Ya kendinizde ya da çocuğunuzda doğum lekesi görmüş olabilirsiniz.
Bazı bebeklerin vücudunun değişik yerlerinde lekeler olur. Doğum lekesi adı verilen bu durum çoğu zaman zararsızdır ve kendiliğinden kaybolabilir.
Toplumda bu durumun, annenin hamileyken izinsiz bir şeyler yemesi, çilek veya dut koklaması veya aşerdiğini yiyememesi nedeniyle bu lekelerin oluştuğu inanışı yaygın olsa da altta yatan sebep bölgesel damar bozukluklarına bağlı renk değişiklikleri.
Doğum lekeleri “somon lekesi, melek öpücüğü veya leylek ısırığı” şeklinde türlere ayrılıyor. Alın, göz kapakları, boynun arkası, burun, üst dudak gibi bölgelerde görülebiliyor. Basınç artışının görüldüğü ağlama gibi anlarda rengi belirginleşiyor.
Hemanjiyomlar şeklinde adlandırılanlar ise halk arasında çilek lekesi olarak biliniyor ve vücutta herhangi bir yerde görülebiliyor. Yüzde görülen hemanjiyomlarda beyin tutulumu, kalp ve göz tutulumu açısından muayene ve takip edilmesi öneriliyor. Kansere dönüşüm söz konusu olmayan lekelerde kanama olursa da, yara gelişimi ve enfeksiyon riski açısından takip gerekiyor.
Somon lekesi veya şarap lekesi olarak da bilinen doğum lekeleri ise deri altındaki küçük kan damarlarının anormal gelişiminden kaynaklanan lezyonlar. Genelde yüzde alın ortasında ve ensede rastlanıyor.
Doğumsal lekeler, damarsal bozuklukların yanı sıra kahverengi yüzeyel lekeler şeklinde veya doğumsal ben şeklinde görülebiliyor. Sütlü kahverengi renkte yaşam boyu değişim göstermeyen lekeler şeklinde olan doğumsal benlerde çaplarına göre deri kanseri riski artıyor.
Doğum lekeleri çoğu zaman bebeklere zarar vermez ve tedavi de gerektirmez. Özellikle küçük çaplı hemanjiyomlar, Moğol ve somon lekeleri gibi doğum lekeleri zamanla kendiliğinden kaybolabilir. Doğumsal ben şeklinde görülen doğumsal lekelerde yerleşim yerine, çapına göre cilt kanseri riski olabiliyor. Şarap lekesi tedavisi için ise damar lazerleri öneriliyor.