Son yıllarda artan farkındalık sayesinde bu konu hakkında çok şey duymaya başladık. Bir zamanlar sadece çölyak hastalığına neden olduğu bilinen glüten, şimdi başka problemlerle bağlantılı.
Gluten, insanların tarih boyu tükettiği tahılların içerisinde bulunan bir proteine verilen isim. Bu nedenle bu gluten içeren besinlerden bahsettiğimizde oldukça fazla sayıda gıda bu gruba giriyor. Bu doğal protein ayrıca kıvam verici ve bağlayıcı bir yapıya sahip. Bundan dolayı da gıda sektöründe çok fazla tercih ediliyor. Her gün tükettiğimiz ve muhtemelen sağlıklı beslendiğimizi düşündüğümüz birçok yiyeceğin içerisinde bulunuyor. Ayrıca besinlerin raf ömrünü uzattığı için pek çok paketli gıdanın içerisinde kullanılıyor. Hatta bağlayıcı özelliği sayesinde yalnızca gıda sektöründe değil, kozmetik ve kırtasiye ürünlerinin üretiminde bile önemli bir yere sahip.
Glutensiz beslenmenin yaygınlaşması ve bilincin artması yüzünden bu maddenin çok zararlı bir protein olduğunu düşündürebilir. Aslında insan vücudu için pek çok faydası da mevcut. Bundan dolayı bu proteinin herkes için mi yoksa yalnızca hassasiyeti olan kişiler için mi zararlı olduğu tıp dünyasında hâlâ önemli bir araştırma konusu. Prebiyotik sınıfında yer alan protein bağırsakta bulunan faydalı bakterilerin çoğalmasını sağlıyor. Böylece ciddi sonuçlar doğurabilecek bazı bağırsak hastalıklarının oluşmasına engel oluyor. Ayrıca tahılsız bir beslenme düzenine sahip olmak tip 2 diyabet ve kalp rahatsızlıkları riskini de artırıyor. Bundan dolayı bazı uzmanlar gluten hassasiyeti yaşamayan kişilerin tam tahıllı gıdaları hayatından çıkarmaması gerektiğinin altını çiziyor.
Doğal bir protein olan ve bağlayıcı özelliği sayesinde gıda sektöründe çok tercih edilen bu madde her gün tükettiğimiz pek çok gıdanın içerisinde bulunuyor. Hatta birçok gıda maddesinin içerisinde gizli ve genellikle beklenmedik şekillerde de bulunabiliyor. Bundan dolayı hassasiyet yaşayan kişilerin sorun yaşamaması için genellikle ürünlerin üzerine “glutensiz” ibaresi yerleştiriliyor. Eğer satın aldığınız herhangi bir gıda ürününün üzerinde bu ifade yoksa mutlaka etiketini okuyun veya internetten araştırıp satın alın. Bu proteini içerdiği kesin olarak bilinen ve hassasiyet yaşayan kişilerin tüketmesi önerilmeyen gıda ürünlerinden bir çoğunu şu şekilde sıralayabiliriz;
Gluten diyeti yapan kişileri zorlayan bir diğer durum ise markaların glutenli ve glutensiz ürünleri genellikle aynı makineler ile üretiyor olması. Her ne kadar glutensiz üretim yapılsa dahi bu gıda ürünlerinin içerisine karışma ihtimali her zaman mevcut. Bundan dolayı, özellikle çölyak hastalığına sahip olan kişilerin gıda üreticileri ile birebir iletişime geçmesi öneriliyor.
