Tarih: 31.07.2023 17:17

Güven, Bizler ilaç zammını değil gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz

Facebook Twitter Linked-in

Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararla, ilaç fiyatlandırılmasında kullanılan Euro kurunda artış yapıldı. Alınan kararla birlikte; ilaçlarda Euro kuru yüzde 30,5 artırılarak 14.0387 TL oldu. Yaşanan artışla fiyat korumalı ürünlerde barem değeri 48.41 TL olurken diğer ürünlerde ise barem değeri 25.30 TL oldu.

“Dünya’da ilaç temini sıkıntısı var”

Kur etkisi ve hammaddeye erişimde yaşanan küresel sıkıntı, beraberinde bazı ilaçların bulunamama sıkıntısını da beraberinde getirdi. Yaşanan son zamları değerlendiren 13. Bölge Erzurum Eczacılar Odası Başkanı Uzm. Ecz. Caner Güven, ilaç fiyatlarının nasıl belirlendiğini anlattı. Güven, “Türkiye’de ilaçların fiyatları ‘İlaç Fiyat Kararnamesi’ dediğimiz kararnameyle belirlenir. Bunun özü ise şudur; en az 5 en çok 10 ülkenin ilaç fiyatları referans alınır ve bunların en ucuzu tespit edilir. Belirlenen ilaç fiyatlarında Euro kuru kullanılır. Şu an bulunduğumuz ortamda kurda çok ciddi bir dalgalanma mevcut. Pandemiden sonra özellikle tüm Dünya’da ciddi bir şekilde ilaç temini sıkıntısı var. Hem pandemi hem kurdaki hareketlilik üstü üste eklendi. Olağan durumun dışında ilaç fiyatlarında güncellemeler oldu. Bunun sonuncusunu ise hafta sonu yaşadık” dedi.

“Devlet fiyatlarda belirleyici oluyor”

Eczacılar olarak beklentilerinin zam olmadığını dile getiren Güven, ilacın ana alıcısının ülkede devlet olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Eczacıların ilaçtan elde ettikleri karlar yine İlaç Fiyat Kararnamesi’nde belirtilen kademelere göre belirleniyor. İlacın fiyatı arttıkça eczacının karlılığı düşmeye başlıyor. Zamla alakalı olarak değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ise şu; ülkede fiyatı artan tek şey ilaç değil; eczaneler sağlık kuruluşları olsa bile birer ticari işletmelerdir. Onlarında personel, muhasebe, vergi, elektrik, su gibi giderleri var. Bu giderlerle kıyaslandığında aslında ilaç fiyat artışı bu artışların çok çok altında kalıyor. Bu konuda hassas nokta ilacın ana alıcısının devlet olduğu konusu. Dolayısıyla devlet fiyatlarda belirleyici oluyor.”

“İlaçlarda yokluk çekiyoruz”

Zam geldikçe ilaç sıkıntısı yaşandığını dile getiren Başkan Güven şu ifadeleri kullandı:

 “İlaç fiyatlarına zam geldikçe bizim çok büyük problemlerle karşılaşmamız söz konusu oluyor. Örneğin ilaçları bulamıyoruz. Özellikle ilaç fiyatlarında değişiklik olduğu zamanlar ilaçlar aniden yok oluyor, yeterli sayıda bulamıyoruz ve reçeteleri tamamlayamıyoruz. Bu duruma ek olarak bazı ilaçlarda gerçekten yokluk çekiyoruz. Bu iş ciddiye gidiyor diye çok kez uyarılarda bulunduk. Birçok ilaç ya yok ya da bizim kritik stok seviyesi dediğimiz stok seviyesinin altında. Eczaneler sadece şehir merkezlerinde faaliyet göstermiyor. Bunun ilçesi var, çevre illeri var ve ha deyince depodan ilaca ulaşamıyorsunuz.

