Yaklaşık 7 bin yıl öncesinde Çin’de ilk yetiştiriciliği yapılan hünnap hem gıda hem tıbbî olarak bu zamana kadar kullanılmıştır. Hayatın meyvesi olarak da bilinen hünnap birçok hastalığı tedavi etmek amacıyla kullanılmıştır.
Latince “Ziziphus jujuba” adıyla bilinen ve bir bitkinin meyvesi olan hünnap meyvesi, Orta Doğu ve Asya yetişip tüketilen bir gıdadır. Küçük, yuvarlak toplar şeklinde olan hünnap meyvesi renkleri yeşilden mora ve siyaha kadar değişiklik gösterebilir. Hafif ekşi bir tada sahip olan hünnap meyvesi, yaş halde tüketilmesinin yanı sıra kurutulmuş olarak da tüketilebilir. Peki hünnap meyvesi nedir? Hünnap meyvesinin faydaları nelerdir? Hünnap meyvesi hangi hastalıklara iyi gelir? Hünnap meyvesi nasıl yenmelidir? İşte hünnap meyvesi ile ilgili merak edilen tüm detaylar.
Hünnap meyvesi içinde çekirdeği olan ve küçük boyutlarda ceviz büyüklüğünde bir meyvedir. Olgunlaşmadan önce yeşil renkte olan hünnap meyvesi olgunlaşmaya başladıkça mor sonra siyah bir renk almaktadır. Ayrıca olgunlaştıkça hurmaya benzer bir şekilde buruşmaktadır. Hünnap meyvesi her bir parçası yüksek besin değerine sahip bir meyvedir. Yaprağından çekirdeğine kadar vücuda yararlı olan bu bitki mineral bakımından zengin ve antioksidan içeriği yüksek bir bitkidir. Çin hurması olarak da bilinen hünnap, Türkiye’de Hatay, Antalya, Çanakkale, Bursa gibi şehirlerde yetiştirilir. Tüm dünyaya Çin sayesinde yayılan bu meyvenin vücuda pek çok faydası bulunmaktadır.
İçinde limondan kat kat fazla C vitamini bulunduran hünnap meyvesi bu sayede bağışıklık sisteminin güçlü kalmasını sağlar.
Ayrıca içerisinde bulundurduğu C vitamini sayesinde hünnap, antioksidan etkiye sahiptir.
Antioksidan etkisi sayesinde kansere karşı koruyucu olan bir meyvedir. Ayrıca yaşlanma belirtilerini azaltan bir meyvedir.
Lif açısından zengin olan hünnap meyvesi, bu özelliği sayesinde sindirimi yavaşlatarak tokluk hissi oluşturur.
Hünnap meyvesi lifli içeriği sayesinde kolesterole engel olmaktadır.
Hünnap meyvesinin diyabet, ülser gibi hastalıklarda etkisi olduğu söylenmektedir.
Hünnapta bulunan bazı maddeler glukagon üretimi azaltır. Bu sayede kan şekeri düzeyinin dengede kalmasına yardımcı olur.
İçerisinde bulunan A ve C vitamini sayesinde karaciğerin korunmasına yardımcı olur.
Son yıllarda daha çok çalışmada yer bulan hünnap meyvesi içeriğinde; tanin, şeker, müsilaj, A,C vitaminleri, fenolik bileşikler, karetonoidler, demir, magnezyum, manganez, potasyum ve fosfor doğal olarak bulunmaktadır. Bu zengin içerik Dünya Sağlık Örgütü tarafından da tanınmış ve kabul görmüştür.
Hünnap Besin Değerleri (100 gr için)
Kalori 79,
Yağ 0,2 gr,
Kolesterol 0 mg,
Sodyum 3 mg,
Potasyum 250 mg,
Karbonhidrat 20 gr,
Protein 1,2 gr,
A Vitamini 40 IU,
C Vitamini 69 mg,
Kalsiyum 21 mg,
Magnezyum 10 mg,
Demir 0,5 mg.