Gluten free, yani bu proteini içermeyen gıdalar gün geçtikçe daha da yaygınlaşıyor. Artık hangi gıdalarda bu proteinin olup hangilerinde olmadığını tespit etmek çok daha kolay bir hâle geldi. Gluten içermeyen besinler genellikle üzerlerinde bulunan “gluten-free” ibaresi ile kolayca ayırt edilebiliyor. Ayrıca birçok marka glutensiz sertifikası uygulaması da başlattı. Bu sertifika, bu proteinin içermeyen gıda ürünlerinin kesinlikle bu proteini içeren yiyecekler ile aynı ortamda hazırlanmadığını garanti ediyor. Böylece herhangi bir kontaminasyon riskini de ortadan kaldırıyor. Glutensiz beslenmek isteyen kişilerin tüketebileceği pek çok taze meyve, sebze, bakliyat ve et ürünü mevcut. Bu ürünler besin gruplarına uygun olarak listelenebilir. İçerisinde bu protein bulunmayan meyve çeşitleri şunlar;
Bu proteini içermeyen sebzeler;
Baklagil ve diğer gıda ürünleri;
Glutensiz beslenme, özellikle gluten alerjisi hakkında artan farkındalık nedeniyle her geçen gün giderek daha popüler bir hâle geliyor. Bu ürünlerin piyasada çok daha kolay bulunabilir olması sayesinde son derece zor olan diyeti buna ihtiyacı olan birçok insan için çok daha basit ve çok daha erişilebilir hale getirdi. Başlarda yalnızca hassasiyeti olan kişiler tarafından tercih edilen gıda ürünleri zaman içerisinde sağlıklı beslenme ile ilgilenen milyonlarca insanı etkisi altına aldı. Bu proteini içeren gıdaları hayatınızdan çıkarmak pek çok faydayı da beraberinde getiriyor.
Günümüzün diyet modalarının “popüler” listesinin başında glutensiz diyet yer alıyor. Gluten alerjisi gibi belirli tıbbi rahatsızlıkları olan kişilerin buğday, arpa, kavuzlu buğday, çavdar ve maltta bulunan yapışkan, çiğnenebilir protein olan glutenden kaçınmak için çok iyi nedenleri vardır. Ancak mecbur değilseniz bile bu proteini hayatınızdan çıkarmak için de aynı derecede iyi nedenleriniz olduğunu söyleyebiliriz.
Bu otoimmün hastalığı olan kişilerde gluten, bağışıklık sistemini ince bağırsağa saldırması için tetikler. Az miktarda tüketmek bile önemli hasara neden olabilir. Tekrarlayan ataklarla ince bağırsak, kalsiyum ve demir gibi hayati besinleri emme yeteneğini kaybeder. Zamanla, tedavi edilmeyen çölyak hastalığı olan kişilerde osteoporoz ve demir eksikliği anemisi gibi ciddi beslenme eksiklikleri ve ayrıca diğer otoimmün bozukluklar, aşırı yorgunluk, kısırlık, nörolojik problemler ve vakaların çok küçük bir yüzdesinde lenfoma gelişebilir. Eğer çölyak hastalığı teşhisi konduysa, tedavi sıkı, glutensiz bir diyet benimsemektir. Bu, ince bağırsağın iyileşmesini sağlar, böylece besinleri düzgün bir şekilde emebilir ve ilgili sorunların riskini azaltır.
Dermatit herpetiformis, bağışıklık sistemini ince bağırsaktan ziyade cilde saldırması için tetikleyen bir çölyak hastalığı şeklidir. Oldukça ağrılı olabilen kronik kaşıntılı, sürekli yok olup yeniden baş gösteren bir döküntüye neden olur. Bu proteini içeren gıdaları yedikten sonra ortaya çıkmasının yanı sıra, dermatit herpetiformisin en belirleyici işareti, döküntünün genellikle simetrik olmasıdır. Örneğin sol dirseğinizde bir döküntü çıkarsa, büyük olasılıkla sağ dirsekte de benzer bir döküntü olur. Dermatit herpetiformis’den muzdarip kişiler bu gıdaları tüketmeye devam ederse, bağırsak kanseri geliştirme riski de artabilir.
Çölyak hastalığı ve dermatit herpetiformis’den farklı olarak, gluten duyarlılığı otoimmün bir hastalık değildir. Daha çok laktoz intoleransına benzer ve metabolize edilemez. Gluten duyarlılığı olan kişiler, bu proteini içeren gıdalar yediklerinde ishal, gaz ve şişkinlikten kabızlığa ve irritabl bağırsak semptomlarına kadar değişen gastrointestinal sıkıntı yaşarlar. (Öte yandan çölyak hastalığı olan kişiler bu semptomları yaşayabilir veya hiç semptom göstermeyebilir.) Gluten duyarlılığına sahip kişiler semptomlardan kaçınmak için glutensiz beslenmeyi tercih edebilir. Ara sıra bir dilim pizza yemek kısa süreli sindirim rahatsızlığına neden olabilir, ancak uzun süreli ciddi sonuçlar oluşturmaz.
