Erin, "Mardin’in medeniyet tarihinde Roma ve Venedik köydü"
AK Parti Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Erin, “Mardin, medeniyetlere ev sahipliği yaptığı dönemlerde Roma ve Venedik köydü, Paris diye bir yer yoktu.” dedi.
Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) - AK Parti Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Erin 31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında Mardin’de vatandaşlarla bir araya gelerek, tarihi kentin geleceği hakkında vatandaşlarla görüştü.
TARİHTE ROMA VE VENEDİK KÖYDÜ, PARİS DİYE BİR YER YOKTU
Başkan Adayı Abdullah Erin ziyaretlere ilişkin yaptığı açıklamalarda, ”Yardımlaşma, Sosyal, kültürel, tanıtım, birlik ve beraberliğin pekişmesi gibi birçok faaliyeti aynı anda yürütebilen ODA ve STK lar, şehirlerin kalkınması ve isminin tanınmasına büyük yardımları dokunmaktadır. Bizler yapılan tüm bu faaliyetleri takdirle karşılıyor kendilerini tebrik ediyoruz. Kronolojik tarihi ve coğrafik yapısı itibariyle birçok medeniyeti bile geride bırakan Mardin, medeniyetlere ev sahipliği yaptığı dönemlerde Roma ve Venedik köydü, Paris diye bir yer yoktu. Eski çağlardan kalan sanat eserleri ve taş abidelerin sayılarına münhasır Mardin, bağrında barındırdığı Mezopotamya ovasıyla tarım ve ziraat faaliyetlerinin de ana merkezi konumundadır. Bu durumda bizlerde turizm, tarım, sanayi ve ticaret alanlarının tamamında aktif rol oynayan Mardin’i çok daha iyi yerlere getirmenin hesapları içerisindeyiz.” dedi.
“MARDİN İNSANLARI DA VATANINA, TOPRAĞINA BAĞLIDIR.”
Mardin’deki birlikte yaşama kültürünü değerlendiren Erin,” 30 medeniyetin izlerini taşıyan Mardin'in, tarih boyunca Kürt, Türk, Arap, Süryani, Yezidi, Yahudi, Ermeni olmak üzere 7 din ve 7 dilin mensuplarını, asırlardır aynı çatı altında bir arada yaşadı. Tarih boyunca bir arada yaşamayı başaran bu farklılıkların, dünya da bir ilktir. Mardin'in, tarih boyunca hiçbir zaman etnik çatışmaya, ırkçılığa, ayrımcılığa prim vermedi. Mardin halkı kadirşinastır, misafirperverdir, nezaketli ve zariftir. Kendi topraklarında Ermeniyi, Yahudiyi, Kürdü, Arabı, Türkü, Yezidisini ve birçok farklı dinleri ve dilleri bir arada barındırmıştır. Bir taraftan ezanın çan sesi ile harmanlaştığı, diğer taraftan farklı dinlerin ve dillerin bir arada yaşadığı medeniyet şehridir. Ve hiçbir zaman ayrımcılık, kavga, sürtüşme yaşanmamıştır. Fitne fesata vermemek için çaba göstermektedir. Mardin, Kadim bir şehirdir ve geleneklerine bağlıdır. İnsanları da vatanına, toprağına bağlıdır.”
DÜNYADA 7 DİN VE 7 DİLİN KONUŞULDUĞU TEK ŞEHİR MARDİN
Babiller, Asurlar, Hititler, Urartular, Persler, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Artukoğulları ve Osmanlılar dönemlerinde hep yerleşim merkezi olan Mardin, renkli bir kültürel yapıya sahip olduğunu kaydeden Erin,” Ulucami'nin minaresi Mezopotamya Ovasına hakim bir konumdadır. Bu nokta ziyaretçilerin Mardin'de en çok uğradığı yerlerden biridir. Farklı 7 din, 7 ırkın bulunduğu; 7 dilin konuşulduğu binlerce yıllık bir medeniyet merkezini, kültürler mozaiğini anlatmak tarihçilerimize düşüyor. Venedik ve Kudüs'ten sonra tamamı SİT olan dünyadaki üç şehirden biri olan Mardin, günden güne daha çok kişi tarafından keşfediliyor. Tepede bir kale, eteklerde sarı taşlarla ilmek ilmek işlenmiş sanat harikaları ve aşağıda uçsuz bucaksız bereketli ovaya sahibiz” ifadelerini kullandı
"MARDİN, TURİZİMDE DÜNYA KENTİ OLACAK"
Mardin’in, önemli hedefleri olduğunu kaydeden Erin,” Bu hedeflerin başında Mardin'i dünyanın önemli tarihi kentlerin arasına sokmaktır. Turizmden sanayiye, tarımdan kültürel zenginliğe kadar Mardin’i dünyanın sayılı kentleri arasına sokmak için projeleri adım adım hayata geçiştireceğiz. Öncelikle kentin turizmini canlandırmak için rehabilitasyon projelere ağırlık vermektir. Mardin, doğal ve tarihi değerleri açısından turizm potansiyeli yüksek bir şehir. Kültür Turizm Bakanlığı tarafından kentsel sit alanı olarak belirlenen Mardin'in turizm altyapısı, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin geliştirilmesi sağlandı. Proje kapsamında, mevcut koruma planlarına uygun olarak Mardin kentsel sit alanındaki ana ulaşım yolu olan 1. Cadde ve eski canlılığını büyük ölçüde yitirmiş olan zanaat sokaklarının rehabilitasyonla daha cazip bir hale getirilmesi ve gelen turist sayısı artırılarak, konaklama sorunlarının minimum düzeye indirilmesi çerçevesinde önemli çalışmalara ağırlık verilmektedir.”
"MARDİN’İN HEDEFİ UNESCO'YA GİRMEK"
Mardin'in, dünya mimarisinin önemli şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Erin,” şöyle devam etti: ”Mardin'in tarihi dokusunun korunması ve dünya kültür mirası olması için eksiklerimizi tamamlamak için çaba gösteriyoruz. İnşallah Mardinimizi de UNESCO listesinde göreceğiz. Bunu yaparken de öncelikle turizmin gelişmesini sağlamaktır. Turizm sektöründe hizmet veren mevcut işletmelerin canlanması ve yeni işletmelerin oluşturulması gerekmektedir. Bu bağlamda, dışarıdan işletmelerin ve işletmecilerin Mardin'de faaliyete başlaması lokomotif etkisi gösterecektir. Son yılların turizm gözde merkezi olan Mardin'de hedeflerinin 5 yıl içinde 5 milyon turist getirisini sağlamak. Mardin'de turizm sadece dört ayla sınırlı olmamalıdır. Öncelikli hedefimiz, turizmi 12 aya yaymaktır.”
HAKTAN YANA HALKA HİZMET ETMEK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Bizler Mardin ve halkımıza hizmet etmek için çalışmalarımıza sonuna kadar devam edeceklerini sözlerine ekleyen Erin,” Her hangi farklı bir oluşuma mahal vermeden, ayrıştırmayı rafa kaldırarak birleştirici bir çizgi doğrultusunda hareket eden, haktan yana halka hizmet etmek için durmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Mardin’in her yerini kapsayacak şekilde oluşturduğumuz projelerimizle daha aydınlık yarınların kapısını aralamanın derdinde olacağız. İnşallah 31 Mart seçimlerinde halkımızdan alacağımız güç ve destekle Mardin çok daha güzel günlere kavuşacaktır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.