Hünnap meyvesi, içeriğindeki yüksek lif sayesinden sağlıklı bir sindirimi destekleyerek, kabızlığı önleyebilmektedir. Aynı zamanda kemik gücünü artırmada önemli rol oynaya kalsiyum, fosfor ve demir yüklü olan hünnap osteoporoz ve diğer kemik hastalıklarına karşı korur. Hünnap bunların yanında kan basıncını düzenler ve kaygıyı yatıştırmada etkilidir.
Hünnap içeriğindeki niasin bileşeninden dolayı vücuttaki kan dolaşımının düzenli işlemesini sağlar. Aynı zamanda anemi (kansızlık) tedavisinde faydalanılan hünnap, damarlara oksijen sağlayan kan hücrelerini korur.
Hünnap meyvesini hamile olanlar ya da emzirme dönemindeki anneler tüketmeden önce mutlaka uzman doktora danışmaları gerekmektedir. Hünnap, kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Düşük tansiyona sahipseniz, hünnap tüketmeden önce doktora başvurmanız gerekmektedir. Aynı şekilde hamilelerin hünnap meyvesi tüketimi alerjik reaksiyonlara sebep olabileceğin yan etkilerine karşı önlem almak adına uzman doktordan görüş almak önemlidir.
Hünnap, çiğ ve taze meyve olarak yenebilmektedir. Aynı zamanda kurutularak kurusu da tüketilebilir. Hünnap meyvesinin reçeli de farklı bir tüketim şekli olarak sıralanabilir. Bunların yanında kuru hünnap meyvesinin çayı de içilebilmektedir.
Çok miktarda hünnap meyvesi, ishale, iştahın azalmasına, şişkinlik ve kabızlığa neden olabilir. Bu gibi durumlarda uzman doktordan görüş alarak tüketmek önemli olmaktadır.
Hünnap meyvesi düşük kalorili oluşu ve lif içeriği sayesinde tüketildiğinde tokluk hissi vererek kilo kaybını destekler. Kilo alımında önemli rol oynayan glikoz seviyelerini düşürmeye de yardımcı olmaktadır.
Hünnap içeriğindeki fenolik bileşikler, insan vücudunda serbest radikallere bağlanarak, lipooksijenaz enzimini inaktif hale getiren güçlü antioksidan yapıya sahiptir. Bu yapı ile kanserli hücrelerde anormal üremenin önüne geçmek ve kanserli hücre oluşumunu önleyecek niteliktedir. Son yıllarda insan doku ve hücre kanserleri için, meme, akciğer kanseri, Prostat, Baş – Boyun, Servikal ve Kan kanseri gibi türlerin üstünde durulmuş. Bu türler için anormal hücre üremesinin önüne geçebilmesi için Hünnap öz içeriğindeki optimal dozun 60 mikrogram olduğu kanaatine varılmıştır.
Halk arasında diğer bir yaygın kullanımı, hipoglisemiyi önlemesi üzerinedir. Bu kullanım yapılan çalışmalarla da desteklenmiştir. Hünnap tüketimi pankreas beta hücreleri üzerinde insülin sentezini artıcı etkisi bulunmaktadır.
Hünnap bitkisinin meyvelerinden elde edilen ekstratın gram pozitif bakterilere karşı antimikrobiyal etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle hünnap bitkisi bilinen antibiyotiklere karşı direnç geliştiren patojen mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda önemli bir ajan olarak kullanılmaya adaydır.
İmmun sistem üzerinde birçok şifalı bitki gibi hünnabın da etkileri vardır. Hünnap bitki yaprakları kullanılarak hazırlanan farklı konsantrasyonların insan nötrofil hücresi kullanılarak yapılan çalışmalarda; 5-50 μg/ml konsantrasyonun insan nörtofilleri üzerinde kemotaktik, fagositik ve intrasellüler yok etme aktivitesini uyardığı ve böylece hücre aracılı bağışıklık sistemini tetiklediği gözlemlenmiştir.
Türkiye’de Batı ve Güney Anadolu’da yetiştirilen, 6 cins ve bu cinslere bağlı 25 türü bulunmaktadır.