda vertigo değildir. Vertigo olarak tanımlanabilmesi için; etraftaki nesnelerin kendine göre dairesel şekilde hareket ettiğinin hissedilmesi gerekir. Vertigo zaten kelimesel olarak da baş dönmesi demek. Dönme hareketi hissedilmeli. Bu nedenle hastanın şikâyetini tam olarak anlamak hastalığın adının konulması için çok önemlidir” dedi.
En sık görülen belirtisinin baş dönmesi olduğunu söyleyen Op. Dr. Erdal Uzuner, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı:
“Vertigo şüphesi olan hemen hemen her hasta, baş dönmesi şikâyetiyle gelir. Fakat bazı hastalarda buna ek başka semptomlar görülebilmektedir. Bunlar; kulakta basınç, kulak çınlaması, işitmede azlık, bulantı ve kusma, kol ve bacaklarda güç kaybı, denge bozuklukları, çift görme, anormal göz hareketleri, bilinç kaybı, konuşma güçlüğü ve baş ağrısı gibi belirtiler de vertigo belirtileri arasındadır. Baş dönmesinin yanında bu belirtilerin yaşanması durumunda mutlaka bir doktora başvurulması büyük önem taşır.”