Avrupa’da önemli işler yapıp, ciddi şanssızlıklar ve hakem hataları yaşayan Fenerbahçe en azından bir kupayı fazlasıyla hak ediyor. İlk yarıda temposuz ve keyifsiz bir futbol varken, ikinci yarıda görüntü tamamen değişti. Fenerbahçe kalitesini sahaya yansıttı, üst düzey paslaşmalar ve organize ataklarla güzel goller geldi. Fenerbahçe bana göre özellikle iç sahadaki en ideal 11’ini buldu. Valencia ve Batshuayi ikilisiyle ön alan baskısı yüksek forvet hattı, İrfan Can Kahveci, Arda Güler, Zajc gibi teknik kapasitesi yüksek, pas ve şut tehdidi olan orta saha ve bu isimleri destekleyen Ferdi. Yani Fenerbahçe’nin kaliteli ayaklarının tamamı sahada.
Böyle olunca da vitesi bir anda yükseltip güzel paslaşmalar ve kaliteli gol vuruşları peş peşe geldi. İlk golde Arda-Ferdi verkaçı ve dönen topta Ferdi’nin müthiş volesi, ikinci golde Valencia’nın müthiş çalım sonrası Batshuayi’ye yaptığı güzel asist ve onun da harika bitirişi, tribünleri ayağa kaldırdı. İşte taraftarın istediği Fenerbahçe futbolu bu.
Luan Peres ve Batshuayi’nin performanslarını görünce, bu iki futbolcunun sakatlıkları olmasaydı “Acaba ligde durum ne olurdu?” sorusu da akıllara geliyor. Bence Fenerbahçe şampiyonluk hesabını çok daha kuvvetli şekilde yapıyor olurdu. Peres 7 aylık sakatlığının ardından müthiş bir dönüş yaptı. Oyun zekası, kademeye girişleri ve fizik gücüyle hem bek pozisyonunda açığı kapattı hem de defansif kaliteyi arttırdı. Batshuayi de hücuma kattığı zenginlik ve golleriyle, Valencia’nın yükünü hafifletti.
Yazımın başında dediğim gibi Fenerbahçe bu sezon ciddi şanssızlıklar yaşadı. Bence en çok da Peres ve Bathuayi’yi aradı. Sonuç olarak Fenerbahçe haklı ve farklı bir galibiyetle finale çıkarak kupanın bir ucundan tuttu. Böyle bir sezon kupasız kapatılırsa Fenerbahçeli futbolcuların üç kulvarda ortaya koyduğu büyük mücadeleye yazık olur.