Tarih: 25.02.2023 12:18

En İyi How I Meet Your Mother Bölümleri Hangileri?

Facebook Twitter Linked-in

10. Come On (Sezon 1, Bölüm 22)

How I Met Your Mother'ın ilk sezon finali dizi için pek çok kırılma anıyla dolu. Ted'in Robin'i geri kazanmak için yaptığı hamle, Marshall ve Lily'nin ilişkisinin girdiği çıkmazla yaşadığımız hüzün dizinin ilk sezonunu kendisine yakışır bir duygusal yoğunlukla kapatmasını sağlıyor. Dizinin yaratıcısı Craig Thomas da bu bölümün kendisinin favori bölümü olduğunu, HIMYM'in özünü çok iyi yansıttığına inandığını belirtmiş.

9. Intervention (Sezon 4, Bölüm 4)

Dizinin bir diğer öne çıkan running gaglerinden intervention sistemiyle tanıştığımız bölüm. Arkadaş grubunun kendi içinde yarattığı bu birbirlerine farklı konularda müdahâle etme yetisi, arkadaş grubunun dinamiğine dair kuvvetli bir fikir veriyor. Ekip bu bölümde Stella ile olan ilişkisi hakkında Ted'e karşı bir intervention düzenliyor, çok da haksız olmadıklarını ilerki bölümlerde anlıyoruz.

8. Game Night (Sezon 1, Bölüm 15)

Barney'nin geçmişine, bizim bildiğimiz Barney Stinson hâline neden ve nasıl evrildiğine tanık olduğumuz bu bölüm oldukça komik ve güzel işlenmiş bir bölüm. Ekibin en utanç verici anlarını anlatmalarıyla başlayan bölüm, bizi Barney'nin geçmişinde çok keyifli bir yolculuğa çıkartıyor.

7. Girls Vs. Suits (Sezon 5, Bölüm 12)

Dizinin 100. bölümü ünvanına yakışır güzellikteydi. Hem anneyle ilgili birçok ipucu aldığımız hem de dizinin unutulmaz anı 'Nothing Suits Me Like a Suit' müzikal sahnesini izlediğimiz bölüm, dizinin en unutulmaz bölümlerinden biri oldu kesinlikle.

6. Slap Bet (Sezon 2, Bölüm 9)

Slap Bet bölümü, How I Met Your Mother'ın en çok öne çıkan devamlı hikâyelerinin iki tanesiyle tanıştırıyor. Bir tanesi Marshall ve Barney arasındaki bitmek bilmeyen 'tokat iddiası'. Bir diğeriyse Robin Sparkles. Robin'in ergenlik döneminde Kanada'nın en ünlü çocuk yıldızı olduğunu öğreniyor, efsane şarkısı 'Let's Go to the Mall'u ise ilk kez bu bölümde dinliyoruz.

5. Say Cheese (Sezon 5, Bölüm 18)

Slap Bet bölümü, How I Met Your Mother'ın en çok öne çıkan devamlı hikâyelerinin iki tanesiyle tanıştırıyor. Bir tanesi Marshall ve Barney arasındaki bitmek bilmeyen 'tokat iddiası'. Bir diğeriyse Robin Sparkles. Robin'in ergenlik döneminde Kanada'nın en ünlü çocuk yıldızı olduğunu öğreniyor, efsane şarkısı 'Let's Go to the Mall'u ise ilk kez bu bölümde dinliyoruz.

5. Say Cheese (Sezon 5, Bölüm 18)

Ted ve Marshall'ın basketbol maçı sırasında yaşadıkları 'sandviç' macerasının dizinin en komik anlarından olmasının yanı sıra, bu bölümde izlediğimiz Barney ve Robin arasındaki o bakışma dizinin en duygusal anlarından birini veriyor bizlere. Barney'nin Robin'i kaybedişi, aralarındaki o sessiz anlaşma bu bölümü öne çıkarıyor.

3. How Your Mother Met Me (Sezon 9, Bölüm 16)

Sezonlar boyu beklediğimiz Tracy ile bu bölümde tam anlamıyla tanışıyoruz. Dizinin anneye dair oluşturduğu yüksek beklenti kesinlikle karşılanıyor. Tracy'nin geçmişini, yaşadıklarını, onun tarafından olayların nasıl işlediğini görmek izleyicilerin hem anneyle bağ kurmasını sağlıyor hem de Tracy hakkında daha çok şey öğrenme arzusunu tetikliyor.

2Bad News (Sezon 6, Bölüm 13)

Bana göre bir komediyi iyi yapan sadece komik olmasından öte, hayatın acı yanlarını, karakterlerin zorlu süreçlerini de başarıyla anlatabilmesi. Yaşamı olduğu gibi gösterebilmesinin, karakterlere daha da bağlanmamızı sağlayabilmesinin tek yolu bu çünkü. Bu bölümde Marshall, bir bebek bekledikleri haberini babasına vermeye çalışırken Lily'den babasını kaybettiğini öğreniyor. Çekim sırasında Jason Segel'in bu kısımdan haberi yokmuş ve o sahne tamamen doğaçlama ilerlemiş, hatta izlediğimiz versiyon sahnenin ilk çekimiymiş. Bu durum sahneyi çok doğal ve gerçek yapıyor. Oyuncuların ve senaryonun başarısıyla ortaya dizinin en gerçek ve güzel bölümlerinden biri çıkmış.

1. The Time Travelers (Sezon 8, Bölüm 20)

Geldik listemizin birinci sırasına, benim için dizinin en güzel bölümüne. Bölüm son dakikalarına kadar ortalama bir How I Met Your Mother bölümü gibi ilerliyor aslında. Barney Ted'i Robots vs. Wrestlers'a gitmeye ikna etmeye çalışıyor, Marshall ve Robin bir dans iddiasına giriyor. Benim için bu bölümü dizinin en iyisi yapansa son iki - üç dakikasında yaşananlar ve bunu işleyiş şekli. Bölümün sonuna doğru, aslında izlediğimiz hiçbir şeyin gerçekte yaşanmadığını, bölüm boyu Ted'in McLarens'ta tek başına otururken bilete bakarken aklından geçenleri izlediğimizi anlıyoruz. Ted'in o anki yalnızlığı öylesine güzel ve gerçekçi bir şekilde hissettiriliyor ki, bir komediden beklemeyeceğiniz kadar ağır bir hisle kalakalıyorsunuz. Devamında gelecekteki Ted'in monologu, annenin yanına koşmak ve onunla yaşayabileceği o ekstra 45 günü isteyişi ise annenin ölmüş olduğunu bilerek izlerseniz, izleyicisine dizinin en etkileyici anlarından birini yaşatıyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —