ODTÜ’lü araştırmacıların 2022 yılının Aralık ayında yaptığı araştırmalarda Karadeniz’de yüzey sıcaklıklarının beklenilen seviyenin üzerinde olduğu belirlenmişti. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Karadeniz’de yüzey sıcaklıklarının durumu yeniden gündeme geldi. KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, konuyla ilgili özel açıklamalarda bulundu.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel liderliğindeki bir ekip, Karadeniz’de iklim değişikliğinin etkilerini gözlemlemek amacıyla denizde detaylı çalışma yürüttü.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Karadeniz’de yüzey suyu sıcaklıkları ile ilgili yapılan araştırmalar sonucunda 2021 yılında yaptığı açıklamada, deniz suyu sıcaklıklarının endişe verici boyutlarda arttığını kaydetmişti. Karadeniz’de su kütlelerinin ısınması nedeniyle dramatik sonuçlar ortaya çıkabileceğini kaydeden Prof. Dr. Salihoğlu, 'Karadeniz'de iklim değişikliğinin etkisiyle deniz yüzey suyu sıcaklıklarında 2 dereceye yakın artma oldu. Karadeniz'deki sıcaklık artışı mevsimsel farklılık göstermektedir. Yaz mevsiminde sıcaklık artışının kış aylarına göre daha fazla olduğu gözlenmektedir. Küresel ısınma nedeniyle bu su kütlesi ısınıyor. Isınma nedeniyle su kütlesinin ortadan kaybolduğunu tespit ettik. Bu durum, dramatik sonuçlar ortaya çıkaracak. Su kütlesinin ısınması nedeniyle Karadeniz'in bütün akıntı sistemi, ekosistem yapısı değişecek. Bu durum Karadeniz'de oksijensiz suların daha yüzeye yaklaşmasına neden oluyor. Ayrıca deniz canlıları bu durumdan çok olumsuz etkilenecek. Karadeniz'de deniz canlıları yaklaşık 100 metrenin altında yaşayamıyor. Bu, Karadeniz'e özgü bir durum. Soğuk ara tabakanın kaybolması ve oksijensiz suyun yüzeye yaklaşması Karadeniz'de tehlike çanlarının çalması anlamına geliyor. Bu durumu iklim tetikliyor ve bunun önüne geçmek çok kolay değil. Bu durumun önüne geçemeyeceğimiz için başka yönlerden ekosistemi güçlendirmemiz gerekiyor.' diyerek uyarıda bulunmuştu.
Ayrıca, “Karadeniz'de Dirençli Ekosistemlerde Mavi Büyüme Gelişimi için Araştırma ve İnovasyon” başlıklı çok uluslu projenin ilk deniz seferi de 2022 yılının Aralık ayında gerçekleştirildi. Yapılan bu araştırmanın sonucunu paylaşan Doç. Dr. Mustafa Yücel, Karadeniz’de kış koşullarında soğuk bir deniz görmeyi umduklarını ama beklediklerinden 4-5 derece daha sıcak bir denizle karşılaştıklarını belirtti. Karadeniz’de Aralık ayında yüzey sıcaklıklarının olması gerekenden daha yüksek olduğunu kaydeden Yücel, yüzeyin hemen altına olması gereken ve bilimsel olarak “soğuk ara tabaka” olarak adlandırılan soğuk tabakanın olmadığını ifade etti.
KARADENİZ’DE BALIKÇILIK TEHLİKEDE Mİ?
Konuyla ilgili konuşurken, 'Soğuk su demek her şeyden önce iyi bir karışım demektir. Özellikle besin elementlerinin, azot, fosfor gibi besin tuzlarının yüzeye tekrar geri dönebilmesi için soğuk suların oluşmasıyla tetiklenen 'kış karışımı' dediğimiz durumun oluşması gerekir. Bu, Karadeniz'de henüz istediğimiz miktarlarda olmuş değil.” diyen Doç. Dr. Mustafa Yücel, bu kış karışımın Karadeniz’deki ekonominin de temeli olan deniz ürünleri açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonucu değerlendiren Doç. Dr. Yücel, Aralık ayında deniz yüzey sıcaklığının bu kadar sıcak olmasının ilerleyen aylarda balıkçılık başta olmak üzere büyük sorunlara neden olabileceğine işaret etti.
ODTÜ’lü araştırmacıları ortaya koyduğu sonuçların ardından geçen sürede hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte, denizlerdeki sıcaklık durumu da merak konusu oldu. Karadeniz’de yüzey sıcaklıklarının yüksek seyretmesinin balıkçılık açısından tehdit oluşturup oluşturmadığını Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz masaya yatırdı. Karadeniz’de yüzey sıcaklıklarının mevsimsel olarak değişmesinin doğal bir süreç olduğunu kaydeden Doç. Dr. Erüz, “Karadeniz'in doğal ekolojik yapısı ya da fiziksel yapısı, su kütlelerinin mevsimsel ya da belli bir döneme bağlı olarak karışımı, değişimi, tabakalaşması doğal bir süreç. Bu sürecin kısa veya orta seviyede herhangi bir balıkçılık ya da diğer canlıların yaşam ortamına, balıkçılığa etki etmesi şu aşamada söz konusu değil. Tehlike şu; ekosistem değişiyor doğası gereği. Küresel ısınmanın yansıması olan deniz suyundaki ısınmaya bağlı olarak o tabakalaşma, kışın aşırı yoğun su, soğuk sular oluşmaması ve bu suların da batarak tabakalaşma olmaması nedeniyle bu sorun meydana geliyor.” diye konuştu.
‘DENİZDEKİ OKSİJENSİZ TABAKA YÜZEYE ÇIKAMAZ’
Denizdeki oksijensiz tabakanın yoğun bir yapıya sahip olduğunu ve bu yoğun tabakanın yüzeye çıkması için ekstra bir enerji gerekeceğini belirten Coşkun Erüz, “Bu kış soğumasının azalması ve genel olarak karakteristik olarak iklimin değişmesi dolayısıyla Karadeniz de doğal olarak ısınıyor. Yani yarım dereceye yakın bir ısınma uzun vadede görülen bir durum. Ama bu böyle hani bizim anladığımız veyahut da halkın anlayacağı dilden; Karadeniz’de balıkçılık ortadan kalkacak, ekosistem çökecek gibi bir şey söz konusu değil. Yani o alttaki oksijensiz tabakanın yüzeye çıkıp yüzeyi etkilemesi diye bir şey söz konusu değil. Dip tabakanın yoğunluğu her zaman daha fazladır. Yükseğe tırmanamaz. Yani orası çok özel, ekstra bir enerji gerektirir. Yani tabaka açmanın değişmesi oradaki yapının mevsimsel veyahut da belli bir yıl boyunca değişmesi anlamına gelir. Ama bu ekosistemin değişmesi, dipteki oksijensiz suyun yüzeye çıkması anlamına gelmez. Öyle bir şey beklenen bir durum değil.” açıklamasında bulundu.
HABER MERKEZİ