Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) 2022 raporuna göre; Türkiye dünyada en çok estetik işlem yaptıran beşinci ülke. Ayrıca, burun ameliyatlarında dünya ikincisi, botoksta ise dünya üçüncüsü. Bunda, özellikle Orta Doğu ülkelerinden operasyon için gelen kişilerin de etkisi oldukça büyük.
Neredeyse her gün magazin sitelerinde bir ünlünün estetik işlem yaptığı iddiası ve ardından bu habere gelen yalanlama, akabinde de “öncesi ve sonrası görüntülerinin” kıyaslanması gibi gelişmeler yer alıyor. Bu kısır döngü, bazen karşı tarafın pes edip estetik işlem yaptırdığını kabul etmesiyle son buluyor. Peki, estetik operasyon yaptırdığımızı reddetme tutumunun ardında ne yatıyor? Uzmanlarına sorduk...
Psikolog Özge Öztaşçı, estetik işlemlerin toplumda yeni yeni kabul görmeye başladığını belirterek, 'Estetik işlem yaptıran insanlar çevrelerinden gelecek eleştirilerden kaçınmak ve 'doğal güzel' algısı oluşturmak için işlemlerini saklama ihtiyacı hissediyorlar. Fakat bu algının da kırılmaya başladığını, bunda da sosyal medya aracılığıyla yapılan paylaşımların etkisinin çok büyük olduğunu söylemek mümkün' dedi.
Toplumun estetik değişimlerin artık hayatın bir parçası haline geldiğini ve bireylerin kendi tercihleri olduğunu yavaş yavaş kabul etmeye başladığını düşünen Öztaşçı, 'Eminim ki bir süre sonra bu işlemler sıradan durumlar halini alacak ve bireyler de saklama ihtiyacı duymayacak' diye konuştu.
Uzman Estetisyen Pervin Dinçer ise, daha çok son zamanlarda ortaya çıkan sosyal medya ünlülerinin işlemlerini gizleme eğiliminde olduklarını belirterek, 'Estetik artık çocuk sayılacak yaşlara kadar düştü. Ayrıca 30'lu yaşlarda dahi kaş asma, yüz germe işlemleri yapanlar var. Kaygıları sadece güzel görünmek' diyor ve ekliyor:
'Ünlüler de kendilerine 'estetikli güzel' denilmemesi için işlemlerini inkar ediyor. Bazı kadınlar da kendilerini birbirleri ile çok kıyaslıyorlar.'
Yakın bir tarihte özel bir hastanede burun ameliyatı olan Songül G. doktorunun sosyal medyadan öncesi ve sonrası fotoğraflarının paylaşma talebini reddettiğini söyledi. Estetik müdahale işleminden sonra yüzüne daha çok dikkat etmeye başladığını ve bu durumun kendisini mutlu etmediğini anlatan Songül G., 'Burundan sonra, dudaklarım küçük gelmeye başladı, 2 cc dolgu yaptırdım. Sonrasında kaz ayaklarım dikkatimi çekti. Onlara da yakın zamanda işlem yaptırmayı düşünüyorum. Bunlar bittikten sonra daha mutlu hissedeceğim' diye konuştu.
Medikal Estetik Hekimi Dr. Gönül Ateşsaçan, estetik işlem yaptırdığını sadece kendine çok güvenen insanların açıkladığını belirterek, 'Artık kadın, erkek, yaşlı, genç ayrımı olmaksızın herkes estetik işlem yaptırmaya başladı. Ayrıca, en ufak işlem dahi yüzü değiştirebiliyor. Burun yaptırınca dudak da kalkabiliyor. Bu işlemler aşırı olunca da medya bunu fark ediyor ve hemen gündem konusu yapıyor. Ünlüler de bu işlemleri bu yüzden saklama ihtiyacı hissediyor' ifadelerini kullandı.
Ameliyatsız ip askı, cilde vitamin dolgusu gibi işlemlerin de popüler olduğunu anlatan Ateşsaçan, 'Bu işlemler kişiye özeldir ve bence de gizli kalmalıdır' dedi.
Uzman Psikolog Alanur Özalp Haberglobal.com.tr'ye daha önce verdiği demecinde, “Başkalarından beğeni ve 'like' almak, insanları etkilemek beklentisiyle hareket ediyoruz. Bu beklenti de bazen bizim çok önümüze geçiyor. Böyle olunca da sadece güzel görünmekle uğraşır hale gelebiliyoruz” değerlendirmesini yapmıştı.
Özalp, düzeltilmiş fotoğraflarını çok güzel bulan kişilerin, o güzel olana ulaşmak güdüsüyle kendisini diğerleriyle bir kıyasın içine soktuğunun altını çiziyor.
İnsanların ufak pürüzleri bile estetik operasyonlarla düzeltmek istediğini aktaran Özalp, “Bu pürüzlerin bizim doğal bir parçamız olduğunu düşünmüyoruz. Yüzümüzü filtrelerle nasıl düzeltebiliyorsak, gerçek hayatta da öyle düzeltebilmek istiyoruz” değerlendirmesini yapıyor.