Birçok kadın, ilk annelik tecrübelerinde belki de hayatlarında ilk defa savunmasız ve küçük bir insanın sorumluluğunu alıyor. Hatta bazıları için bu doğum ilk defa çalışmadıkları ve eşlerinin maddi desteğine ihtiyaç duydukları bir süreç de olabiliyor.
Gazeteci Yvette King, medyanın doğumdan sonra kısa sürede eski haline dönen ünlülerin haberlerini yapmayı, sayfalarını bu kişilerin fit vücutlarının fotoğraflarıyla donatmayı çok sevdiğini vurguluyor. King, taze annelere, doğumdan hemen sonra “çekici anne” olma, hızla kilo verme gibi gerçekçi olmayan baskılar yöneltildiğinin altını çiziyor. King, gebeliğin ve doğumun insan vücudunda gerçekleşen en zahmetli olaylar olduğunu belirterek, “Doğum sonrası süreçte eski kilolara dönmekten çok daha ciddi sorunlar var” demekte.
İngiliz gazeteci ve yazar Amanda Ruggeri ise, birçok taze annenin doğum sonrasında işe başladığında anneliğin kendilerini hiç değiştirmediğine dair bir imaj çizme baskısı altında olduğunu söylüyor. Ruggeri, annelerin işe döndükten sonra kariyerlerinde birtakım zorluklarla da karşılaşabildiğini belirterek, “Ve bütün bunların hepsi hayatınızın en yorucu döneminde gerçekleşiyor” diyor.
Ruggeri, doğum sonrasında zihinsel ve fiziksel olarak birtakım rahatsızlıklar yaşayan annelere bir de hamilelik kilolarını bir an önce verme baskısı oluşturulduğuna işaret ediyor. Ruggeri bu konudaki değerlendirmesine şöyle devam ediyor:
“Birçok kültürde, yeni doğum yapmış kadınlara bir an önce eski kilolarına dönmeleri yönünde baskı yapılıyor.”
KONTROLSÜZ KİLO VERMEK TEHLİKELİ OLABİLİR
2018'de ilk doğumunu yapan Sharon Oakley, yakınlarının doğumdan sonra kendisini eski kilosuna hızlıca döndüğü için tebrik ettiğine işaret ediyor. Fakat işin aslının yaşadığı sağlık problemleri olduğunu kaydeden Oakley, doğumdan sonra 6 ay kadar idrar kaçırma gibi birtakım sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldığını söylüyor. Oakley sözlerine, “Yeni doğum yapmış kadınları, nasıl olduklarıyla değil de nasıl göründükleriyle değerlendiriyor olmamız, kültürümüzün gerçekten de çok tuhaf bir parçası. Evet, iyi görünüyorum ama hala taşıdığım bazı yaralarım var” diye devam ediyor.
ABD'li jinekolog Dr. Jennifer Lincoln, bazı yeni doğum yapmış annelerin doğumdan hemen sonra spora başladığını ve bu durumun kanamaların artması gibi pek çok olumsuzluğa neden olabileceğini dile getiriyor. Lincoln, “Pek çok kere, yeni doğum yapmış annelerin doğumun hemen ardından spora başladığına ve bu sporlarda kendilerini çok zorladıkları için kanamaların artması ya da mesane sarkması gibi sorunlar yaşadığına şahit oldum” değerlendirmesini yapıyor. Lincoln, ayrıca bazı yeni doğum yapmış annelerin, kilo vermek için tükettikleri kalorileri azalttığından ötürü vücutlarının süt yapamadığını gördüğüne de vurgu yapıyor.
Araştırmalar, yeni doğum yapmış kadınların yüzde 90'ının pelvik organ sarkması problemiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Pelvik organ sarkması idrar kanalı, mesane, rahim veya rektumun sarkması olarak ifade ediliyor. 'Diastazis rekti' olarak ifade edilen bir başka rahatsızlık da yeni doğum yapan kadınların yüzde 60'ında görülüyor.
Uzmanlar, diastazis rektiyi karın bölgesinin sol ve sağ ön yüzeyini tutan rektus abdominis kasları arasında ayrılma ve üst orta hat karında yaygın bir çıkıntı olarak belirtiyor. Bu da göbeğin şiş görünmesine, ağrılara, kabızlığa ve idrar kaçırmaya neden olabiliyor. Ayrıca yürüme gibi bazı aktiviteleri de zorlaştırıyor.
Plates eğitmeni Vivan Twiss, diastazis rektiden muzdarip pek çok kişinin bunun farkında olmadığını vurguluyor. Twiss, “Buraya egzersize gelen annelere diastazis rektilerinin olup olmadığını sorduğumda neredeyse hepsi 'O da nedir?' diye cevap veriyor' demekte.
Uzmanlar, doğumdan sonra görülecek fizyoterapi tedavileriyle bahse konu rahatsızlıkların geçebildiğini aktarıyor.
Doğumdan sonra sporun ve diyetin uzmanlara danışılmadan yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Lincoln, “Bu sırada vücuda verilen bazı zararlar kalıcı olabilir ve doğum öncesi kilonuza dönmenizi engelleyebilir” uyarısında bulunuyor.
