Görüntüsü ile rahatsızlığa neden olan varis bir toplardamar hastalığı. İnsanlar tarafından pek önemsenmeyen bu sağlık sorunu kadınlarda daha sık görülüyor.
Toplardamarların deri altında mavi renkte, genişlemiş ve kıvrımlar yapmış olarak görülmesi sorunu olan varis, toplardamar kapakçığındaki yetmezlik sonucu oluşur.
Varisler başlangıçta sadece görüntü olarak rahatsızlık verse de ilerleyen zamanlarda bacakta şiddetli ağrı, toplardamarda iltihaplanma, varisin yırtılıp kanaması ve varisin içinde pıhtı oluşup akciğerlere pıhtı atması gibi durumlara yol açabilir.
Hastalık birçok farklı yöntemle tedavi edilebilirken en geleneksel yöntem varisli damarın çıkarılması. Damar içine köpük vererek varisi düzeltmek ise bir diğer yöntem. Ancak bu yöntemde varisin tekrarlama olasılığı yüksek. Lazerle tedavi yönteminde ise damar içine bir katater yerleştirilir ve lazer cihazından bir ışın gönderilerek damar yakılır.
Radyofrekans yönteminde ise yine bir katater yardımı ile damar içine radyo dalgaları gönderilir. Bu esnada bir ısı oluşur ve damar yakılmış olur. Bu işlemler esnasında sadece lokal anestezi kullanılır ve hastalar günübirlik tedavi olup hastaneden çıkabilir.
Hastalığın mutlaka tedavi edilmesi ise asla unutulmaması gereken nokta. Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Doç. Dr. Soner Yavaş da, erken tedavi edilmezse varisin ölüme bile neden olabileceği uyarısında bulunuyor.
Yavaş, varisin hayat kalitesini bozan bir hastalık olduğunu kaydetti.
"Bacaklardaki varisler tedavi edilmezse ileride pıhtılaşmalara, bacakta özellikle bileklerin iç kısmında kapanması çok zor yaralara neden olur. Bu pıhtı derin damarlarınızı etkilerse tedavi edilebilmesine rağmen geç saptandığında veya çok yoğun pıhtılaşma olduğunda akciğere pıhtı atma riski var. Akciğere atılan küçük pıhtılar vücut tarafından tolere edilerek yok edilir. Ama büyük bir parça giderse o ani ölümlere neden olabiliyor."
Bacaklardaki "venöz ülser" denilen yaraların eziyetli olduğunu söyleyen Dernek Başkanı, toplardamardaki sistem düzeltilmediği sürece o yaraların kapanmadığının altını çizdi.
Yavaş'a göre varis toplum tarafından önemsenmiyor ve tedavisi erteleniyor. Polikliniklere başvuranların yüzde 80'i varis hastası ve çoğu gecikmiş bir evrede. Varislerini önemsemeyip ayağında yaralarla gelenlerin tedavi şansı ve ameliyatla iyileşme oranları ise daha düşük. Hatta erken tedavi edilmezse kişiyi ölüme kadar götürebiliyor.
Hastalık genetik özellikte. Doç. Dr. Soner Yavaş, anne babada varis varsa yüzde 90 çocuğunda da görüldüğünü dile getiriyor.
“Anne veya babanın birinde varis varsa erkek çocuklarda yüzde 30, kadınlarda ise yüzde 60 risk var.”
Dernek Başkanı kadınlarda varisin daha çok görüldüğünü belirtiyor. Erkeklerde atardamar hastalıklarının; kadınlarda ise toplardamar hastalıklarının fazla olduğunu aktaran doktor, bacakları sıkan dar kıyafet, topuklu ayakkabı giymenin, obezite, kabızlık, lifli yiyecek ve fazla su tüketmemenin, uzun süre oturmanın veya ayakta durmanın varislere neden olduğunun altını çizdi.
Varisten korunmak ise mümkün. Bunun için düzenli yürüyüş yapmak çok önemli. Oturarak çalışanların en geç 1,5 saatte bir kalkıp 50-60 adım atması, masa başında oturmak zorunda kalanların pedal çevirir gibi hareket etmesi gerekiyor.