Erzurum ve Erzincan'daki yaylalarda sürüleriyle konaklayan göçerler, mevsim değişikliği ve havaların soğumasıyla birlikte şehir merkezlerine dönüşe geçiyorlar.
Mayıs ayının başında yüksek rakımlı Munzur Dağı yaylalarına çıkan göçerler, yaz boyunca küçükbaş hayvanlarını otlatarak süt ve süt ürünleri üretiyorlar. Ancak Eylül ayının ortalarına gelindiğinde mahsullerini toplama zamanı geldiği için şehir merkezlerine inmeye başlıyorlar.
Bu göçerler arasında yer alan Şavak Aşireti mensupları, 5 aylık bir sezonun ardından tekrar dönüş yoluna girdiler. Munzur yaylalarında yaşayan üreticilerden Seyithan Dalcan, geçmişten günümüze göçebe yaşam tarzlarını sürdürdüklerini belirtiyor. Dalcan, "Hayatımız hep göçebelikle geçiyor. Yaylalarda geceleri keçenin altında yatmakla, tulum peyniri üretmekle, kuzuları otlatmakla ve et satmakla meşgulüz. Tulum peynirimizin daha fazla değerlendirilmesini istiyoruz" dedi.
Bu uzun yolculuklar sadece insanlar için değil, binlerce küçükbaş hayvan için de yorucu oluyor. Göçerler, gece gündüz demeden dağları aşarak hem dinlenmek hem de hayvanlarını dinlendirmek için sık sık mola veriyorlar.
Doğu Anadolu'nun bu göçer toplulukları, geleneksel yaşam tarzlarını sürdürmekte kararlılar ve her mevsimde yaylalardan şehre dönüş yolculuğu, bölgenin doğal güzelliklerine ve zorlu yaşam koşullarına tanıklık eden bir ritüel olarak devam ediyor.