Daha önce ‘glutensiz diyet’ terimini duymuş olabilirsiniz. Bu, bazı insanlar için biraz kafa karıştırıcı olabilir çünkü çoğu insanın anladığı şekilde bir diyet değildir. Glutensiz diyet sadece bağırsaklarınızı iyileştirmenize yardımcı olan bir beslenme şeklidir, böylece diyetinizden ihtiyacınız olan tüm besinleri almaya başlayabilirsiniz. Glutensiz diyette, doğal olarak bu proteini içermeyen herhangi bir gıdayı tüketebilirsiniz. Hazır yemekler ve çorbalar gibi gluten içermeyen işlenmiş gıdalar da tercih edebilirsiniz. Fakat hazır gıdaları satın almadan önce mutlaka araştırmalı ve üzerinde glutensiz ibaresi bulunduğundan emin olmalısınız. Aşağıda belirtilen durumlara sahip olan kişilerin glutensiz bir beslenme rutinine uyması öneriliyor.
Glutensiz beslenme kararı alan kişiler veya bu şekilde beslenmek zorunda olanlar bu proteini içeren tüm yiyecekleri tanımalı ve buna uygun bir diyet programına sahip olmalıdır. Özellikle çölyak hastalığına sahipseniz bu gıdalar sizin için hayati risk dahi oluşturabilir.
Günümüzde glutensiz beslenme alışkanlığı edinmek düşünüldüğünden çok daha kolay. Bu alışkanlığı daha keyifli ve kolay bir hâle getiren bazı püf noktalarını takip edebilirsiniz.
Gluten intoleransı olarak da bilinen bu alerj her zaman var olan ama son yıllarda çok daha dikkat çeken bir rahatsızlık. Basit bir şekilde anlatmak gerekirse, bu alerjiye sahip olan kişiler bu proteini içeren gıdalar tükettiği zaman rahatsızlık hissederler. Bu genellikle çölyak hastalığı ile karıştırılıyor olsa da kesinlikle aynı şey değil. Çölyak hastalığı çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilen ve kesinlikle kontrol altında tutulması gereken bir hastalık. Bu alerjiye sahip olup olmadığınızı anlamanız için semptomları kontrol etmeli ve mutlaka bir uzmandan yardım alarak tanı konulmalı. Buğday alerjisi ile de karıştırılan bu rahatsızlık detaylı alerji testlerinden geçtikten sonra tedavi uygulanmalı.
Gluten alerjisi belirtileri buğday alerjisi ve çölyak hastalığı ile karıştırılabilir olsa da aslında çok belirleyici özelliklere sahip. Bu süreçte karşınıza çıkabilecek pek çok semptom var. Bu semptomların birkaçını fark ettiğiniz ve zaman içerisinde geçmediğini gördüğünüz zaman mutlaka bir uzmana danışmanız öneriliyor. Alerj belirtileri arasında en çok karşılaşılanlardan bir tanesi kronik yorgunluk. Kendinizi ne kadar dinlenseniz de yorgun hissediyorsanız bunun çok da doğal olmadığını anlayabilirsiniz. Bu özellikle bu maddeyi tükettikten sonra kendini gösterebilir. Yemek yedikten sonra bastıran aşırı yorgunluk ve eklem ağrıları bu alerjinin en sık karşılaşılan belirtileridir.
Sürekli devam eden migren ve denge kayıpları alerjiden kaynaklanabilir. Bu problemleri yaşayan kişilerin mutlaka doktora gitmesi ve detaylı testlerden geçmesi gerekir. Ayrıca kansızlık, depresyon, hormonal bozukluklar, geçmeyen cilt sorunları ve romatizma ağrıları en bilindik alerji belirtileri arasında. Eğer bu belirtilerden bir veya birkaç tanesini yaşıyorsanız uzun vadede daha ciddi problemler ile karşılaşmamak için mutlaka bir uzmana görünmelisiniz. Alerji testlerinden sonra hassasiyetiniz olup olmadığı pratik bir şekilde anlaşılabilir. Bir uzman tarafından sizin için özel olarak hazırlanan beslenme düzenine uyduğunuz takdirde bu semptomların ortadan kalktığını göreceksiniz. Önlenebilir bir rahatsızlık olan bu alerji için mutlaka bu proteini içermeyen gıdaları tercih etmelisiniz.