Bilimsel araştırmalar, erkeklerin yüzde 50'sinin hayatlarında en az bir kez prostat iltihabı yaşadığını gösteriyor. Erkeklerin korkulu rüyası olan bu iltihap özellikle kalçadaki ağrı ile kendini belli eder.
Erkeklerin yüzde 50'sinde hayatının en az bir döneminde karşısına çıkan hastalıkla ilgili merak edilen soruların cevaplarını Üroloji Uzmanı Op. Dr. Muharrem Murat Yıldız verdi.
Halk arasında “prostat nezlesi”, kalça ağrısı şeklinde belirti vermesi nedeniyle de bilimsel çalışmalarda “kalçadaki baş ağrısı” olarak nitelendirilen prostat iltihabı (prostatit) nedir?
Prostatit erkeğin en önemli hastalıklarından birisidir. Prostatın ergenlik döneminde 16 yaş civarında gelişimi ve olgunlaşması ile ortaya çıkar. Prostat ameliyatı olana kadar veya ölene kadar prostatit erkeğin yaşam kalitesini bozarak etkili olur.
Yaşam kalitesini bozarak erkeği mustarip eden prostatiti, ömrü boyunca bir yük gibi sırtında taşır. Şu anda Dünya nüfusunun %30'u kronik prostatit nedeniyle muzdariptir.
Olayın temelinde prostatın herhangi bir nedenle şişip etrafındaki yağlı zara dar gelerek sıkışması ve basınç yapması sonucunda içinden geçen idrar kanalındaki daralma ile oluşan şikayetler ve etrafa yaydığı basınç nedeniyle oluşan ağrı en önemli sebeplerdir.
İdrar şikayetleri; yanma, acıma, sızlama, sık idrara gitme, devamlı idrar hissi, büyük abdest yaparken beyaz bir akıntı gelmesi, 3 gün boşalmazsa ıkınma ile akıntı gelmesi, erken boşalma, tam zevk bölgede önde ve arkada olan tüm ağrı hisleri, bacağın iç tarafında baldırlarda, ayak bileğine kadar olan ağrı hisleri, prostatite yansıyan ağrılarıdır. Çünkü sakral pleksus dediğimiz kuyruk sokumunda yer alan sinir dağılımındaki komşuluklar nedeniyle prostatın gerginliğinden oluşan sinyaller bu bölgelere yansıma yapar oralarda hissedilir.
Prostatit tedavisinde nedene yönelik olarak öncelikle bakteriyel bir neden varsa antibiyotik tedavisi ile eradikasyon sağlanmalı. Yeterli antibiyotik tedavisi sonrası şikayetleri rahatlatacak, bölgenin kanlanmasına artıracak tedavilere geçirir.
Antibiyotik tedavisi yoğun ve uzun sürebilir. Antibiyotik tedavisi genelde üçlü antibiyotik tedavisi ile başlanır ve 2 aya kadar sürer. Daha sonrasında profilaktik anti-bakteriyel tedavisiyle devam edilir. Bu arada hastaya verilen fitoterapi yöntemleri olarak kullanılan bitkisel ekstraktlar, hazır ilaçlar ve çaylar ile prostatın ödemi alınarak rahatlama sağlanır. Hastaya akupunktur ve ozon tedavileri ile detoks ve böbrek mesane kanalları kuvvetlendirilir.
Fitoterapi sonrası hastanın yaşam kalitesini arttırmaya yönelik bu perineal ESWT tedavisi, manyetik koltuk tedavisi prostat kanlanmasını artırarak ödemi alır endorfin salınmasını artırır. Sinir stimülasyonu tedavileri bölgedeki i sinir aksiyon potansiyellerinin düzelterek hastanın yaşam kalitesini arttırır.
Bu tedaviler aynı zamanda bayanlarda kronik interstisyel sistit, kronik pelvik ağrı sendromu tedavilerinde de kullanılır.
Tıp 3 B dediğimiz chronic pelvic prostatitis ağrısı Amerika sınıflandırma sisteminde nonbakteriyel kronik prostatit olarak tanımlanır. Dolayısıyla hastanın herhangi bir bakterial mikrobik bağı yoktur yediği, içtiği, asitliği, bazlı, gazlı yiyecekler, içecekler, alkol, idrarla atılan kimyasal maddeler, soğuk, üzerinde ıslak mayo, çamaşır kalması, klima, bacaklarının soğuk sulara girmesi, üşütmesi bile yaz döneminde hastanın hastalık çekmesine muzdarip olmasına şikayetlerin artmasına sebep olur.
Yıldız,''Elektrohipertermi/mikrodalga hipertermi tedavisi tüm prostatit olgularında ısıtma ile prostatın bakteriyel yapısını öldürmekte dokuları pişirerek kronik inflamasyonu ortadan kaldırıp akurt yangı oluşturup erken iyileşmeyi sağlamaktadır. Bunun dışında klinikte yapılan Biorezonans ve Homeopatik tedaviler ile Ozon tedavisi protokolleri hasta şikayetlerini azaltıp yaşam kalitesini artırıyor. 'dedi.''dedi.