Fas Hangi Ülkenin Sömürgesiydi? Fas Kimin Mandası Altındaydı?

Fas'ın tarihi, artık Fas Krallığı olarak bilinen ülkenin topraklarının ve halklarının tarihidir. Haberimizde Fas'ın kolonisi hangi ülkeydi? Fas kimin kolonisiydi?

DÜNYA 27.02.2023 12:36:54 0
Fas Hangi Ülkenin Sömürgesiydi? Fas Kimin Mandası Altındaydı?

Fas kimin sömürgesi? Fas tarihi, günümüzde Fas Krallığı olarak bilinen ülke topraklarının ve halklarının tarihidir. Haberimizde gündemdeki Fas hangi ülkenin sömürgesiydi? Fas kimin sömürgesi idi? Soruları Fas tarihi ile alındı. İşte, Fas ve sömürge!

FAS HANGİ ÜLKENİN SÖMÜRGESİYDİ?

788'de, Arapların Kuzey Afrika'yı fethinden yaklaşık yüzyıl sonra, bir dizi Faslı Müslüman hanedanları Fas'ı yönetmeye başladı. 16. yüzyılda Sadi hanedanı, özellikle Sultan Ahmed el-Mansur (1578-1603) döneminde yabancı istilacıları püskürttü Osmanlıların da yardımıyla 1578'de Vadisseyl Muharebesi zaferi kazanıldı ve bir altın çağı başlattı. Mevcut Fas kraliyet ailesinin de mensubu olduğu Alevî Hanedanının kökleri 17. yüzyıla dayanmaktadır ve Muhammed bin Abdullah'a kadar inmektedir.

1860 yılında İspanya'nın Fas'ın kuzeyini işgal etmesiyle Avrupalı ??güçler arasında yarım yüzyıl sürecek ve Fas'ın egemenliğini giderek aşındıracak olan ticari rekabet başladı. 1912'de ülke üzerinde himaye kuran Fransa ile uzun süreli bağımsızlık mücadelesi 1956'da başarıyla sona erdi. Uluslararası bir şehir hâline gelen Tanca ve İspanyol malları aynı yıl yeni kurulan devlete teslim edildi. Mevcut hükümdarın dedesi olan Sultan V. Muhammed, devleti anayasal monarşi olarak şekillendirdi ve 1957'de kral unvanını aldı.

Fas, Birleşmiş Milletler tarafından Batı Sahra üzerinde bir idari güç olarak tanınmasa da bölgede idari yönetimi fiilen uygulamaktadır. Birleşmiş Milletler, Fas ve Polisario Cephesi arasındaki doğrudan müzakerelerde yardımcı rol üstlenmektedir ancak bölgenin statüsü henüz çözülmemiştir.

1990'lı yıllarda kademeli gelişen siyasi reformlar, ilkin 1997'de bir araya gelen iki meclisli yasama organının kurulmasıyla sonuçlandı. Fas, orta düzeyde özgür bir basına sahiptir ama Hükûmet; monarşi, İslam ve Batı Sahra'nın statüsüne karşı geldiğini düşündüğü gazetecilere karşı harekete geçmektedir.

Şubat 2011'de, Arap Baharı protestolarından etkilenen binlerce Faslı, daha fazla demokrasi ve kamuda yolsuzluğun sona ermesi talebiyle ülke çapında birden çok ilde haftalık gösteriler başlattı. Faslı güvenlik güçlerinin protestolara tepkisi, başka bölgelerdeki şiddet olayları ile karşılaştırıldığında genel olarak daha bastırılmış düzeyde kaldı. Kral VI. Muhammed, yeni bir anayasa ve erken seçim dâhil, bir reform programı ile hızlı bir şekilde yanıt verdi. Meclise ve başbakana bazı yeni yetkiler veren ancak nihai otoriteyi hükümdarın elinde bırakan yeni anayasa, Temmuz 2011'de referandumla kabul edildi. Kasım 2012'de düzenlenen erken seçimlerde, ılımlı İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi en fazla koltuk sayısını kazanarak Fas'ta iktidara gelen ilk İslamcı parti oldu.

Fas, Ocak 2012'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2012-13 döneminin geçici üyesi oldu.