Tarih: 15.12.2023 13:59

İstismar İddialarıyla Gündeme Bomba Gibi Düşen Ender Saraç Cephesinden Açıklama Geldi

Facebook Twitter Linked-in

Paylaşılan metinde, “Müvekkilimin evladı savcılık makamına başvurarak dile getirdiği tüm hususların gerçek dışı olduğunu, esasen müvekkilin dikkatini çekmek ve belki de boşanma kararından vazgeçirmek amacıyla dile getirdiğini annesi eşliğinde beyan etmiştir” dedi.

8. derslik talebesi olan oğlunu istismar etmiş olduğu iddialarıyla ve bir erkekle birlikte duşta görüntülendiği video ile gündeme efsane benzer biçimde düşen Ender Saraç tarafınca izahat geldi. Saraç’ın avukatı vesilesiyle gerçekleşen açıklamada “Müvekkilimin gözünden sakındığı evladı dün itibarıyla savcılık makamına başvurarak; müvekkil aleyhine dile getirdiği tüm hususların gerçek dışı olduğunu, esasen müvekkilin dikkatini çekmek ve belki de boşanma kararından vazgeçirmek amacıyla dile getirdiğini annesi eşliğinde beyan etmiştir” sözleri kullanıldı.

OĞLU İSTİSMARA UĞRADIĞINI İLERİ SÜRDÜ

Çıkmış olduğu tv kanallarıyla tanınan hekim Ender Saraç’ın oğluna cinsel istismarda bulunmuş olduğu ileri sürüldü. Daha 8. sınıfa giden oğlunun okuldaki rehber öğretmenine bahsettikleri kamuoyunda ses getirirken, Doktor Saraç olayın boşanma aşamasında olduğu eşinin bir oyunu bulunduğunu belirtmiş toplumsal medyada paylaşılan bir erkekle duşta olduğu görüntülerin de montaj bulunduğunu savunmuştu.

İDDİALARIN GERÇEK DIŞI OLDUĞU BEYAN EDİLDİ

Geçtiğimiz tarihlerde gündeme efsane benzer biçimde düşen bu vakadan sonrasında yeni bir gelişme daha ortaya çıktı. Saraç’ın avukatları vesilesiyle meydana getirilen açıklamada, çocuğun savcılıkta dile getirmiş olduğu durumların gerçek dışı bulunduğunu beyan etmiş olduğu açıklandı.

İşte o meydana getirilen izahat:

“Günlerdir müvekkilim Ender SARAÇ’ın 3 yıldan beri ayrı yaşamış olduğu eşinden resmi olarak boşanma iradesini ortaya koymasıyla birlikte; tarafımca eşi ve önceki avukatıyla sürdürdüğümüz anlaşmalı boşanma sürecinin tıkanması üstüne, gene tarafımca 27 Kasım 2023 günü boşanma davasının açılmasının akabinde; ilgili mahkemenin gizli saklı oturum ve gösterim yasağı kararını dönem dişi bırakmak amacıyla, müvekkilimin evladının tamamen gerçeğe aykırı beyan ve iddialarla boşanma sürecine dahil ettirilmesi ve akabinde son aşama gizli saklı tutulması ihtiyaç duyulan belgelerin çocuğun anası tarafınca fotoğrafı çekilmek suretiyle toplumsal medya, yazılı ve görsel medyada müvekkil aleyhine idrak operasyonu başlatılmıştır.

İş bu idrak operasyonunun yegane sebebi boşanma davasında haksız çıkar elde etmek için müvekkili kamu oyunda itibarsızlaştırmak bulunduğunu ve bunun da oldukca acımasızca ve bel altı yapıldığı tarafımızca izah edilmişse de; hemen hemen ergenliğe adım atmakta olan müvekkilin evladına dair paylaşım ve yayınlar ne yazık ki devam etmiştir. Medya üstünden başlatılan linç operasyonunun derhal akabinde müvekkilim Ender SARAÇ ile beraber 08.12.2023 günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek ifade verilmiş olup müvekkilin büyük bir iftiraya maruz kalmış olduğu delilleriyle ortaya konulmuştur.

Akabinde müvekkilimin bakış açısından sakındığı evladı dün itibarıyla ( 13.12.2023 günü) Savcılık Makamına başvurarak; müvekkil aleyhine dile getirmiş olduğu tüm hususların gerçek dişi bulunduğunu, esasen müvekkilin dikkatini çekmek ve kim bilir boşanma kararından vazgeçirmek amacıyla dile getirdiğini anası eşliğinde beyan etmiştir. Bu noktada dikkatinizi çekmek istediğimiz en mühim husus ise; annenin işbu ifadeyi verirken avukatı Yücel ÖNDER’in ifadeye katılmasını istemediğini ve mevzunun bu şekilde basına taşınmasına sebebiyet veren avukatını azledeceğini beyan etmesidir.

Bu durum başından beri ileriye sürdüğümüz komplo teorisinin kanıtlanması anlamına gelmekle: müvekkilim aleyhine başlatılan linç operasyonu, itibarsızlaştırma girişimi halkımızın sağduyusuyla istenilen amaca ulaşmamışsa da: bir kısım fena niyetli kimselerin bu mevzu üstünden müvekkilin evladını daha çok rencide etmemeleri adına iş bu açıklamayı yapma zorunluluğumuz dünyaya gelmiştir.

Gelinen aşama itibariyle, yaşanmış olan hadiseler göstermiştir ki: hızla gelişen teknolojinin gelişim hızı ile kanun yapıcının hızla gelişen teknolojinin gelişmesiyle birlikte hukuki normları korunması ihtiyaç duyulan hukuki değerleri korumaya yönelik iradesinin aynı hızda olamayacağı gerçeği karşısında, oluşan hukuki noksanlığın fena niyet teşkili minvalinde girişimlere dönüşmesine mahal vermemek adına bugünden sonrasında da müvekkil ile ilgili suni zeka da dahil çeşitli yöntemlerle ileri sürülebilecek gerçek dışı iddia ve ithamlara 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 190. Maddesi altında düzenlenen kanıtlama külfeti karşılanmadıkça saygınlık edilmemesini önemle istirham etmekle bunun hukuken zaruri bulunduğunu da saygılarımızla belirtiriz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —