İsrail’in Gazze’deki saldırılarının birinci yılında Uluslararası Dünya Doktorları Ağı, son bir yılın bilançosunu ve bölgedeki insani yardımlara yönelik engellemelerin boyutunu basın açıklamasıyla duyururken, uluslararası topluma da ateşkes çağrısında bulundu.

ANKARA (İGFA) - İsrail’in 365 gündür devam eden saldırılarında, 17 bini çocuk, 11 bini kadın olmak üzere toplamda 41 bin 870 kişi hayatını kaybederken 97 bin 166 kişi yaralandı veya sakat kaldı. Bu saldırılar, Gazze’deki altyapının tahrip olmasına ve sağlık hizmetlerinin büyük ölçüde sekteye uğramasına neden oldu. Aynı zamanda insani yardımların bölgeye ulaştırılması da neredeyse imkansız hale geldi.

Uluslararası Dünya Doktorları Ağı (Médecins du Monde), bu bir yıllık süreçte insani yardım çalışanlarının karşılaştığı tehdit ve engelleri detaylandıran kapsamlı bir rapor yayımladı.

Raporu basın açıklamasıyla duyuran Dünya Doktorları Ağı, raporda, İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik insani yardımları sistematik biçimde engellediğini belgeledi.

Saldırılar sırasında 300 insani yardım çalışanı hayatını kaybetmiş olup, bu rakam dünya genelinde bir yılda kaydedilen en yüksek sayı olarak öne çıkan rapora göre Eylül 2024 itibariyle, Uluslararası Dünya Doktorları Ağı personelinin yüzde 92’si zorla yer değiştirmek zorunda kaldı. Ayrıca raporda, ekiplerin bombardımanlar nedeniyle taşındıkları yeni istasyonlarda istikrar kazanmaya çalışırken, İsrail’in yeni zorunlu tahliye emirleri nedeniyle hayatlarını ve operasyonları baştan başlatmak zorunda kaldıklarını ve yardım operasyonlarının sürekli olarak kesintiye uğradığı bildiriliyor.

Uluslararası Dünya Doktorları Ağı, Gazze’deki zulmün birinci yılında, bölgedeki şiddetin sona erdirilmesi adına acil, kesintisiz ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Uluslararası toplumu Gazze ve Lübnan’daki insani krizlere karşı acil harekete geçmeye davet eden ağ yöneticileri, bölgede kalıcı bir ateşkesin sağlanması, İsrail’in insani yardımlara yönelik engellerinin derhal sonlandırılması ve Filistinli sivillerin temel insani ihtiyaçlarının karşılanması için uluslararası dayanışmanın artırılması gerektiği bir kez daha hatırlattı.