Depolar gözetilmeli

İlaç fiyatları her arttığında artan ilaç çeşitliliğiyle beraber bizlerin stok maliyeti de artıyor. Biz ilacı yerine koymakta güçlük çekiyoruz. Üstelik burada unutulan bir şey daha var. O da ilaç sektörüyle beraber ecza depoları da zor durumda. Ecza depolarının karlılıkları değiştirilmediği ve hala eski hesaplamalar kullanıldığı için depolar tasarruf tedbirlerine gidiyor. Örneğin ecza depoları servis sayısını azaltıyor. Eczanelere ilaç taşıyan servislerin sayısı ciddi manada azaldı. Saat başından günde dört beş servise kadar düştük. Depolarında bu süreçte gözetilmesi gerekiyor”

Türkiye ucuz ilaç cenneti

İlaç üretiminde önemli bir noktada olduğumuzu hatırlatan Güven, yurtdışına nazaran Türkiye’nin ucuz ilaç cenneti olduğunu ifade etti. Üretilen ilaçların artan maliyetine dikkat çeken Başkan Güven, “Ciddi bir üretici konumundayız ancak ürettiğimiz ilacın hammaddesi, ambalajı gibi birçok bileşen ya yurtdışından geliyor ya da yurt içindeki maliyeti inanılmaz artmış durumda. Bu noktada bizler zam isteyen kesim olarak anılmak istemiyoruz. İlaç Fiyat Kararnamesinin artık miadını doldurduğunu ve güncellenmesini, şekillenmesini istiyoruz. Her ne kadar ticari işletmeler olsak da insanların derdine derman olan kısımdayız. Bizim görevimiz insanlara ilaç ulaştırmak. Bunun en büyük örneğini depremde gösterdiğimizi düşünüyoruz. Odamızda dâhil 28 noktada aylarca eczacılar olarak ücretsiz ilaç dağıtımında bulunduk. İlaç yokluğuna rağmen vatandaşlara elimizden geleni yaptık.” diye konuştu.

İlaç stoğu şart!

Dünyanın geldiği son noktada ilaç konusunda yaşanan ciddi problemlerin çözümü için stok yönetiminin gerekliliğine vurgu yapan Caner Güven, “Biz biran önce ülkemizde ulusal kritik ilaç stok yönetim sisteminin devreye sokulmasını istiyoruz. Bu sistemle ilaçların tüketim istatistiklerine bakılıp herhangi bir problemde ilacın grubuna göre her zaman elimizde o ilacın stoğunu  bulundurmalıyız. Hammadde sıkıntısı yaşadığımızda ilacın stoğunu kullanabilmeliyiz. Bu noktada şöyle bir sistem önem kazanıyor; İlaç takip sistemi. Bu sistemde bir regülasyon bekliyoruz. İlaç takip sisteminin tam olarak çalışması için bütün değerlerin doğrulanması lazım. Hem pandemi hem deprem döneminde sisteme girilen verilerde ciddi eksiklikler var. Bunu devletimizle iş birliği yaparak düzeltmek istiyoruz. Bu sayede ilaç stoğuda doğru bir şekilde görülebilir ve hastalarda mağdur edilmemiş olur.” dedi.

Eczacılar olarak yakın gelecekte kendilerini bekleyen sıkıntılara da değinen Başkan Güven, kendilerinin son halka olduğunu ifade ederek, yaşadıkları ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Endişelerini aktaran Güven, “Bazı firmalar devlete verdikleri iskontaları geri çektiler ve bizleri hastalarla karşı karşıya bıraktılar. İlaçlarda arada oluşan farkı ya hastalardan almamız bekleniyor ya da bu farkları ödeme yolunda anayasaya aykırı olarak bize işlem yaptırmaya çalışıyorlar. Bu da hem bizi hem hastaları mağdur ediyor. Özellikle kanser ilaçlarında bu durumu sık sık yaşıyoruz. Bizim ekonomik sebeplere ek olarak birçok problemimiz var. Bunlardan birisi de kontrolsüz açılan eczacılık fakülteleri. Bu noktada yardımcı eczacılık için devlet desteğinin başlaması, kamuda eczacılara istihdam sağlanmasını istiyoruz. Uzun vadede eczacıları çok parlak bir geleceğin beklediğini düşünmüyoruz. İlaç, ötelenesi, yok sayılası bir konu değil. Savunma Sanayisinde gösterdiğimiz bu atılımı ilaç sanayisinde de göstermeliyiz. Milli ve yerli ilaç üretmeye başlamalıyız.” diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —