- Kentte denize kıyısı olan 5 ilçede oluşturulan 19 güvenli plajda 87 cankurtaran, 5 jetski, 3 zodyak botu ve ATV ile boğulma riskine karşı çalışma yürütüyor
- Ailesiyle denizde yüzen Şafak Hüner:
- "Tokat'ta deniz olmadığı için hazır buraya gelmişken denizden de faydalanalım dedik. Geldik ve denize girdik. Hava, deniz, kumsal, her şey güzel. Oluşturulan güvenli ortam da güzel"
Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığınca, denize kıyısı olan Gülyalı, Altınordu, Perşembe, Fatsa ve Ünye ilçelerinde güvenli plajlar belirlendi.
Denizde yüzülebilecek alanların plastik mantarlarla çevrildiği güvenli 19 noktada, soyunma kabinleri, duş, tuvalet, çeşme ve cankurtaranların gözetleme kuleleri yer alıyor.
Başkanlığa bağlı Ordu Su Kazalarını Engelleme Merkezi (OSKEM) bünyesinde görev alan 87 cankurtaran, boğulma tehlikesine karşı çalışmalarını yürütüyor.
OSKEM'in bağlı bulunduğu Arama Kurtarma ve Müdahale Şube Müdürü Ali Güneş, AA muhabirine, oluşturdukları güvenli 19 plajda 87 cankurtaran personelinin 5 jetski, 3 zodyak botu, 4X4 ATV ile görev aldığını söyledi.
Güneş, cankurtaranların vatandaşlara gerekli uyarı ikazlarını yaptığını, olaylara anında müdahale ettiğini anlatarak, "Arkadaşlarımız geçen yıl güvenli plajlarımızda yaklaşık 125 vatandaşımıza müdahalede bulundu, boğulmaktan kurtardı, bu yıl şu ana kadar 10 boğulma vakasına müdahale etti. Güvenli plajlarımızın hiç birisinde çok şükür şu ana kadar bir can kaybı yaşamadık." dedi.
Vatandaşlara belirlenen 19 plajda denize girmelerini öneren Güneş, tehlikeli gördükleri yerlerde plaj açmadıklarını, buralardaki uyarı tabelalarındaki QR kodunu telefona okutulduğunda en yakın plaj konumunun çıktığını aktardı.
Bilinmeyen bölgelerde denize girilmemesi gerektiğine dikkati çeken Güneş, denize girilip girilmeyeceğini belirten uyarı bayraklarının da plajlarda bulunduğunu ifade etti.
Güneş, ekiplerin deniz kötü olsa dahi 10.30 ile 19.00 saatleri arasında burada görevde olduğunu kaydederek, "Ola ki vatandaşlarımız bütün riskleri göze alıp denize girmeyi zorlayabilir diye. Burada uyarmak için de ekiplerimiz bekliyor oluyorlar." diye konuştu.
- Vatandaşlara "uyarılara mutlaka uyun" çağrısı
Valilik, büyükşehir belediyesi, jandarma, emniyet, milli eğitim müdürlükleri ile bilgilendirici ve eğitici broşürler de dağıttıklarını anlatan Güneş, şunları kaydetti:
"Karadeniz gerçekten Akdeniz'e, Ege'ye göre biraz daha tuz seviyesi düşük olduğu için kaldırma kuvveti düşük. Boğulma tehlikesi daha fazla. Vatandaşlarımız kesinlikle bu bilinçle hareket etmeliler. Hava şartlarının kötü olduğu durumlarda, zaten meteorolojiden bize direkt dalga seviyesinin yükseldiği ve denize girmenin tehlikeli olduğuyla alakalı uyarı geliyor. Biz hemen kırmızı bayrağımızı çekip vatandaşları denizden çıkmaları konusunda uyarıyoruz. Vatandaşlarımızdan bu uyarılara mutlaka uymalarını, cankurtaran arkadaşlarımızın hiç bir şekilde kendi keyfi olarak denizden kimseyi çıkarmayacağını bilmeleri gerektiğini istiyorum. Bu uyarıları dikkate alarak da deniz aktivitesini sonlandırmasını rica ediyoruz. Çünkü biz onların güvenliği için buradayız."
Güneş, rip akıntısına karşı da uyarılarda bulunarak, "Normal dalga seyrinden hariç kıyıya gelen dalgaların tersine bir dalga hareketi ve orada bir beyazlanma, köpüklenme, denizin bir karışık hali varsa, bu yaklaşık 10 metre genişliğinde bir alandır, bu alanda denize girmesinler. Eğer ki bilmeden kazara girmişlerse ve bu rip akıntısına kapılmışlarsa kıyıya paralel bir şekilde sağ ya da sola yüzerek bu akıntıdan kolayca kurtulabilirler." şeklinde konuştu.
- "Buranın sahili de çok güzel"
Ailesiyle Altınordu ilçesindeki Akyazı Plajı'na gelen Şafak Hüner, Tokat'tan Ordu Üniversitesi'nde okuyan kızının yanına geldiklerini belirtti.
Buraya gelmişken denizden de faydalanmak istediklerini vurgulayan Hüner, "Buranın sahili de çok güzel. Tokat'ta deniz olmadığı için hazır buraya gelmişken denizden de faydalanalım dedik. Geldik ve denize girdik. Hava, deniz, kumsal, her şey güzel. Oluşturulan güvenli ortam da güzel." ifadelerini kullandı.
Eşi ve çocuğuyla plajda vakit geçiren Ordulu Süriye Canverdi ise özellikle çocuklarını yüzdürmek için denize geldiklerini aktararak, "Hava güzel, deniz güzel. Bu anlamda memnunuz. Tercih edenler Ege'ye Akdeniz'e de gidiyor. Ama burası kendi memleketimiz, kendi denizimiz. Deniz etrafı çevrili, güzel. Korkusuz denize giriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.